.png){kind=logo}
MKE Ankaragücü, 1910 yılında, Ankara'da kurulan spor kulübüdür. Sarı lacivertli ekip, iç saha karşılaşmalarını 22.000 kapasiteli Eryaman Stadyumu'nda oynamaktadır.
Kulübün kökleri Zeytinburnu'ndaki, İmalât-ı Harbiye atölyesinde silah tamiratı ve imalatı yapan işçilere dayanmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul çapında maçların yapıldığı İstanbul Futbol Ligi sürmekteyken, savunma sanayisinde çalışan işçi futbolcular ile buralara işçi yetiştiren meslek okullarında okuyan gençler kendi kulüplerini kurmak için girişimlerde bulunmuştur.
İmalât-ı Harbiye Mektebi'nin son sınıf öğrencilerinden Şükrü Abbas öncülüğündeki
Turan Sanatkarangücü ile Agâh Orhan öncülüğündeki Altınörs İdmanyurdu aynı tarihte,
31 Ağustos 1910 günü kurulmuştur.
İki kulüplü bir birleşmeyle kurulduğu için kulübün kurucu iki başkanı vardır: Kazım Bey ve Hasan Muslihiddin Bey.
Daha sonra birleşecek olan iki takım ilk maçlarını birbirlerine karşı oynamış;
4 Nisan 1911 günü yapılan maç 0-0 berabere devam eden maç çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamamıştır.
Bu dönemde sendikal faaliyette bulunarak işçi haklarını savunan çevrelerle kulüpler yakın temas halinde bulunmakta idi.
Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü, kuruluşuna öncülük ettikleri
Cuma Ligi'nde kesintili de olsa oynadıktan sonra, I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle oluşan yenilgi koşullarında spora ara vermek durumunda kalmışlardır.
Kulüplerin tarihinde, İstanbul'daki işgalcilerle yapılan maçlara dair bir kayıt bulunmaması, işgalcilerle maç yapılmasının reddedilmesiyle açıklanmaktadır.
Kulüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuva-yi Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde kulüpler Anadolu'ya geçme kararı almıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında çok zor koşullarda orduya silah ve cephane sağlayan İmalât-ı Harbiye işçilerinin bazıları savaş sırasında hayatını da kaybedecektir...
Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, MKE Ankaragücü'nün de temelleri atılmıştır.
1920 yılından itibaren Ankara'da bulunan iki kulüp, 1922 yılından itibaren yeniden faaliyete geçmiştir.
Başkentteki ilk resmî futbol maçı, 26 Ekim 1922 günü, bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu'nun bulunduğu yerde oynanmış; Anadolu Sanatkarangücü, askeri takım olan Talimgâhgücü'nü 2-1 yenmiştir.
Başkentin gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte, sonradan MKE Ankaragücü adını alacak kulübe destek artmıştır.
Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen kulüp, sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kuracaktır.
Ankara'da kurulan ilk futbol ligi 1923-24 sezonuyla açılırken iki kulüp, Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılmıştır. Bu dönemden sonra ise çeşitli isimler altında mücadele edeceklerdir.
1933 yılında, bugünkü adı olan Ankaragücü'nü alan takım; 1923-24, 1935-36, 1936-37, 1948-49, 1951-52, 1955-56, 1956-57 sezonlarında toplamda 7 kez Ankara Futbol Ligi şampiyonluğu kazanmıştır.
1924 yılında, 3. olduğu Türkiye Futbol Şampiyonası'nda ise 1949 yılında şampiyon olmuştur.
1958-59 sezonunda, Türkiye 1. Futbol Ligi'nin (Süper Lig) kurucu takımlarından olan Ankaragücü, ülkenin en üst düzey futbol liginde 9 sezon mücadele vermiş; 1967-68 sezonunda 17 takımlı ligi 22 puanla, 16. sırada tamamlayarak 2. Seviye Lig'e gerilemiştir.
Ancak bu durum çok kısa sürmüş ve 1968-69 sezonunda 2. Lig'de mücadele eden takım, aynı yıl şampiyon olarak tekrar 1. Lig'e geri dönmüştür.
1969-70 sezonunda 1. Lig'de mücadele eden sarı laciverti ekip, geride kalan sezonu 27 puanla 11. sırada tamamlamıştır.
1970-71 sezonunda ise ligi 31 puanla 9. sırada bitirmiştir.
1971-72 sezonunda çıkışa geçen Ankaragücü, sadece 4 mağlubiyet almış ve ligi üst sıralarda sürdürürken ligin son 5 haftasında düşüş yaşamıştır (2 beraberlik 3 yenilgi) . Böylelikle
42 puanla şampiyon olan Galatasaray'ın, 9 puan arkasında kalarak 5. sıraya yerleşmiştir.
