.png){kind=logo}
Fenerbahçe SK, 1907 yılında, İstanbul ilinin Kadıköy ilçesinde kurulan spor kulübüdür. Sarı lacivertli ekip, iç saha karşılaşmalarını 50.509 kapasiteli Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'nda oynamaktadır.
1900’lü yılların en sonlarına doğru, futbol kavramı daha yeni yeni Anadolu topraklarına, özellikle payitahta uzak olan İstanbul ve İzmir’de, İngiliz ailelerin kendi aralarında oynamasıyla gelmiştir. Futbol o dönemlerde, dini inançların da etkisiyle, Müslüman Türkler arasında gelişmediğinden, yalnızca Osmanlı topraklarında bulunan yabancı uyruklu vatandaşlar ve gayrimüslimler tarafından oynanmaktaydı.
Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da, İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında, İzmir’de "Football Club Smyrne"nin kurulması ile birlikte, İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlamıştır
İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi bildiği futbol oyununu onlara benimsetmiştir.
Tarihler 1897 yılını gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk kez bir futbol takımı olarak; Kadıköy Football Association adı altında toplanıp, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri, genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürerek, her akşamüstü kalabalık bir izleyici kitlesine de seyrettirmişlerdir. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmiştir ki "Football Association" takımı, 2 yıl içerisinde "İzmir Karması" ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya başlamıştır.
Ne var ki, o dönemde monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Türk topraklarında futbolun keyfini sadece yabancı uyruklu gençler sürebiliyordu. O dönemde, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stockings FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü) ’nü kurmuşlardır. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğrayarak, hemen dağıtılmıştır.
Burada dikkati çeken en önemli nokta, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün, Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) adı altında toplanan gençlerin çoğunluğunun aynı kişiler olacağı idir.
Ama yine de, aradan geçen birkaç yıl içinde aynı gençlerin bir kısmı, aralarına yeni katılanlarla beraber, Kurbağalıdere Köprüsü’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karşısında) Hurşit Ağa’nın kahvehanesinde aralıklarla toplanarak, 1901 yılında da, bu kez isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı. Fakat yine rejim baskısı ve yasaklar sebebiyle bu girişimler sürekli engellenmekteydi.
Tarihler 1907’yi gösterdiğinde, yönetimde çok daha önemli sıkıntılar yaşanması, dış politikalar gibi sebeplerle denetimler yok denebilecek düzeyde azalmıştır. Türk gençleri bu yıllarda resmi formalı olmasa da rahat rahat top koşturur bir duruma gelmiştir.
Kadıköylü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa'ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey'in oğlu Ziya Bey ile Harekat Ordusu Feriki Tümgeneral Şevki Paşa'nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey'in yeğeni Enver Necip Bey, Necip Bey'in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evinin selamlık katında yaptıkları bir görüşme sonucunda kuracakları takımın ilk fikir harcını atmaya başlamışlardır. Gerekli olan parayı da finanse edecek olan dönemin zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey'e kulübün kurucu başkanlık şerefini, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey'e katiplik (sekreter) görevini, Bahriye Subayı Necip Bey'e de kaptanlık ve saymanlık görevini vermişlerdir.
Aynı görüşmede varılan fikir birliği ile de kuracakları kulübün adını oturdukları semtin güzelliğinden esinlenerek Fenerbahçe yapacak, amblemlerini Fenerbahçe Burnu'ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise Fenerbahçe'sindeki ilkbaharın sevimli müjdecisi papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ile beyazdan alacaktılar.
Böylelikle Fenerbahçe Spor Kulübü, bir futbol takımı olarak 1907 yılında İstanbul'un Kadıköy ilçesinde kurulmuştur.
Kulüp başkanı Ziya Bey'in, İngiltere'den getirttiği; önü ve kolları düğmeli olan sarı beyaz bol formaları, lacivert şort pantolonları ve sarı löverli yün çorapları ile takım ilk antrenmanlarına başlamıştır. Kısa zamanda çevrenin futbola kabiliyetli gençlerini de kendi etrafında toplayan kulübün ilk kadrosu, olası olarak; Hint Asaf - Necip , Ziya - Hasan, Hassan, Sabri - Nasuhi , Şevkati , Galip , Hüseyin , Hayrullah terkibinde, ya da; Asaf - Ziya, Sami - Ayetullah , Mazhar , Necip - Fethi , Galip , Hüseyin , Hasan , Nevzat şeklinde idi.
Fenerbahçe futbol takımı, 1909 yılında ilk kez İstanbul Ligi'ne katılmış, takımın ilk teknik direktörlüğünü, aynı zamanda takımın oyuncu olan Hüseyin Dalaklı yapmıştır.
İlk iki yıl İstanbul Ligi'nde varlık gösteremeyen takım, 1911-12 sezonunda Zeki (Mazlum), K. Arslanyan, Abbas (Elkatipzade), Mustafa (Elkatipzade), Yahya (Berki), Hüseyin (İzzi), Arif, Kemal (Aşkın), Tevfik, Nuri, Galip (Kulaksızoğlu), Nasuhi ve Hasan Kâmil (Sporel)'den oluşan kadrosuyla şampiyon olarak tarihindeki ilk lig şampiyonluğunu elde etmiştir.
*1912-1913 sezonu Balkan savaşları nedeniyle iptal edilmiştir.
*Resmi kuruluşu 1907 olarak bilinen Fenerbahçe'nin tescili ise 1913 yılında yapılmıştır.
Fenerbahçe'nin 1922-23 sezonu şampiyonluğu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir sezon olarak tarihe geçmiştir. Takım kadrosunun tamamı yüksek okul mezunları ve öğrencilerden oluşan Fenerbahçe, sezonu hiç yenilmeden ve gol yemeden 58-0 gibi bir skorla tamamlamayı başarmıştır.
General, bu kupaya yönelik olarak "Gardler Muhteliti Türk kulüplerine meydan okuyor. Galibine, Başkumandanın adını taşıyan büyük bir kupa verilecek bu maça Türk kulüpleri diledikleri gibi takviye de alabilirler." şeklinde bir ilan vermiştir. Fenerbahçe ise generalin ilanına "Fenerbahçe Kulübü yalnız kendi kadrosuyla bu maçı şartsız olarak kabul eder." şeklindeki gazete ilanıyla karşılık verir.
29 Haziran 1923 tarihinde General Harrington Kupası adıyla Taksim Stadı'nda yapılan maçı, Fenerbahçe, dönemin önemli oyuncularından olan Zeki Rıza Sporel'in atmış olduğu iki golle 2-1 kazanmıştır. Maç gecesi, Lozan Konferansı'nda bulunan Türk Heyeti’ne de bu galibiyet haberi ulaştığında Heyet Başkanı İsmet Paşa tarafından, Fenerbahçe Kulübü’ne "Heyetimiz adına hepinizi mutlulukla tebrik eder, meserretle gözlerinizden öperim." şeklinde bir kutlama telgrafı gönderilmiştir.
