Fenerbahçe başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Başkan Koç açıklamasında, Galatasaray için sert ifadeler kullandı.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ve Yönetim Kurulu Üyelerinin de yer aldığı basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Açıklamasında son dönemde ortaya atılan Çanakkale, ananas gibi söylemlerin üzerinde duracağını belirten Ali Koç'un konuşmasından satır başlıkları ve özetler:
Kendi Camialarını Kışkırtıyorlar
''Evet, rakibimizin başkanından yöneticilerine sosyal mecrasına kadar sportif rekabeti düşürdükleri seviye artık mezbahayı aratır vaziyette. Hem yalan konuşup doğruları çarptırarak, kendi camialarını kışkırtıyorlar ama daha da önemlisi hem de bu kadar haksızlıkla mücadele ederken, rekabet ediyorken, on yılın birikimlerini taşıyorken bizim camiamızı kışkırtarak milyonları kin ve nefretle kışkırtıp suç işliyorlar. Anormal olan bu durum ise buna dur diyebilen bir TFF yok. Sürece yasal olarak dahil olan başka bir mercii de yok. Galatasaray’ın Türk futbolu için nasıl büyük bir beka sorunu olduğunu hem son dönemde hem de geçmiş dönemde yaşanmış örnekler ile anlatacağım. Onların yaptığı gibi hayal senaryoları ile değil, hayali düşmanlar ile değil.''
Hayali Düşmanlar, Hayali Senaryolar Yaratırlar
''Kendilerine yapılmasını istemediklerini başkalarına hiç çekinmeden yaparlar. Hatta ortalığı karıştırıp ki 2 hafta önce Antalyaspor maçından sonra olduğu gibi, bundan da nemalanırlar. Sportif rekabette, transferlerde, algı oluşturmalarda arzu ettiklerini elde edebilmek için hak, hukuk, vicdan, mevzuat tanımazlar hatta kul hakkı yemekten de hiç çekinmezler. Sportif rekabet anlayışları kayrılmaya, korunup kollanmaya, imtiyazlı davranılmaya dayalıdır. Türlü türlü tehdit, şantaj ve itibar suikasti yaparak futbol paydaşlarını özellikle hakemleri ve TFF kurullarını baskı altında tutarlar ve bunu yapmak için de hayali düşmanlar, hayali senaryolar yaratırlar. Kazanılan bir maç ya da şampiyonluk sonrası başka camiaların mutsuzluğundan pay çıkarır, rakiplerini aşağılar alay ederler ve en son Beşiktaş-Galatasaray derbisinde de gördüğünüz gibi''
Kendilerini Akıllı, Herkesi Saf Görürler
''İşler iyi giderken futbolun marka değeri için mücadele ettiklerini söylerler. Hatta hızlarını alamazlar onlar olmasa Türk futbol takımlarının Avrupa'ya gidemeyeceklerini iddia ederler. Sadece kendileri için değil tüm kulüpler için adalet arayışında olduklarını söylerler, adeta Türk futbolunun adalet bekçiliğine soyunurlar. Hatta bunun için her hafta kendi kanallarında 'Futbol için adalet' programı yapacakları yalanını da söylerler. Her salı günü program yapacaklarını söylediler. Bir sürü video yolladık ama program hiçbir zaman gerçekleşmedi. Programdaki pozisyonlar da konuşulamadı. Ancak çıkarları söz konusu olduğunda kimin emeğini gasp etmeleri gerekiyorsa hiç çekinmeden de bunu yaparlar, gözünün yaşına bakmazlar. Bu arada programı yapamadan kulüp kanalları kapatıldı. Pek çok örnekte de görebileceğiniz gibi anlık, günü kurtarma refleksiyle yapılmış, samimiyetsiz, gerçek dışı söylemler ki insanların bu söylemlerinin hakikatini sorgulamayacakmış gibi sadece kendileri akıllı fakat herkesi saf görürler.''
Yabancı Hakemi Destekleyin
''Şimdi gelelim en önemli konuya. Madem TFF Başkanı’ndan memnun değilsiniz, ‘Tarihin en kötüsü’. Madem kurullar rezil, hakem performansları için her maçımızdan sonra çıkıp bir şeyler geveliyorsunuz, o zaman siz de bizim gibi Süper Kupa için hatta bundan sonraki ligin kalan bölümü için yabancı hakem talebinde bulunun ve destekleyin. Mertseniz, dürüstseniz, kendinize güveniyorsanız; hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde siz de bizim gibi yabancı hakemi destekleyin. Bu sizin en büyük samimiyet testiniz. Samimiyseniz desteklersiniz ama değil. Siz hep kurullar, başkan, MHK, üçüncü şahıslar, kurumlar ama hakemlerden memnunsunuz. Türk hakemlerine güvendiğinizi söylüyorsunuz. Siz Türk hakemlerine güveniyorsunuz, sadece bizim maçlarımızda güvenmiyorsunuz. Bu da kendi içinde çelişik. Yani riyakar oğlu riyakarsınız. Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi başkasına gönül rahatlığı ile yapabiliyorsunuz. Onun için bir beka problemisiniz. Belki de ülke için bir beka problemisiniz. Çünkü milyonların arasına nefret tohumları ekiyorsunuz. İnşallah bir ilki gerçekleştirir ve bu samimiyet testini geçersiniz. Hocaya sormak lazım en yakın hakem arkadaşı kim. Bilenler, bilir. Yabancı hakemi istemezler. Zira Avrupa’da yabancı hakemlerin nasıl maç yönettiklerini görüyorlar. Maçlarda kaç defa kendilerini yere atıyorlar. Yabancı hakemler ‘kalk, kalk’ diyor. Tabii istemezler. Çünkü en iyi sonuçları Türk hakemlerden alıyorlar. Kazanmak için her şey mübahtır yaklaşımı, transfer alanında da kendini gösteriyor. Bunların transfer yapma kültürleri olağanüstü(!) Kimse yanına yaklaşamaz. Pek çok yerel kulüp de şikayet eder ama seslerini çıkartmazlar. Ne olur, ne olmaz diye.''