Bu düşüş taraftarın canını sıksa da takım, tarihinin en başarılı performanslarından birini Türkiye Kupasında gösterecektir...
Türkiye Kupası 1. turunda, Osmaniye Gençlikspor'u, toplamda 5-1 skorla geçen takım,
2. turda Sarıyer engelini de 5-0 ile aşarak, adını çeyrek finale yazdırmıştır.
Çeyrek finalde Beşiktaş'la eşleşmiş, 29 Mart 1972'de İstanbul'da oynanan ilk maçı 72. dakikada yediği golle 1-0 kaybetmiş; 19 Nisan 1972'de Ankara'da oynanan rövanş mücadelesinde ise 70. dakikada Mehmet Aktan'la öne geçmiş, 85. dakikada Sakıp Özberk'le durumu 2-0'a getirmiş ve bu sonuçla adını yarı finale yazdırmıştır.
Yarı finalde, Bursaspor'la eşleşen takım, 26 Nisan 1972'de, Bursa'da oynanan ilk maçı
2-1 kaybetmiş; 10 Mayıs 1972 de Ankara'da oyanan rövanş mücadelesinin 40. dakikasında, Selçuk Yalçıntaş'ın bulduğu golle rakibini 1-0 yenerek adını finale yazdırmıştır.
Finaldeki rakibi ise Fenerbahçe'yi toplamda 2-1'lik skor ile geçen Altay olmuştur.
17 Mayıs 1972'de, İzmir Alsancak Stadı'nda oynanan ilk maçta gol sesi çıkmaz...
31 Mayıs 1972'de, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda oynanan rövanş mücadelesinde, Coşkun Süer'in 18. dakikada attığı golle öne geçen Ankaragücü, 47. dakikada Müjdat Yalman'la farkı ikiye çıkarmış ve 78. dakikada yine sahneye çıkan Coşkun Süer skoru 3-0 olarak tayin etmiştir. Böylece Ankaragücü, 31 Mayıs 1972'de, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda rakibini 3-0 yenerek Türkiye Kupası Şampiyonu olmuştur.
1972-73 sezonunda, tarihinde ilk defa Avrupa sahnesine çıkan Ankaragücü, Kupa Galipleri Kupası'nın 1. turunda İngiliz Ekibi Leeds United ile karşılaşmıştır.
İlk maç 13 Eylül 1972'de Ankara 19 Mayıs Stadı'nda oynanmış; çekişmeli geçen ilk yarının sonunda Leeds United, İskoç forvet Joe Jordan'la golü bulunca ilk yarı Leeds United'ın
1-0 üstünlüğüyle bitmiştir.
İkinci yarıya iyi başlayan Ankaragücü, 50. dakikada penaltı kazanmış topun başına geçen Zafer Göncüler eşitliği sağlamış ve maç 1-1'lik beraberlikle sona ermiştir.
27 Eylül 1972'de, Ellan Road'da oynan ikinci maç oldukça çekişmeli geçmiş fakat 68. dakikada Mick Jones'un golüne engel olamayan Ankaragücü sahadan 1-0 mağlup ayrılınca kupadan elenmiştir.
Leeds United, o sezon Kupa Galipleri Kupası'nda finale kadar yükselmiş, ancak finalde AC Milan'a
1-0 kaybederek turnuvayı 2. sırada tamamlamıştır.
Ligde ise yine son periyotlarda düşüşe geçen takım ligi 34 puanla 4. sırada tamamlamıştır.
Geçen sezon kazanılan Türkiye Kupası'ndan dolayı bu sezon (1973-74) Türkiye Kupası'na çeyrek final etabından başlayan takım, Gaziantepspor'u toplamda 2-0 ile geçmiş
(0-0 / 2-0) ve adını yarı finale yazdırmıştır.
Yarı finalde Fenerbahçe'yle eşleşen Ankaragücü, ilk maçına 15 Mart 1973'te, İstanbul'da çıkmış ve 42. dakikada Mehmet Aktan'la öne geçmiştir. Dakika 67'de Fenerbahçe, Yılmaz Şen ile cevap vermiş ve 88. dakikada sahneye çıkan Köksal Mesci skoru Ankaragücü lehine 2-1 olarak tayin etmiştir.
4 Nisan 1973'te, Ankara'da oyanan maçı Fenerbahçe 54. dakikada Fuat Saner'in attığı golle 1-0 kazansa da Ankaragücü finale yükselen taraf olmuştur.