1932 yılının Haziran ayında meydana gelen Kuşdili Yangını sonucu kulüp binası ciddi ölçüde zarar görmüş ve kupalar, üye kayıt ve maç defterlerini de içeren belgeler dahil olmak üzere çoğu maddi eser ve belge yok olmuştur.
1933 yılında 4'üncüsü düzenlenen Türkiye Futbol Şampiyonası'nın, Marmara Grubu etabında; 20 Ekim 1933 tarihinde, Adapazarı İdman Yurdu'nu 12-0 mağlup eden Fenerbahçe, grup finalinde Bursa San'atkâran'ı 3-0 hükmen mağlup edip adını çeyrek finale yazdırmıştır.
25 Ekim 1933 tarihinde, Gençlerbirliği'ni 4-1 yenerek, yarı final'e yükselen takım, Trabzon İdmanocağı'nın rakibi olmuş, 27.10.1933 tarihinde oynanan mücadeleyi 3-0 kazanan Fenerbahçe, böylelikle finale yükselmiştir.
Ankara'daki finalde İzmirspor'la
karşılaşmış, fakat yaşanan olaylardan dolayı maç tatil edilmiştir.
Bunun üzerine federasyon maçın 10 Kasım 1933 tarihinde tekrarlanmasına ve kura ile belirlenecek takımın sahasında yabancı bir hakemin yönetiminde oynanmasına karar vermiştir.
Kurayı İzmirspor kazandığından karşılaşma İzmir Alsancak Stadyumu'nda oynanmıştır.
Fenerbahçe tekrar edilen finalde İzmirspor'u 8-0 ile yenerek, Türk futbol Tarihi'nde ilk kez Türkiye futbol Şampiyonu olmuştur.
1936 yılında, en güçlü İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının yer aldığı Millî Küme kurulmuştur.
1938 yılında kendi isteğiyle ligden çekilen Fenerbahçe, bunun dışındaki tüm turnuvalara katılmış; 1937, 1940, 1943, 1945, 1946 ve 1950 yıllarında olmak üzere 6 kez şampiyonluk kazanarak bu kupada en çok zafere ulaşan takım olmuştur.
Bu yılların en önemli futbolcularından birisi ise Fenerbahçe formasıyla çıktığı 615 maçta 423 gol atan Lefter'dir. 1947-1951 ve 1953-64 yılları arasında Fenerbahçe forması giyen Lefter Küçükandonyadis, Türkiye'de kulübü tarafından jübilesi yapılan ilk futbolcu olmuştur. Fenerbahçe taraftarlarının gönlünde taht kuran ve Ordinaryüs lakabı takılan Lefter için;
‘’Ver Lefter'e yaz deftere. Bitti kalem doldu defter. Bu âlemde kral Lefter..’.’ sloganı atılmıştır.
1939 yılında, Türk Futbol Tarihi'nde ilk kez gece maçları oynanmaya başlanmıştır.
9 Eylül 1939 tarihinde, saat 21.00'de, Fenerbahçe ile Beyoğluspor arasında yapılan bu ilk maçta, Fenerbahçe rakibini 4-2 mağlup etmiştir. İlk gece maçının ilk golünü ise Fenerbahçeli futbolcu Fikret Kırcan kaydetmiştir.
Fenerbahçe, ilk olarak 1911-12 sezonunda katıldığı ve 1958-59 sezonuna kadar farklı statülerde düzenlenen İstanbul Ligleri'nde 16 şampiyonluk kazanmıştır.
Bu şampiyonluklardan 14'ü İstanbul Ligi, 2'si İstanbul Cuma Ligi Kupası idi.
21 Şubat 1959 tarihinde sadece İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının katılabildiği Türkiye 1. Futbol Ligi kurulmuştur. Beyaz ve kırmızı gruplar şeklinde düzenlenen ve 16 takımın yer aldığı ligde, Fenerbahçe, Beyaz Grup'ta yer almıştır. Macar Teknik Direktör Ignace Molnar yönetimindeki takım, 12 galibiyet ve 2 beraberlik alıp 26 puanla grubunu lider tamamlamış; finalde ise, Kırmızı Grubun 1.'si Galatasaray ile karşılaşmıştır. İki maç şeklinde düzenlenen finalde, ilk maçı 1-0 kaybetmesine karşın ikinci maçta rakibini Yüksel Gündüz, Mustafa Güven, Naci Erdem ve Şeref Has'ın attığı gollerle 4-0 yenerek Türkiye 1. Futbol Ligi'nin ilk şampiyonu olmuştur.
1959-60 sezonunda, ligi 2. olarak bitiren Fenerbahçe, aynı sezon tarihinde ilk defa Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılmıştır. 1. ön eleme turunda Macaristan ligi şampiyonu Csepel'i 1-1 ve 3-2'lik skorlarla eleyerek 2. tura yükselmiş, bu turda Fransa Ligi şampiyonu Nice ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibine elenerek turnuvaya veda etmiştir.
1960 yılında takımın başına Macar Teknik Direktör László Székely getirilmiştir.
Fenerbahçe, 1960-61 sezonunda, 38 maçta aldığı 26 galibiyet, 9 beraberlik, 3 mağlubiyetle ligi yeniden şampiyon olarak tamamlamıştır. Bu sezonun en önemli gelişmelerinden birisi ise takımın en önemli futbolcularından olan Can Bartu'nun sezon sonunda bir İtalyan takımı olan ACF Fiorentina'ya transfer olmasıdır.
1961-62 sezonunda ise
yeniden Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanan Fenerbahçe, 2. turdan katıldığı turnuvada; Nürnberg'e 2-1 ve 1-0'lık skorlarla yenilerek kupaya veda etmiştir. 1962 yılının Ocak Ayı'nda takımın başına Necdet Erdem, aynı yılın
Temmuz ayında ise Yugoslav Teknik Direktör Miroslav Kokotović getirilmiştir.
1962-63 sezonunu 26 puanla 3. olarak bitiren Fenerbahçe,
1963-64 sezonunda, Kupa Galipleri Kupası'na katılmıştır. Ön eleme turunda; Romanya liginden FC Petrolul Ploieşti'yi geçen takım, 1. turda Kuzey İrlanda ligi ekibi olan Linfield'i eleyerek tarihinde ilk defa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çeyrek finale kalmıştır.
Çeyrek finalde Macaristan ligi takımlarından MTK Budapeşte ile eşleşmiş; ilk maçı 2-0 kaybeden Fenerbahçe, 2. maçı 3-1 kazanarak turu Play-Off'a taşımıştır. Ancak Play-Off maçında, rakibine 1-0 yenilerek kupaya veda etmiştir. Miroslav Kokotović yönetiminde hem Avrupa'da hem de Türkiye'de başarılı bir sezon geçiren Fenerbahçe, aynı sezon ligi, 53 puan ile şampiyon olarak tamamlamıştır.