Oyuncu Ayartmada Şampiyonlar Ligi’ndeler
''Hülleli transfer yapmada, oyuncu ayartmada, çıkarlarına göre transfer haberleri servis etmede, sözleşmelerde yeni jargonlar üretmede, işini kılıfına uydurmada, kamuoyunu ve resmi kurumları yanlış bilgilendirmede de Şampiyonlar Ligi’ndeler. Bu ülkede bir tek kulüp çıkıp Fenerbahçe Spor Kulübü, kendi dönemim için konuşabilirim. ‘Oyuncumuzu ayartmış’ diyemez. Bir tane kulüp çıkamaz. Halbuki onlar ne yaparlar: Yeri gelir kulübüyle kontratlı oyuncunun menajerini kafalarlar, ikna ederler, inandırırlar. Hatta rakamsal olarak konuşurlar. Sonra da kulübünü köşeye sıkıştırarak maddi zarara bile uğratabilirler ama oyuncuyu o şekilde alırlar.''
İstenilen Soruları Sordururlar
''Basın toplantısındaki hal ve tavırları, adrese teslim soru sordurma, istenmeyen soru soranlara da mobbing yapmaları! Bunlar basın toplantılarında bir konsept oluşturdular. İstenilen konsepte göre de istenilen soruları sordururlar. Sakın konsept dışı soru sormayın (!) Çünkü böyle bir soru gelince toplantı sonrasında bu soru soranları ya kurumlarına şikayet ederler güçleri yetiyorsa, patronuna şikayet ederler ya da iletişim direktörleri gecenin bir yarısında mesaj atıp bizzat hakaret ve tehdit eder. Yakın zamanda basında iki isim, medyadaki kardeşleriniz bunu yaşadı. Herkesten de bunu takip etmesini rica ediyorum. Yusuf Kenan Çalık ve Beril Böke. Başlarına gelen olayları net bir şekilde açıkladılar. Düşman yaratıyorlar, objektif biri sorduğu zaman bile istenmeyen bir soruysa sen düşmansın, kasıtlı soru soruyorsun.''
FETÖ Mevzusu
''Şimdi gelelim FETÖ mevzusuna! Öncelikle Fenerbahçe’ye iftira atmaya yeltenenlere şunu söylemek ve şu hatırlatmayı yapmak istiyorum: Ülkemizi ele geçirmeye çalışan terör örgütüne en kuvvetli oldukları dönemde ilk başkaldıran, yapayalnız bırakılmış haliyle ilk başkaldıran ve diz çöktüren Fenerbahçe’dir. Bunlara karşı mücadeleyi de biz başlattık. Başkanımız, ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor’ dedi. İnanmadınız, sulandırdınız, sonra neler oldu gördünüz. Maddi manevi olağanüstü zararlar yaşadık. Söylediklerinin hepsi belgeli, kayıtlı, tartışmaya açık olmayan mevzular. Bir de üstüne takım otobüsümüz kurşunlandı. Katliamdan döndük ki hala faili meçhul! Buna rağmen bu terör örgütüne kurban verilen ilk ve tek spor kulübü Fenerbahçe! Bütün bunları anlattım. Ancak bugünlerde neredeyse bu geçmiş yaşananları aratacak fütursuz, acımasız, arsız, şımartılmış, organize bir kötülük ile mücadele halindeyiz. Arkalarında hangi güç varsa, neye güveniyorlarsa bu davranışlarını her hafta alenen milyonların gözü önünde yapıyorlar ve yetmiyormuş gibi sonrasında da mağduru oynuyorlar. Böyle bir DNA’dan bahsediyoruz. Buraya gelmişken hatırınızı bugün çok soruyoruz, er meydanına çıkma teklifimiz de hala geçerlidir! Çünkü siz, bizim önümüzde söyleyemeyeceğiniz şeyleri ortalıkta söylüyorsunuz. Zaten siz özelde süt yutmuş kuzu, umumide aslan parçası kesiliyorsunuz.''
Fenerbahçe Camiasına Mesaj
''Taraflı tarafsız herkese tüm gerçekleriyle bir fotoğraf anlatmaya çalıştım. Şimdi bu tablodan sonra esas mesajım Fenerbahçelilere, camiamadır. Asla oynadığımız şey futbol değil, yaptığımız iş de spor değil. Her türlü gücü eline geçirmiş, ahlak yoksunu, vicdansız organize bir yapı ile dürüstçe savaşmaya ve mücadele etmeye çalışıyoruz. Size şunu söyleyeyim, bu sezon tarihimizin rekorunu kırdık bu sezon ve bu şartlarda topladığımız bu puanlar bir mucizedir. Karşı karşıya olduğumuz sistematik kötülüğün fotoğrafını anlatabildiğimi düşünüyorum. Dolayısıyla saha içerisindeki mücadelemiz kadar saha dışında kulübümüze, takımımıza güç ve destek olma yolundaki gayretlerimiz, gayretleriniz çok çok önemlidir. ‘Fenerbahçeliyim’ diyen herkese sorumluluk düşüyor. Takımımızı, hocamızı sahiplenmeli ve bu zihniyete karşı dimdik ayakta durmalıyız.''
Comments