Finaldeki rakip ise Vefa'yı toplamda 2-1'lik skorla geçen (2-1 / 0-0) Galatasaray'dır...
Üst üste 2. kez Türkiye Kupası finali gören Ankaragücü, ilk maçına 2 Mayıs 1973'te İstanbulda çıkmıştır.
17. dakikada, Metin Yılmaz'la öne geçen Ankaragücü'ne yanıt Galatasaraylı Gökmen Özdenak'tan 36. ve 72. dakikalarda gelir. 89. dakikada Mehmet Oğuz'un skoru 3-1'e getirmesi üzerine maç bu skorla sona ermiştir.
23 Mayıs 1973'teki rövanş mücadelesinde, rakibini evinde ağırlayan Ankaragücü, çekişmeli geçen maçta 70. dakikada Metin Kurt'un bulduğu golle 1-0 geriye düşmüş; ancak hemen toparlanan takım, Erman Toroğlu'yla 73. dakikada karşılık vermiştir.
Fakat mücadelede başka gol olmayınca, sarı lacivertliler 2 kez üst üste çıktığı finalde
bu kez kupayı rakibine kaptırmıştır.
1973-74 sezonunu da yine Kupa Galipleri Kupası'nda mücadele etmiş; ilk turda İskoçya'nın efsane ekibi Glasgow Rangers ile eşleşmiştir.
19 Eylül 1973'teki ilk maçta rakibiyle Ankara 19 Mayıs Stadında karşılaşam Ankaragücü, Rangers'a 2-0; 10 Ekim 1973'te Ibrox Park'ta oynanan ikinci maçı da 4-0'lık sonuçlarla kaybedince turnuvadan elenmiştir.
Ligde de kötü günler geçiren takım, ligi
26 puanla, küme düşme hattının hemen üstünde 14. sırada tamamlamıştır.
1974-75 sezonunda toparlamış ve ligi 32 puanla Süper Lig'i 6. sırada bitirmiştir.
1975-76 sezonunda düşüşe geçen Ankaragücü, ligi 25 puanla 15. sırada bitirince küme düşmüştür.
1976-77 sezonunda, 2. Seviye Lig'de
(1. lig) mücadele eden Ankaragücü, yine düştüğü sezon şampiyon olarak 1. Lig'e geri dönmeyi başarmıştır.
1977-78 sezonuna iyi hazırlanamayan takım, bu sezon beklentilerin çok aşağısında kalmış ve 22 puan toplayarak tekrar bir alt ligin yolunu tutmuştur.
1978-79 sezonunda, B Grubu'nu 38 Puanla 2. sırada tamamlamış ve A Grubu ikincisi Kayserispor'la 1. Lig'e yükselme maçına çıkmıştır. Sarı lacivertliler finali 3-0 kaybedince, tarihinde ilk kez 2. Seviye Lig'de 1 sezondan çok zaman geçirmek durumunda kalmıştır.
1979-80 sezonunda, ligi 36 puanla 4. sırada tamamlayarak, yükselme şansını kaçırmıştır.
1980-81 sezonunda, çıkışa geçen Ankara Ekibi, ligi 42 puanla 2. sırada tamamlamış ve daha da önemlisi Türkiye Kupası'nda ki başarılarına bir yenisini eklemiştir.
2. turda Düzcespor'u 2-0, 3. turda Muhafızgücü'nü 0-1, 4. turda Konyaspor'u 5-2, 5. turda Orduspor'u toplamda 2-1 (1-2/0-0) 6. turda ise Altay'ı 2-2'lik (1-0/2-1) skorlarla geçerek, adını çeyrek finale yazdırmıştır.
Çeyrek finalde, Beşiktaş'la eşleşen Ankaragücü, 2 Nisan 1981'de, İstanbul'daki rakibine
2-0 kaybetmiş; rövanş günü olan 8 Nisan 1981'i iple çekmeye başlamıştır...
20. dakikada Fuat Akyüz'ün golüyle öne geçen Ankaragücü, Mehmet Şahin'in 59. dakikada bulduğu golle durumu 2-0'a getirmiş ve maç bu sonuçla sona ermiştir.
Uzatma dakikaları 110'u gösterdiğinde sahneye çıkan İrfan Ertürk, maçın sonucunu
tayin etmiş ve Ankaragücü, 2-0 yenildiği ilk maçtan sonra Ankara'da rakibini 3-0 mağlup ederek adını yarı finale yazdırmayı başarmıştır..