1964-65 sezonunda, teknik direktörlüğe İngiliz Oscar Hold getirilmiş ve Fenerbahçe bu sezonda, 47 puan toplayarak, 4. lig şampiyonluğu elde etmiştir.
1965-66 sezonunda Selahattin Torkal yönetimindeki takım, ligi 3.,
1966-67 sezonunda ise Abdullah Gegiç yönetiminde 2. sırada bitirmiştir.
Bu sezonun en önemli gelişmelerinden birisi ise Fenerbahçe'nin Balkan Kupası'nı kazanması olmuştur. Fenerbahçe'nin Balkan Kupası şampiyonluğu, bir Türk Takımı'nın uluslararası resmi bir organizasyonda kazandığı ilk şampiyonluk olarak tarihe geçmiştir. Kupanın final ayağında, Yunanistan ligi takımlarından AEK ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibini; Ogün Altıparmak'ın 2 ve Yılmaz Şen'in attığı 1 golle 3-1 mağlup etmiştir.
1967-68 sezonunda takımın başına yeniden Ignace Molnar'ı getiren Fenerbahçe, sezonu en yakın takipçisi Beşiktaş'ın 7 puan önünde, 49 puanla şampiyon olarak tamamlamıştır. Aynı sezon Türkiye Kupası finalinde, Altay ile karşılaşan Fenerbahçe, rakibini Ogün Altıparmak ve Nedim Doğan'ın attığı gollerle 2-0 mağlup ederek ilk Türkiye Kupası şampiyonluğunu kazanmıştır.
1968-69 sezonunda, Şampiyon Kulüpler Kupası'na 1. turdan katılan sarı lacivertli ekip, İngiltere Premier League takımlarından Manchester City'i ilk maçı 0-0, 2. maçta ise 2-1 mağlup ederek 2. tura yükselmiştir. 2. turda Hollandalı Ajax ile karşılaşan Fenerbahçe, iki maçı da 2-0 kaybederek turnuvaya veda etmiştir. 1969 yılı Mart Ayı'nda, Ignace Molnar takımdan ayrılmış, sezonu sırasıyla Fikret Kırcan ve Basri Dirimlili yönetimde geçiren Fenerbahçe ligi 35 puanla 4. sırada bitirmiştir.
1969-70 sezonunda takımın başına Rumen teknik direktör Traian Ionescu'yu getiren Fenerbahçe, sezonu Eskişehirspor'un 7 puan önünde, 44 puanda şampiyon olarak tamamlamıştır. Sezonun en önemli istatistiklerinden birisi ise; Ilie Datcu'nun kalesini koruduğu Fenerbahçe'nin toplam 30 maçta kalesinde sadece 6 gol görmesi olmuştur. Bu durum günümüzde bir rekor olarak varlığını korumaktadır.
1970-71 sezonunda, takımın başına Rumen teknik adam Constantin Teașcă'yı getiren Fenerbahçe, bu sezon ligi 41 puanla 2. sırada bitirmiştir. Aynı sezon, Ogün Altıparmak, 26 maçta attığı 16 golle, Türkiye 1. Futbol Ligi'nde gol kralı olan ilk Fenerbahçeli futbolcu olarak tarihe adını yazdırmıştır.
1971-72 sezonunda takımın başına Sabri Kiraz getirilmiş ve takım bu sezon ligi, Galatasaray ve Eskişehirspor'un arkasından 39 puan ile 3. sırada tamamlamıştır. Eskişehir ile aynı puanı paylaşan Fenerbahçe, averaj farkıyla rakibinin gerisinde kalmıştır.
1972-73 sezonunda, yeni bir yapılanmaya giden kulüp, ilk olarak teknik direktörlüğe Brezilyalı Didi'yi getirmiştir. Bunun yanı sıra İstanbulspor'dan transfer edilen Cemil Turan, dönemin önemli transferlerinden birisi olmuştur. Sezonu, Galatasaray'ın ardında 42 puan ile 2. tamamlayan takımda, Osman Arpacıoğlu, 19 maçta attığı 16 golle gol kralı olmuştur.
1973-74 sezonunda, takımın 1980-1983 yılları arasında kaptanlığını da yapacak olan Alpaslan Eratlı transfer edilmiştir. Ziya Şengül'ün takım kaptanlığını yaptığı, Cemil Turan'ın gol kralı olduğu sezon, 43 puan toplayan Fenerbahçe, 7. kez lig şampiyonluğunu kazanmıştır. Aynı sezon, Türkiye Kupası finalinde Bursaspor'u mağlup ederek bu kupayı 2. kez müzesine götürmeyi başarmıştır.
1974-75 sezonunda, Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılan Fener, 1. turda Lüksemburg ligi takımlarından Jeunesse Esch'i eleyerek 2. tura yükselmiş bu turda Polonyalı Ruch Chorzów'a elenerek turnuvaya veda etmiştir.
Lig sezonunu ise rakibi Galatasaray'ın 5 puan önünde, 43 puanla şampiyon olarak tamamlamıştır.
Eylül 1975'te, teknik direktörlükten ayrılan Didi'nin yerine Necdet Niş getirilmiş fakat Necdet Niş, takım ile geçirdiği 3 haftadan sonra, yerini Abdullah Gegiç'e bırakmıştır.
1975-76 sezonunda, üç kez teknik direktör değişikliği yaşanmış, sırasıyla; İlie Datcu, Nedim Günar ve son olarak Yugoslav teknik direktör Tomislav Kaleperović takımın başına geçmiştir.
Fenerbahçe bu sezonu Trabzonspor'un 3 puan gerisinde, 40 puanla 2. sırada tamamlamıştır. Cemil Turan ise 30 maçta attığı 17 golle 2. kez gol kralı olmuştur.
1976-77 sezonunda ise 39 puan toplayan takım, ligi yine Trabzonspor'un 4 puan gerisinde, 2. sırada bitirmiştir.
1977-78 sezonunda Tomislav Kaleperović teknik direktörlüğündeki Fenerbahçe, bu kez Trabzonspor'un 1 puan önüne geçerek, 42 puanla sezonu lider olarak tamamlamıştır. 9. lig şampiyonluğunu elde eden takımda, aynı sezon Cemil Turan, 30 maçta attığı 17 golle 3. kez gol kralı seçilmiştir.
1978-79 sezonunda, yeniden Necdet Niş'i başa getiren takım,
ligi 38 puan ile 3. sırada bitirmiştir. Türkiye Kupası finalinde Altay ile karşılaşan takım, ilk maçı 2-1 kaybetmesine rağmen, 2. maçta rakibini 2-0 mağlup ederek Türkiye Kupası'nı 3. kez müzesine götürmüştür.
*25 Ağustos 1979 tarihinde Türkiye 1. Futbol Ligi'ne yabancı futbolcu transfer yasağı getirilmiştir.
Fenerbahçe bu dönemde Şekerspor'dan Selçuk Yula'yı transfer etmiş ve haziran ayında teknik direktörlüğe Şükrü Ersoy getirilmiştir. Ancak 9 maçta alınan 5 mağlubiyet sonucu Şükrü Ersoy görevinden istifa etmiş ve yerini Ziya Şengül almıştır.
1979-80 sezonunu 2. sırada tamamlayan Fenerbahçe, 1979-80 sezonu Türkiye Kupası 2'incisi Galatasaray ile karşılaştığı müsabakadan 1-0 galip ayrılarak, 5. kez Başbakanlık Kupası'nı müzesine götürmüştür.
1980-81 sezonunda, takımın başına Alman Teknik Direktör Friedel Rausch getirilmiştir. Tarihinin en sıkıntılı dönemini bu sezonda yaşayan Fenerbahçe, 29 puan ile ligi 10. sırada bitirmiştir.
1981-82 sezonunda yabancı futbolculara yönelik transfer yasağı kaldırılmış, dönem ortasında yardımcı antrenörlük yapmakta olan Enver Katip'i takımın başına getiren Fenerbahçe, sezonu 41 puanla 3. sırada tamamlamıştır. Bu sezonda Selçuk Yula, 28 maçta attığı 16 golle gol kralı olmuştur.
1982-83 sezonunda, Yugoslav Branko Stanković takımın yeni teknik direktörü; Alpaslan Eratlı'nın futbolu bırakmasının ardından da Cem Pamiroğlu yeni takım kaptanı olmuştur. En başarılı sezonlarından birisini geçiren Fenerbahçe, bu sezonda ligi 49 puanla şampiyon tamamlayarak, toplamda 10. lig şampiyonluğunu kazanmıştır.
Bunun yanında Türkiye Kupası finalinde Mersin İdman Yurdu ile karşılaşan takım, rakibini iki maçta da 2-0 ve 2-1'lik skorlarla mağlup ederek 4. kez Türkiye Kupası şampiyonu olmuştur. Dönemin etkili futbolcularından Selçuk Yula ise 30 maçta attığı 19 golle 2. kez gol kralı seçilmiştir.
Fenerbahçe, 1983-84 sezonunu Trabzonspor'un 5 puan ardından, 45 puanla 2. sırada bitirmiştir. Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş'a elenen takımın eli boş kalmamış; Trabzonspor'u mağlup ederek, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı müzesine götürmüştür.
1984-85 sezonunda bir başka Yugoslav Teknik Direktör Todor Veselinović takımın başına getirilmiştir. Aynı sezon Hajduk Split'ten transfer edilen Dušan Pešić, takıma dahil edilen önemli futbolculardan birisi olmuştur. Sezon sonunda Beşiktaş'la aynı puanda (50) olan Fenerbahçe, averaj üstünlüğü ile 11. lig şampiyonluğunu elde etmiştir. Sezon sonunda takımdan ayrılan Todor Veselinović'in yerine Macar Teknik Direktör Kálmán Mészöly takıma katılmıştır.
Sarı lacivertli ekip, bu sezon ayrıca, ezeli rakibi Galatasaray'ı penaltılarla eleyerek üst üste 2. Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kaldırmıştır.
Bir önceki sezonu şampiyon olarak tamamlayan takım, 1985-86 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası'na 1. turdan dahil olmuştur. Fransa Ligi'nin son şampiyonu Bordeaux ile eşleşen sarı lacivertliler, ilk maçta rakibini Selçuk Yula, Şenol Çorlu ve Hüseyin Çakıroğlu'nun attığı gollerle 3-2 yenmiştir. Takım kadrosunun yarısını Fransa Milli Takımı'nın oluşturduğu Bordeaux'a karşı alınan bu galibiyet, Avrupa basınında büyük yankı uyandırmıştır. 2. turda İsveç Ligi'nin güçlü isimlerinden Göteborg ile eşleşen Fenerbahçe, kendi evindeki maçı 2-1 kazanmasına rağmen, ilk maçı 4-0 kaybettiği için turnuvadan elenmiştir.
Ligde ise sıkıntılı bir dönem geçiren takım, sezonu 42 puanla 5. sırada tamamlayarak bir sonraki sezon Avrupa kupalarına katılma şansını kaybetmiştir. Bu nedenle Kálmán Mészöly ile yollar ayrılarak, Yugoslav asıllı Branko Stanković; sezon sonunda emekliye ayrılan takım kaptanı Cem Pamiroğlu'nun yerine ise Müjdat Yetkiner getirilmiştir.
1986-87 sezonunda, son haftalarda alınan başarısız sonuçlar nedeniyle ligin bitimine iki hafta kala Branko Stanković'in görevine son verilmiştir. Sezon sonuna kadar Yılmaz Yücetürk'ün yönetiminde kalan Fenerbahçe, ligi bir önceki sezon olduğu gibi 39 puanla 5. sırada bitirmiştir. Sezon sonunda dönemin genç yıldızlarından olan Rıdvan Dilmen, Sarıyer'den transfer edilmiş; diğer önemli transfer ise Sakaryaspor'dan alınan savunma oyuncusu Nezihi Tosuncuk olmuştur.
1987-88 sezonunda, ligin 4. haftasında Yılmaz Yücetürk istifa etmiş ve takımın başına geçici bir süre için Birol Pekel getirilmiştir. Ligin 6. haftasında ise Macar teknik adam Pál Csernai Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü olmuştur. En kötü sezonlarından birisini geçiren takım, ligi 55 puanla 8. sırada bitirmiş, bunun üzerine sezon sonunda ise Pál Csernai ile yollar ayrılmıştır. Ayrıca, Müjdat Yetkiner'in yerine takım kaptanlığı Şenol Çorlu'ya devredilmiştir.
1988-89 sezonu öncesi Fenerbahçe'nin yaptığı transferler büyük yankı uyandırmıştır. Almanya Milli Futbol Takımı'nın kalesini koruyan Toni Schumacher, Schalke 04'ten transfer edilmiş; bunun yanı sıra Sakaryaspor'dan, Oğuz Çetin ve Aykut Kocaman diğer önemli transfer hamleleri olarak gerçekleşmiştir. Pál Csernai'den boşalan teknik direktörlüğe ise yeniden Todor Veselinović getirilmiş, takım kaptanlığı ise yeni transfer Toni Schumacher'e verilmiştir. Kadrosunu önemli oyuncularla güçlendiren sarı lacivertli ekip, sezonu Beşiktaş'ın 10 puan önünde, 93 puan ile şampiyon olarak tamamlamıştır. 12. lig şampiyonluğunu elde eden Fenerbahçe'de, Aykut Kocaman 34 maçta attığı 29 golle gol kralı olmuştur.