Yarı finalde, Fenerbahçe'yle eşleşen takım, ilk maçı 22 Nisan 1981'de, İstanbul'da oynamış ve rakibini 72. dakikada Mehmet Şahin'in attığı golle 1-0 mağlup etmiştir.
29 Nisan 1981'deki ikinci maçta takımlar tekrar karşılaşmış; Ankaragücü 51. dakikada Sadık Aksöz ile öne geçmiştir. Fenerbahçe ise 80. dakikada İsa Ertürk'le cevap verse
de maçta başka gol olmayınca Ankaragücü Ekibi Türkiye Kupası'nda finale yükselen taraf olmuştur.
Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi eleyen sarı lacivertlilerin finaldeki rakibi, Galatasaray ve Bursaspor'u eleyen Boluspor'dur.
Finalin ilk maçı 6 Mayıs 1981'de Ankara'da oynanmış; evinde Mehmet Şahin'le 19. dakikada 1-0 öne geçen Ankaragücü, Sadık Aksöz'le 33. dakikada durumu 2-0 yapmıştır.
Minas Asa'nın 42. dakikada bulduğu golle ilk maç 2-1 sonuçlanmış, iki takım da kupanın son maçı olan 13 Mayıs 1981deki rövanşı beklemeye başlamıştır.
Bolu'da oyanan ve çekişmeli geçen son maçta gol sesi çıkmayınca Ankaragücü bir ilke imza atar...
Türkiye Kupası'nı 2. kez müzesine götüren Ankaragücü, ayrıca bu kupayı 2. Lig seviyesinde kazanan ilk ve tek takımdır.
Ligi 2. bitiren takım, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in, ''Türkiye Kupası'nı kazanan takımın hangi ligde olursa olsun 1. Lig'e (Süper Lig) yükselmesi gerekir'' düşüncesi üzerine, 8 yıl boyunca bu kural devreye sokulmuş fakat Ankaragücü dışında hiçbir alt lig takımı Türkiye Kupası'nı kazanamadığı için bu kuraldan faydalanamamıştır.
Türkiye Kupası şampiyonu Ankaragücü ile 1980-81 lig şampiyonu Trabzonspor, 16. Cumhurbaşkanlığı Kupası (Süper Kupa) maçında karşılaşmıştır.
3 Haziran 1981'de, Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda oynanan maçı Ankaragücü,
Nazmi Erdenerin'in golüyle 1-0 kazanarak bu kupanın da sahibi olmuş; böylelikle tarihindeki ilk ve tek Süper Kupa şampiyonluğuna uzanmıştır.
1981-82 sezonunda, tekrar Kupa Galipleri Kupası'na katılan Ankaragücü, Rusya'nın
SKA Rostov takımıyla eşleşmiştir.
16 Eylül 1981'de, Rusya'da oynanan ilk maçı 3-0 kaybeden Ankaragücü, 30 Eylül'deki rövanş maçında Ankara'da rakibine 2-0 yenilerek kupadan elenen taraf olmuştur.
Bir sonraki Türkiye Kupası'na 6. kademeden başlayan Ankaragücü, Beşiktaşla eşleşir.
İlk maç 18 Mart 1982'de İstanbul'da oynanmış; Beşiktaş 85. dakikada Mehmet Ekşi'nin golüyle 1-0 kazanırken, 24 Mart 1982'de oynanan ikinci maçta Ankaragücü, 46. dakikada Nazmi Erdenerin'nin attığı golle karşılaşmayı 1-0 tamamlamıştır.
Penaltılara giden maçı 4-2 kazanan Ankaragücü, Beşiktaş'ı kupa dışına iterek çeyrek finale yükselmiştir.
Çeyrek finalde, Trabzonspor'la eşleşen takım, 7 Nisan 1982'de, Trabzonda çıktığı ilk maçta, Haluk Kargın'nın 39. dakikada attığı golle 1-0 öne geçmiş; Sinan Ünal'ın 82. dakikadaki golünü engelleyemeyince maç 1-1 sonuçlanmıştır.
14 Nisan'daki rövanş mücadelesinin 87. dakikasında Nazmi Erdenerin'nin golüyle 1-0 kazanan Ankaragücü, Trabzonspor'u eleyerek yarı finale adını yazdırmıştır.
Yarı finalde Diyarbakırspor'la eşleşen takım, 28 Nisan 1982'de, Ankara'da oynanan ilk maçın henüz ilk dakikasında Mehmet Şahin'le 1-0 öne geçmiş; 20. dakikada Reşit Koşar'la farkı ikiye çıkarmıştır. 46. dakikada, Reşat Kaynak'la farkı 1'e düşüren Diyarbakırspor'a cevap, 48'de tekrar Mehmet Şahin ve 81'de de Halil İbrahim Eren ile gelmiştir.