Başbakanlık Kupası'nda, Galatasaray ile karşılaşan takım, uzatmalarda attığı gol ile 3-2 galip gelerek, kupayı müzesine taşımıştır.
Fenerbahçe, 1989-90 sezonu öncesi Danimarkalı futbolcu Henrik Nielsen'i transfer etmiştir. Bu sezon Toni Schumacher'in, sarılık teşhisi konulması nedeniyle 6 ay; ligin 10. haftasında Trabzonspor maçında ağır bir şekilde sakatlanan Rıdvan Dilmen'in ise 3 ay sahalardan uzak kalması takımın şansız bir sezon geçirmesine neden olmuştur. Fenerbahçe, ligi Beşiktaş'ın 5 puan gerisinde, 79 puanla 2. olarak bitirmiştir. Sezon sonunda, Todor Veselinović ile yollar ayrılınca, boşalan teknik direktörlük görevine ise PSV'yi 1987-88 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası Şampiyonu yapan, Hollandalı çalıştırıcı Guus Hiddink getirilmiştir.
Şampiyon Beşiktaş ile Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda karşı karşıya gelen takım, rakibini
3-2 mağlup ederek, kupayı 6. kez müzesine götürmeyi başarmıştır.
1990-91 sezonuna, hastalık ve sakatlıklar nedeniyle Schumacher, Rıdvan, Semih ve Aykut gibi önemli futbolculardan yoksun başlanmıştır. Ligin 22. haftasında, Trabzonspor deplasmanında alınan mağlubiyet nedeniyle Guus Hiddink'in görevine son verilmiş, sezon sonuna kadar önce Erol Togay, daha sonra ise Tınaz Tırpan'ın çalıştırdığı Fenerbahçe, sezonu 44 puanla 5. sırada tamamlamıştır.
Bir önceki sezon yaşanan başarısızlıklar nedeniyle, 1991-92 sezonu öncesi önemli transfer hamleleri gerçekleştiren takımda, dönemin en büyük transferi; Galatasaray'dan olaylı bir şekilde alınan Türkiye 1. Futbol Ligi gol kralı Tanju Çolak olmuştur. Toni Schumacher'in emekliye ayrılmasından sonra Beşiktaş'tan alınan Engin İpekoğlu ise bir diğer önemli transferdi. Teknik direktörlük görevine ise, Slovak Jozef Vengloš getirilmiştir. Sezon sonunda Aykut Kocaman, 25 maçta attığı 25 golle gol kralı olurken, Fenerbahçe ligi Beşiktaş'ın ardından 71 puanla 2. sırada bitirmiştir.
1992-93 sezonunda, Jozef Vengloš yönetimindeki Fenerbahçe, ligi lider Galatasaray'ın 8 puan gerisinde, 58 puanla 5. sırada tamamlamıştır. Bir önceki sezon Galatasaray'dan alınan Tanju Çolak ise, 23 maçta attığı 27 golle gol kralı olmuştur. Sezon sonunda Jozef Vengloš gönderilerek yerine Alman teknik adam Holger Osieck getirilmiştir. Kadroda yeni bir yapılanmaya giden Fenerbahçe'de Tanju Çolak ile yollar ayrılırken, Uche Okechukwu, Brian Steen Nielsen, Rüştü Reçber, Bülent Uygun, Kemalettin Şentürk kadroya dahil edilen önemli oyunculardan olmuştur.
Başbakanlık Kupası'nda, Trabzonspor'u karşısında bulan sarı lacivertli ekip, rakibini 1-0 mağlup ederek bu kupayı 7. kez müzesine taşımıştır.
1993-94 sezonunu 69 puan ile 2. sırada bitiren Fenerbahçe'de, Bülent Uygun 27 maçta attığı 22 golle gol kralı olmuştur.
Fenerbahçe, 1994-95 sezonunun ilk yarısını Holger Osieck teknik direktörlüğünde tamamlarken, 2. yarısında Tomislav Ivić ile değişikliğe gitmiştir. Sezonu 67 puanla 4. sırada bitiren takımda, Aykut Kocaman 25 maçta attığı 27 golle 3. kez gol kralı olmuştur.
1995-96 sezonunda, Brezilya'yı 1994 FIFA Dünya Kupası şampiyonu yapan Teknik Direktör Carlos Alberto Parreira, takımın başına getirilmiştir. Bunun yanı sıra, Gaziantepspor'dan alınan Elvir Bolić dönemin önemli bir transferi olmuştur. Sezonu Trabzonspor'un 2 puan önünde, 84 puanda lider tamamlayan Fener, 7 sezonun ardından 13. şampiyonluğuna ulaşmıştır.
1996-97 sezonunda, teknik direktörlüğe Sebastião Lazaroni getirilirken, Jay-Jay Okocha önemli bir transfer olarak gerçekleşmiştir.
Fenerbahçe bu sezon tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalma başarısı göstermiştir. Elemelerde, İsrail ligi takımlarından Maccabi Tel Aviv ile eşleşen sarı lacivertliler, rakibini 1-1 ve 1-0'lık skorlarla geçerek gruplara katılmaya hak kazanmıştır. Grup kuralarında ise Rapid Wien, Juventus ve Manchester United'ın aralarında bulunduğu C Grubu'nda mücadele etmiş; 20 Kasım 1996 tarihinde Old Trafford'da Manchester United ile yapılan maç, sezonun en önemli gelişmelerinden birisi olmuştur.
Bu maçta Fenerbahçe, rakibini Elvir Bolić'in 78. dakikada attığı golle, 1-0 mağlup ederek, kendi sahasında oynadığı Avrupa maçlarında 40 yıldır yenilmeyen Manchester United'ı mağlup etmeyi başarmıştır. Grubu ise 2 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 yenilgiyle tamamlayarak 3. sırada kalmış ve turnuvaya veda etmiştir.
Sezon ortasında Sebastião Lazaroni gönderilerek, yerine 3. kez Todor Veselinović getirilen takım, sezonu 73 puanla 3. sırada bitirmiştir. Sezon sonunda Todor Veselinović ile yeniden yollar ayrılarak Hırvat teknik adam Otto Barić ile anlaşma sağlanmıştır.
1997-98 sezonunun en önemli olaylarından birisi, 11 Şubat 1998 tarihinde Trabzonspor ile oynanan Türkiye Kupası çeyrek final karşılaşmasında yaşanmış; maçın 78. dakikasında, Teknik Direktör Otto Barić'in başına taş atılması sonucu, takım sahayı terketmiştir. Bunun sonucunda, Fenerbahçe hükmen mağlup sayılarak bir sonraki sezon Türkiye Kupası'nda oynamaktan men edilmiştir.
Sarı lacivertliler sezonu ise Galatasaray'ın 4 puan gerisinde, 71 puanla 2. olarak tamamlamış ayrıca Başbakanlık Kupası'nda, Trabzonspor'u 1-0 geçerek, bu yıl son
kez oynanan kupayı müzesine götürmüştür.
1998-99 sezonunda, teknik direktörlüğe Joachim Löw gelmiş, transferde ise Viorel Moldovan ve Elvir Baljić gibi önemli oyuncular takıma dahil edilmiştir. Bu sezonu 72 puanla 3. sırada tamamlayan Fenerbahçe'de, sezon sonunda teknik direktörlüğe eski futbolcusu Rıdvan Dilmen getirilmiştir.
1999-2000 sezonunda, Gaziantepspor'dan Yaw Preko ve Samuel Johnson takıma dahil edilmiştir. Bu sezon UEFA Kupası 1. turunda, MTK Budapest ile eşleşen Fenerbahçe, deplasmanda 0-0 berabere kaldığı Macar takımına kendi evinde 2-0 mağlup olarak kupaya veda etmiştir 30 Eylül 1999 tarihinde oynanan bu 2. maç sonrası, Rıdvan Dilmen istifa etmiş ve yerine Zdenek Zeman getirilmiştir. Zdenek Zeman'ın yönetiminde başarılı bir grafik sergilemeyen takım, ligin 15. haftasında, Fenerbahçe'nin eski futbolcularından Turhan Sofuoğlu'na emanet edilmiştir. Sezonu 61 puanla 4. sırada tamamlayan sarı lacivertliler, bir sonraki sezon Avrupa kupalarına gitme şansını kaybetmiştir.
2000-01 sezonunda, gerek teknik direktör gerekse oyuncu transferlerinde büyük hamleler gerçekleştirilmiştir. Yeniden bir yapılanmaya giden takım; ilk olarak teknik direktörlüğe Mustafa Denizli'yi getirmiş, bunun dışında Haim Revivo, Kennet Andersson, Nikola Lazetic, Zoran Mirkovic, Milan Rapaić, Serhat Akın ve Yusuf Şimşek gerçekleşen önemli takviyeler yapmıştır.
Fenerbahçe bu sezonda, iç sahada oynadığı 17 maçta 17 galibiyet alarak bir rekor kırmış ve sezonu, 76 puanla, Galatasaray'ın 3 puan önünde şampiyon olarak tamamlamıştır. Bu şampiyonluk Fenerbahçe'nin Süper Lig'de bir Türk çalıştırıcıyla kazandığı ilk, toplamda 14. şampiyonluğu olmuştur.
2001-02 sezonunda, Şampiyonlar Ligi elemelerinde, İskoçya ligi ekiplerinden Glasgow Rangers'ı ilk maçı 0-0, rövanşında 2-1 mağlup ederek tarihinde 2. defa Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalma başarısı göstermiştir. Grup kuralarında Barcelona, Bayer 04 Leverkusen ve Olympique Lyonnais'un aralarında bulunduğu F Grubu'na düşen takım, oynadığı maçlardan puan alamayarak turnuvaya veda etmiştir. Şampiyonlar Ligi'ndeki başarısızlık ve ligde alınan kötü sonuçlarla birlikte, 21 Aralık 2001'de Diyarbakırspor'a deplasmanda kaybedilen 2-1'lik maç sonucunda Teknik Direktör Mustafa Denizli ile yollar ayrılmış ve yerine Alman teknik adam Werner Lorant getirilmiştir. Sarı lacivertliler sezonu, 75 puanla 2. sırada tamamlamıştır.
2002-03 sezonunun en önemli transfer hamlesi, River Plate'den 15.5 milyon dolara transfer edilen Arjantinli futbolcu Ariel Ortega olmuştur. Bunun dışında, Ponte Preta'dan alınan Washington da bir diğer önemli transfer olarak gerçekleşmiştir. Sezonun en önemli olayı ise 6 Kasım 2003 tarihinde Galatasaray ile yapılan derbi maçı olmuş, bu maçta Fenerbahçe, rakibini, Tuncay Şanlı, Ariel Ortega, Serhat Akın (2), Ceyhun Eriş ve Ümit Özat'ın attığı gollerle 6-0 mağlup ederek ezeli rakibine karşı tarihi bir skor elde etmiştir. Bunun dışında ligde kötü bir performans sergilenmesi nedeniyle ligin 16. haftasında Werner Lorant ile yollar ayrılarak yerine Oğuz Çetin getirilmiştir. Oğuz Çetin yönetiminde beklenilen sonuçlar alınamayınca ligin 26. haftasında, teknik direktörlük koltuğuna Tamer Güney oturmuş, sezon sonuna kadar Tamer Güney yönetiminde kalan takım ligi 51 puanla 6. sırada bitirerek bir sonraki sezon Avrupa kupalarında mücadele etme şansını kaybetmiştir.
2003-04 sezonu öncesi yeniden bir yapılanmaya giden Fenerbahçe, ilk olarak Alman teknik direktör Christoph Daum'u takımın başına getirmiştir. Transferde ise Pierre van Hooijdonk, Robert Enke, Mehmet Aurélio, Fábio Luciano ve Mert Nobre gibi önemli oyuncular takıma dahil edilmiştir. Başarılı bir sezon geçiren takım, ligi Trabzonspor'un 4 puan önünde, 76 puanla bitirerek 15. şampiyonluğunu elde etmiş ve formasına 3. yıldızı takmıştır.
Bir sonraki sezon Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılacak Fenerbahçe'nin en önemli transfer hamlesi ise, Cruzeiro'dan 5 milyon dolara transfer edilen Alexsandro de Souza olmuş, bunun dışında Serkan Balcı da alınarak, takıma katkı yapılmıştır.
2004-05 sezonunda, Şampiyonlar Ligi kuralarında Olympique Lyonnaisnais, Manchester United ve Sparta Prag'ın aralarında bulunduğu D Grubu'na düşen Fenerbahçe, ligde ise ilk yarıyı lider olarak tamamlamıştır. Devre arasında takıma dahil edilen Fransız futbolcu Nicolas Anelka büyük ses getirmiştir.
Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'nde grubu 3. sırada bitirerek, UEFA Kupası'nda yoluna devam etmiş; 3.turda İspanyol rakibi Real Zaragoza'ya 1-0 ve 2-1'lik skorlarla yenilerek turnuvadan elenmiştir.
Ligde ise başarılı bir sezon geçiren sarı lacivertli ekip, sezonu Trabzonspor'un 3 puan önünde, 80 puanla lider tamamlayarak 2004-05 sezonunda 16. şampiyonluğunu yaşamıştır.
2005-06 sezonu öncesi, Juventus'tan 8 Milyon Euro karşılığında Stephen Appiah transfer edilmiştir.