Böylelikle, mücadeleyi 4-1 kazanan Ankaragücü Final için rövanşta oldukça iyi bir avantajla gitmektedir.
Rövanş mücadelesine iyi başlayan Diyarbakırspor, 5. dakikada Ergün Baydar ve Dk 38'de Metin Koyuncuoğullarından'ın attığı golle 2-0 öne geçmiştir. Fakat karşılaşmada başka gol olmayınca Ankaragücü 2-0 yenilmesine rağmen, ilk maçta aldığı avantajlı skorla Diyarbakırspor'u eleyerek finale tırmanmıştır.
Finalde, Galatasaray'ın rakibi olan Ankaragücü, ilk maçına İstanbul'da çıkmış; pek bir etkinlik gösteremediği karşılaşmada, 28. dakikada Sinan Turhan, 37. dakikada Tarık Hodzic ve 58. dakikada Bülent Alkılıç'ın gollerine engel olamayarak sahadan 3-0 mağlup ayrılmıştır.
26 Mayıs 1982'de oynanan rövanş mücadelesinin 3. dakikasında Tarık Hodzic ile öne geçen Galatasaray'a cevap 32. dakika penaltıdan Halil İbrahim Eren ile gelmiş, mücadeleye ağırlığını koyan Ankaragücü, 85. dakika Halil İbrahim Eren'in ayağından bir penaltı golü daha bulsa da maç 2-1 Ankaragücü üstünlüğü ile sonlanınca ilk maçtaki sonuç yüzünden 4. kez çıktığı kupa finalini 2. kez kaybetmiştir.
Ligi ise 33 puanla 7.sırada tamamlamıştır.
1982-83 sezonunda Türkiye Kupası'nda 5. kademede, Gaziantepsporu toplamda 2-1
(2-0/0-1), Karşıyaka'yı kıran kırana mücadeleler sonucu toplamda 7-5 (7-4/0-1),
Sakaryaspor'u ise toplamda 1-0'lık (1-0/0-0) sonuçlarla geçerek adını yarı finale yazdırmıştır.
Yarı finalde, Fenerbahçe'yle karşılaşan Ankaragücü, 25 Mayıs 1983'te Ankara'da oynanan birinci maçta Halil İbrahim Eren'nin 89. dakikada bulduğu penaltı golüyle rakibini 1-0 yenerek toplamda beşinci, üst üste üçüncü Türkiye Kupası finaline çok yaklaşmıştır.
1 Haziran 1983'te, İstanbul'da oynanan rövanş maçında Fenerbahçe, Osman Denizci'nin 30. dakikada attığı golle 1-0 öne geçmiş; 34. dakikada, Hikmet Hancıoğlu kırmızı kartla oyun dışında kalınca Ankaragücü sahada 10 kişi mücadele etmek zorunda kalmıştır.
64. dakika Onur Kayador farkı ikiye çıkaran golü atmış ve maç bu sonuçla bitmiştir.
Fenerbahçe, Türkiye Kupası finaline çıkan taraf olmuş finali de Mersin İdman Yurdu karşısında toplam 4-1'lik (2-0/1-2) sonuçlarla kazanarak turnuvada şampiyon olmuştur.
Ankaragücü, sezonda ligi 34 puanla 6. sırada bitirmiştir.
1990-91 sezonunda Türkiye Kupası'na 5. turdan başlayıp, Boluspor'la eşleşen takım
2-2 sonuçlanan maçın ardırdan penaltılardan 4-1'lik üstünlükle ayrılınca adını 6. tura yazdırmıştır.
6. turda İzmir Ekibi Altay'la eşleşen Ankaragücü, rakibini 2-0 yenerek çeyrek finalde Aydınspor'un rakibi olmuştur.
Aydınspor'u da 4-0'la geçen sarı lacivertliler, yine bir yarı final heyecanına bürünmüş ve bu aşamada karşılarında Fenerbahçe'yi bulmuşlardır...
13 Mart 1991'de, İstanbul'da oynanan maçın henüz 5. dakikasında, Cengiz Alp'le öne geçen Ankaragücü'ne, rakibinden cevap gecikmemiş, 14. dakikada Hakan Tecimer'le ilk golünü kaydeden Fenerbahçe, 80. dakikada Abdullah Duran'ın ve 88. dakikada tekrar Cengiz Alp'in gollerine engel olamayınca, 3-1 mağlup olmuştur.
Finalde, Galatasaray'la eşleşen Ankaragücü, final maçını 8 Mayıs 1991 tarihinde, İzmir Atatürk Stadı'nda oynamıştır.