Bir önceki sezonu şampiyon olarak tamamlayan Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi gruplarına doğrudan katılmış, grup kuralarında Milan, PSV ve Schalke 04'ün aralarında bulunduğu E Grubu'nda mücadele etmiştir. Grup maçlarında umduğunu bulamayan ekip, 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 yenilgi alarak, Avrupa kupalarına erken veda etmiştir.
Ligi ise Galatasaray'ın 2 puan gerisinde, 81 puanla 2. sırada bitiren Fenerbahçe'de, sezon sonunda Teknik Direktör Christoph Daum ile yollar ayrılmış ve yerine Brezilyalı Zico getirilmiştir.
2006-07 sezonu öncesi Uğur Boral, Tümer Metin, Mateja Kežman, Edu Dracena, Diego Lugano, Deivid gibi oyuncular takıma dahil edilmiştir.
Şampiyonlar Ligi'ne eleme turlarından katılan Fenerbahçe, 3. tur eleme maçında, Dinamo Kiev'e
3-1 ve 2-2'lik skorlarla yenilerek, bu turnuvaya veda etmiş ve UEFA Kupası'na katılmıştır.
UEFA Kupası'nda gruplardan çıkma başarısı gösteren Fenerbahçe, 3. turda Hollanda ligi takımlarından AZ ile eşleşmiş; ilk maçta kendi sahasında 3-3 berabere kalan takım, 2. maçta 2-2 beraberlik alarak kupaya veda etmiştir.
Ligde ise başarılı bir sezon geçiren sarı lacivertliler, en yakın takipçisi Beşiktaş'ın 9 puan önünde, 70 puanla ligi şampiyon olarak tamamlamıştır. Bu şampiyonlukla, kuruluşunun 100. yılında 17. lig şampiyonluğunu elde etmiştir. Diğer taraftan takımın kaptanlığını da yapmakta olan Alex, 32 maçta attığı 19 gol ile gol kralı olurken, bununla birlikte, Fenerbahçe formasıyla gol krallığı yaşayan ilk yabancı futbolcu olarak tarihe geçmiştir.
Ayrıca, Fenerbahçe, 2006-07 sezonu sonunda Beşiktaş ile yapılan Türkiye Süper Kupası maçını Mateja Kežman ve Deivid'in attığı gollerle 2-1 kazanarak 7. kez bu kupayı müzesine götürmeyi başarmıştır.
2007-08 sezonunda, Şampiyonlar Ligi gruplarına doğrudan katılan Fenerbahçe'de, sezon öncesi yaşanan en önemli gelişme, yıldız futbolcu Roberto Carlos'un Real Madrid'den transfer edilmesi olmuştur. Bunun dışında Gençlerbirliği OFTAŞ'tan transfer edilen Gökhan Gönül bir diğer önemli transferdi.
Zico yönetimindeki takım, Şampiyonlar Ligi'nde FC Internazionale Milano, CSKA Moskova ve PSV'nin aralarında bulunduğu G Grubu'nda mücadele etmiştir. Grup maçlarında 3 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 mağlubiyet alan sarı lacivertliler, tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde 2. tura yükselmiştir. 2. turda Sevilla ile eşleşen Fenerbahçe, ilk maçı kendi evinde 3-2 kazanmış; 2. maçın Sevilla lehine 3-2 bitmesi üzerine karşılaşma uzatmalara gitmiştir. Uzatmalarda da eşitlik bozulmayınca, seri penaltı atışları sonucunda Fenerbahçe rakibini 3-2 mağlup ederek, yine tarihinde bir ilki yaşamış ve çeyrek finale yükselmiştir. Çeyrek finalde Chelsea ile eşleşen Fenerbahçe, ilk maçı 2-1 kazanmasına rağmen 2. maçta rakibine 2-0 mağlup olarak turnuvaya veda etmiştir.
Bu sezon Semih Şentürk 27 maçta attığı 17 gol ile gol kralı olurken, takım ligi 73 puanla 2. sırada tamamlamıştır. Sezon sonunda Zico ile yollar ayrılarak, boşalan teknik direktörlük görevini Luis Aragonés devralmıştır.
2008-09 sezonunda Daniel Güiza ve Emre Belözoğlu gibi isimler takıma dahil edilmiştir. Bir önceki sezonu 2. olarak bitiren Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne eleme turlarından katılmış; sırasıyla MTK Budapest ve Partizan'ı eleyerek, Şampiyonlar Ligi'nde gruplara kalma başarısı göstermiştir. Grup kuralarında ise Porto, FK Dinamo Kyiv ve Arsenal'in aralarında bulunduğu G Grubu'na düşmüştür. Grup maçlarında 2 beraberlik ve 4 yenilgi alan Kanarya, Avrupa kupalarına veda etmiştir.
Ligde, istediği performansı elde edemeyen takım, sezonu 61 puanla 4. sırada bitirmiştir. Avrupa'da ve ligde alınan başarısız sonuçlar nedeniyle sezon sonunda Teknik Direktör Luis Aragonés'in görevine son verilmiş ve Christoph Daum takımın başına geçmiştir.
Türkiye Kupası'nda final oynayan Fenerbahçe, Beşiktaş'a elenmiş, sezon sonunda Türkiye Süper Kupası maçında yine Beşiktaş ile karşılaşan takım, maçı Alex'in attığı gollerle 2-0 kazanarak, 8. kupasına kavuşmuştur.
2009-10 sezonunda, UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele edecek olan Fenerbahçe, kadrosunu; André Santos, Fábio Bilica, Ertuğrul Taşkıran, Bekir İrtegün, Özer Hurmacı, Mert Günok, Cristian Baroni ve Mehmet Topuz gibi oyuncularla güçlendirmiştir. UEFA Avrupa Ligi grup maçlarında grubunu lider olarak tamamlayan takım, 2. turda Lille ile karşılaşmıştır. İlk maçta deplasmanda rakibine 2-1 yenilen Fenerbahçe, rövanşta 1-1 berabere kalarak turnuvaya veda etmiştir.
Ligde iyi bir sezon geçiren sarı lacivertli ekip, son hafta kendi evinde Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak, şampiyon Bursaspor'un 1 puan gerisinde, 74 puan ile 2. olarak şampiyonluğu elinden kaçırmıştır. Bu şampiyonluğun kaybedilmesiyle birlikte, Teknik Direktör Christoph Daum'un görevine son verilerek yerine takımın eski ve başarılı futbolcularından Aykut Kocaman getirilmiştir.
2010-11 sezonunda, yeni bir yapılanmaya giden takımda; Miroslav Stoch, Caner Erkin, Issiar Dia, Mamadou Niang ve Joseph Yobo gibi oyuncular kadroya dahil edilmiştir.
Bir önceki sezonu 2. sırada bitiren Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne eleme turlarından katılmış; bu turda İsviçre ligi ekiplerinden Young Boys ile eşleşmiştir.