5. kez çıktığı Türkiye Kupası finaline iyi başlayan sarı lacivertliler, 17. dakika Cengiz Alp'le 1-0 öne geçmiş; 18. dakikada Galatasaray'ın yıldızı Tanju Çolak, durumu 1-1'e getiren golü atmıştır.
Bu sonuçla noktalanan maç uzama bölümüne geçmiştir...
106. dakikada Uğur Tütüneker ve 120. dakikada Tugay Kerimoğlu'nun golleriyle, Galatasaray karşılaşmayı uzatmalar sonunda 3-1 kazanmış ve Türkiye Kupası şampiyonu olmuştur.
Ankaragücü çıktığı 5. Türkiye Kupası finalinden 3. kez kazanmadan dönmüştür.
1998-99 sezonunda, Türkiye Kupası'na 5. kademeden giriş yapmış ve bu aşamada Kayseri Erciyesspor'u 2-3 yenerek 6. kademeye yükselmiştir.
6.kademede, Bursaspor'la eşleşen takım, ilk maçın 9. dakikasında Gökmen Barış'ın golüyle 1-0 öne geçmiş fakat 38. dakikada Taner Gülleri'ye engel olamayınca Bursaspor beraberliği yakalamıştır.
75. dakikada Helman Mkhalele'yle yine öne geçen Ankaragücü, 87. dakikada Stephan Baidoo ile farkı ikiye çıkarınca maç 3-1 sonuçlanmıştır.
İkinci maçtan da gol sesi çıkmayınca Ankaragücü, Bursaspor'u toplamda 2-1'lik (2-1/0-0) skorla eleyerek adını çeyrek finale yazdırmıştır.
Çeyrek finalde, Gaziantepspor'la eşleşen takım 26 Ocak 1999'da, deplasmanda oynanan ilk maçta Ramazan Tunç'un 75. dakikada attığı gol ile sahadan 1-0 mağlup ayrılmış, 3 Şubat 1999'da Ankara'da oynanan rövanş maçında 52. ve 63. dakikalarda Hakan Keleş'in bulduğu gollerle 2-0 kazanıp yarı finale yükselen taraf olmuştur.
Yarı finalde karşısında Beşiktaş'ı bulan takım, 17 Şubat 1999'da Ankara'da oynanan ilk maçta, 69. dakikada Oktay Derelioğlu'nun golüne engel olamayarak 1-0 yenilmiş, rövanş mücadelesinde 47. dakikada Yasin Sülün ve 62. dakikada Ertuğrul Sağlam'ın golleri üzerine de 2-0 geriye düşmüştür.
63. dakikada Yılmaz Ölem'in kırmızı kart görmesiyle direnci düşen Ankaragücü, karşılaşmada gol bulamamış ve yarı finalde Beşiktaş'a elenmiştir.
O sezon iki mac üzerinden oynanan finalin ilk maçı Ali Sami Yen'de 0-0 bitmiştir.
Rövanş maçında, Galatasaray, Beşiktaş'ı İnönü'de 0-2 yenmiş ve Türkiye Kupası'nı kazanan takim olmuştur.
Ama bu iki takımın ligi birinci ve ikinci sırada bitirmesi ve Şampiyonlar Ligi'ne katılmalarından dolayı, Türkiye Kupası'ndan UEFA Kupası'na katılacak takımı belirlemek için üçüncülük maçına gerek duyulmuştur.
Bu maçı oynayacak takımlar ise yarı finalde Galatasaray'a 2-0'lık skorla elenen Sakaryaspor ile Beşiktaş'a elenen Ankaragücü olmuştur.
İzmir'de oynanan maçı, Tarık Daşgün (3), Hakan Keleş ve Ramazan Özalp'in golleriyle 5-0 kazanan Ankaragücü, ertesi sezon UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanmıştır.
Bu maçın başka bir özelliği de Türkiye Kupası statüsünün değiştiği maç olmasıdır. Şöyle ki Türkiye Kupası'ndan, UEFA Kupası'na katılmak için en azından final oynanması gerekliliği gelmiştir.
Artık Türkiye Kupası finali oynayan iki takım da Şampiyonlar Ligi'ne katıldığı takdirde, UEFA Kupası'na katılacak takimi belirlemek için üçüncülük maçı oynanmamaktadır.
Bunun yerine ligde, Şampiyonlar Ligi'ne giden takımlardan sonra gelen takım veya takımlar UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanırlar.
1999-00 sezonunda, tarihinde ilk kez UEFA Kupası'nda yarışacak olan Ankaragücü,
ön eleme turunda Faroe Adaları Ekibi B36 Tórshavn ile eşleşmiştir.
UEFA Kupası'ndaki İlk maçına 26 Ağustos 1999 tarihinde, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda çıkan Ankaragücü, 16. dakikada ilk golünü Ünal Karaman'la bulmuş ve mücadele bu sonuçla bitince ilk maçında galip gelmeyi başarmıştır.
İkinci maç için Faroe Adalarına giden takım, burada da 84. dakikada Hakan Keleş'in golüyle kazanarak hep UEFA Kupası'nda 2. maçında 2. galibiyetini almış, böylelikle bu turnuvada ilk deplasman galibiyetini almış hem de içerde ve dışarda gol atma başarısı göstererek, bu turnuvada ilk kez bir takımı elemeyi başarmıştır.
Ön eleme turunda B36 Tórshavn'ı eleyen Ankaragücü 1. tura yükselmiştir.
Bu turda Atlético Madrid'le eşleşen Ankaragücü, ilk maçına 16 Eylül 1999'da,
Vicente Calderón'da çıkmıştır.
Çekişmeli geçen ilk yarının 43. dakikasında Carlos Gamarra ile öne geçen Atletico, 45. dakikada Jimmy Floyd Hasselbaink ile farkı ikiye çıkarmıştır.
58. dakikada Veljko Paunovic skoru belirleyen golü atmış ve ilk maç sonunda
Atlético Madrid, Ankaragücü'ne 3-0'lık üstünlük sağlamıştır.
12 Ağustos 1999'da, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda oynanan rövanş mücadelesinde Ankaragücü çok istekli, bir o kadar da hırslıdır...
Kıran kırana geçen maçın sonlarına doğru baskıyı artıran Ankaragücü, 85. dakikada Birol Aksancak'ın golüyle öne geçmeyi başarmıştır.
Heyecanla gol aramaya devam eden Ankaragücü başka gol çıkaramayınca maç 1-0 Ankaragücü galibiyetiyle sonlanmış; evinde İspanya devini geçse dahi, Atlético Madrid ilk maçtaki skor dezavantajı yüzünden tur atlayan taraf olmuştur.
2001-02 sezonunda, Süper Lig'i 53 puanla 4. bitiren Ankaragücü Ekibi bir sonraki sezon için UEFA Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
2002-03 sezonunda, UEFA Kupası 1. Turunda Deportivo Alavés ile eşleşen takım, ilk maçını 19 Eylül 2002'de, evinde oynamış; 31. dakikada Horia Niculescu'nun golüyle
1-0 öne geçmiştir. Nitekim, 45. dakikada Martín Astudillo ve 80. dakikada Rubén Navarro'nun gollerine engel olamayarak mücadeleden 2-1 mağlup ayrılmıştır.
Böylece UEFA Kupası'nda, kendi evinde B36 Tórshavn ve Atlético Madrid'i deviren Ankaragücü ilk kez mağlup olmuştur.
2 Ekim 2002'de, İspanya Mendizorroza Stadı'nda oynanan ikinci maçın henüz 3. dakikasında Adem Dursun kendi kalesine gol atınca Alaves 1-0 öne geçmiş; Jesus Angel Turiel 49 ve 75. dakikalarda bulduğu gollerle skoru belirlemiştir. Ankaragücü, Deportivo Alavés'e, İspanya'da 3-0 kaybederek UEFA Kupası'ndan elenmiştir.
1981'den, 2012'ye kadar tamı tamına 31 sezon Süper Lig'de mücadele eden
Ankaragücü'nün, 2011-12 sezonu kabus gibi geçmiş; finansal açıdan büyük sıkıntılar yaşayan takım, son 15 maçında üst üste yenilgiler almıştır. Sezonda çıktığı 34 maçta yalnızca 2 kez kazanabilmiş ve 11 puan toplayarak 31 sezon sonra 1. Lig'e (2. Seviye Lig) gerilemiştir.
Ankaragücü, o ana kadar tarihinde 3 kez Süper Lig'den düşmüş 2'sinde aynı sezon şampiyon olarak hemen yükselirken; diğer sezon ise Play-Off finalinde kaybedip ertesi sezon lig ikincisi olmakla kalmayıp Türkiye Kupası şampiyonu apoleti ile lige geri dönmüştür.
Fakat durum bu kez çok farklıdır... Ankaragücü ilk kez göz göre göre çöküşe geçmiştir.
2012-13 sezonunda ise beklenen olmuş; Ankaragücü, TFF 1. Lig'i 29 puanla son sırada tamamlayıp, bu ligde de tutunamayarak tarihinde ilk kez 2. Lig'e (3. Seviye) düşmüştür.
2013-14 sezonunda, 2. Lig Kırmızı Grup'ta 71 puanla 3. sırayı alan Ankara Ekibi Play-Off'lara kalmıştır.
16 Mayıs 2014'te oynanan ilk Play-Off maçında, deplasmanda Bandırmaspor'la karşılaşan Ankaragücü, Hakkı Şimşeğin 57. dakikada attığı gol üzerine 1-0 mağlubiyetle Ankara'ya döner.
20 Mayıs 2014'te oynanan rövanş mücadelesinde rakibini 34. dakikada Serhat Gülpınar ve 74. dakikada Umut Nair'in golleriyle 2-0 yenerek Play-Off yarı finaline yükselmiştir.
23 Mayıs 2014'te, Ankara'da, Alanyaspor'u ağırlayan takım, 80. dakikada Aydın Çetin'in golüyle sahadan 1-0 mağlup ayrılmış; rövanşta ise 23. dakikada Metin Aydın'la öne geçmiştir. Ancak Dk 26'da, Aydın Çetin'i durduramayınca skor eşitlenmiş, 30. dakikada Kaan Kanak, Ankaragücü'nü 2-1 öne geçiren golü atsa da Alanyaspor'da, Aydın Çetin'in formda olduğu bir güne denk gelinmişti... Aydın, önce Dk 64'te eşitliği yakalamış, daha sonra Dk 72'de hat-trick yaparak, Alanyaspor'un 3-2 kazanmasını sağlamıştır.
Ankaragücü, 2. Lig'de zaman geçirmek istemeden bir an önce yükselebilmek adına çok üst düzey performans göstermiş fakat Play-Off'larda işi pek de istediği gibi gitmemiştir.
2014-15 sezonunu verimli geçiremeyen takım, ligi 44 puanla 9. sırada tamamlamış; Türkiye Kupası'nda ise Gölcükspor ve Tavşanlı Linyitspor'u 2-0'la geçerek grup aşamasına adını yazdırmıştır.
D Grubu'nda, Karabükspor, Başakşehir ve Sivas Belediyespor'la yarışan takım, grubu 5 puanla sonuncu sırada tamamlamıştır.
2015-16 sezonunda ise 3 puanı silinen takım ligi 46 puanla yine 9. sırada tamamlamıştır.
2016-17 sezonunda, müthiş bir çıkış yakalayan Ankaragücü, 2. Lig Kırmızı Grubu 72 puanla şampiyon olarak tamamlayıp 1. Lig'e geri dönmüştür.
2017-18 sezonunda, daha önce ilk iki 1. Lig macerasında da aynı sezon şampiyon olan Ankaragücü, geçmişinden gelen geleneği devam ettirmiş; aynı sezon 1. Lig'i 63 puanla 2. sırada bitirip doğrudan Süper Lig'e geri dönmüştür.
Böylece Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan sonra Süper Lig'de en uzun süre mücadele eden Ankaragücü bu ünvanını kaptırmadan lige yetişebilmiştir.
2018-19 sezonunu, 40 puanla 13. sırada tamamlayan takım; Türkiye Kupası 5. turda Bodrumspor'a elenerek turnuvaya veda etmiştir.
2019-20 sezonunda ise yine kötü talihi yakasını bırakmayan sarı lacivertliler, sezona kötü başlayarak üst üste mağlubiyet serisine takılmış ve ligi 32 puanla 17. sırada tamamlayarak düşme potasına girmiştir. Ancak pandemi nedeniyle TFF'nin bu sezon küme düşmeyi kaldırması üzerine, Ankaragücü, Süper Lig macerasına devam etmiştir.
2020-21 sezonunda, son haftalara dek ligde kalma mücadelesi veren başkent temsilcisi, ligde kalma stresi ile çıktığı son 8 maçında galibiyet elde edememiş ve sezonu 38 puan ile 19. sırada tamamlayarak 1. Lig'e gerilemiştir.
2021-22 sezonunda 1. Lig'de mücadele eden Ankaragücü, sezon boyunca şampiyonluk iddiasını sürdürmüş ve Ümraniyespor ile liderlik yarışı içerisine girmiştir. Her ikisi ekip de sezonu 70 puan ile tamamlamasına rağmen Ankaragücü, averaj avantajı ile lider olarak şampiyonluk elde etmiş ve düştüğü sezon tekrardan Süper Lig'e yükselmeyi başarmıştır.
İLGİNİZİ ÇEKECEK BENZER İÇERİKLER
-
Comments