İlk maçı 2-2 biten karşılaşmanın rövanşında, rakibine 1-0 yenilerek bu turnuvaya veda etmiştir.
UEFA Avrupa Ligi'nde ise Yunanistan'ın güçlü isimlerinden PAOK ile eşleşen Fenerbahçe, 0-0 ve 1-0'lık skorlarla rakibine mağlup olunca, Avrupa Kupaları'ndan da elenmiştir.
Ligde, ilk yarıyı liderin 9 puan gerisinde bitiren sarı lacivertliler, 2. yarıda 17 maçta 16 galibiyet ve 1 beraberlik alarak sezonu, 82 puanda, averaj farkıyla şampiyon olarak tamamlamıştır. Fenerbahçe bu şampiyonlukla 18. lig şampiyonluğuna ulaşırken, kaptan Alex 33 maçta attığı 28 golle 2. kez gol kralı olmuştur.
2011-12 sezonunda, şike soruşturması nedeniyle Avrupa kupalarından men edilen Fenerbahçe, transferde Emmanuel Emenike, Henri Bienvenu, Reto Ziegler, ve Moussa Sow'u kadrosuna dahil etmiştir. Ancak Emmanuel Emenike şike soruşturması nedeniyle lig maçlarına katılamadan Rusya'nın Spartak Moskova takımına transfer olmuştur.
Sezon sonunda ilk 4 takım arasında, o yıl ilk kez düzenlenen Play-Off grubunda mücadele eden Fenerbahçe, grubu Galatasaray'ın 1 puan gerisinde, 2. sırada bitirerek şampiyonluğu kaybetmiştir.
Türkiye Kupası'nda ise finale yükselen takım, finalde Bursaspor ile karşılaşmış; 16 Mayıs 2012 tarihinde yapılan maçta, rakibini Caner Erkin, Cristian Baroni, Semih Şentürk ve Alex'in golleriyle 4-0 mağlup ederek 29 yıl aradan sonra Türkiye Kupası şampiyonluğuna ulaşmıştır.
Sezon sonunda kadroda ve taraftarın gönlünde sağlam bir yer edinmiş olan Alex De Souza, olaylı bir şekilde takımdan gönderilmiştir.
2012-13 sezonunda Dirk Kuyt, Salih Uçan, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Egemen Korkmaz, Milos Krasic, Raul Meireles ve Pierre Webó gibi önemli oyuncular kadroya dahil edilmiştir.
Bir önceki sezonu 2. sırada bitiren Fenerbahçe, eleme turlarından katıldığı Şampiyonlar Ligi'nin, Play-Off karşılaşmasında Spartak Moscow takımına 1-2 ve 1-1'lik skorlarla elenerek bu turnuvaya veda etmiştir.
Avrupa Kupaları'na UEFA Avrupa Ligi'nden devam eden takım, grup aşamasında 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak grubunu lider olarak tamamlamış ve bir üst tura yükselmiştir. 2. turda BATE Borisov'u, 3. turda ise Viktoria Plzen'i eleyen Fenerbahçe, tarihinde ilk kez çeyrek finale kadar yükselmeyi başarmıştır. Çeyrek finalde Lazio ile eşleşen sarı lacivertli ekip, rakibini ilk maçta evinde 2-0 yenmiş, rövanşta ise deplasmanda 0-0 berabere kalarak yarı finale adını yazdırmıştır. Yarı finalde Portekiz'in güçlü isimlerinden Benfica ile karşılaşan Fenerbahçe, ilk maçı kendi sahasında 1-0 kazanmasına karşın, deplasmanda rakibine 3-1 yenilerek turnuvaya veda etmiştir.
Ligi, Galatasaray'ın 10 puan gerisinde, 61 puanla 2. sırada bitiren takım; aynı sezon Türkiye Kupası finalinde, Trabzonspor'u, Moussa Sow'un attığı gol ile 1-0 mağlup ederek 6. kez bu kupayı müzesine taşımıştır.
2013-14 sezonunda, teknik direktör Aykut Kocaman ile yollar ayrılarak yerine Ersun Yanal getirilmiştir. Alper Potuk, Michal Kadlec ve Bruno Alves gibi önemli transfer hamleleri gerçekleştiren takımda, daha önce şike soruşturması nedeniyle rota değiştiren Emmanuel Emenike, 2 yıl aradan sonra 13 milyon euro karşılığında takıma katılmıştır.
Bir önceki sezonu 2. sırada bitiren Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne eleme turlarından katılmıştır. 3. eleme turunda Avusturya ligi takımlarından Salzburg'u 1-1 ve 3-1'lik skorlarla eleyerek Play-Off turuna yükselmiş; bu turda Arsenal ile eşleşen takım, rakibine 3-0 ve 2-0'lık skorlarla elenerek Şampiyonlar Ligi macerasını sonlandırmıştır.
29 Ağustos 2013 tarihinde ise devam eden şike soruşturması sonuçlanarak, Fenerbahçe'nin, Avrupa Kupaları'ndan 2 yıl süreyle men edilmesi kesinleştirilmiştir.
Sezon sonunda, 5. haftadan itibaren devraldığı liderlik koltuğunu bir daha bırakmayan sarı lacivertliler, bitime 3 hafta kala, 74 puan toplayarak 19. şampiyonluğunu ilan etmiştir.
Takım, ligi şampiyon olarak tamamlamasına karşın UEFA'dan aldığı 2 yıllık men kararı nedeniyle bir sonraki sezonda Galatasaray, Şampiyonlar Ligi grup aşamasından, Beşiktaş ise Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme aşamasından kupalara katılmaya hak kazanmıştır.
2014-15 sezonunda istifa eden Ersun Yanal'ın yerine göreve İsmail Kartal getirilmiştir. Takıma yapılan tek transfer yalnızca Diego olurken; Cristian Baroni ve Joseph Yobo ile yollar ayrılmıştır. Miroslav Stoch, Birleşik Arap Emirlikleri ekibi Al Ain FC kulübüne 1 yıllığına, Salih Uçan ise Serie A'nın önemli takımlarından AS Roma'ya 2 yıllığına kiralanmıştır.
Galatasaray'ı penaltılar sonucu 3-2 yenerek, sezona 2014 Türkiye Süper Kupası ile başlayan takım, Türkiye Kupası'na yarı finalde Bursaspor'a elenerek veda etmiştir.
4 Nisan 2015 tarihinde oynanan Çaykur Rizespor maçı sonrasında Trabzon Havalimanı'na ilerleyen takım otobüsüne Sürmene ilçesinde silahla ateş açılmış; olayda otobüs şoförü yaralanmıştır.
Fenerbahçe, sezonu 74 puan ile 2. sırada tamamlamıştır.
2015-16 sezonunda, sportif direktörlüğe İtalyan Giuliano Terraneo getirilmiş, İsmail Kartal ile yollar ayrılarak Portekizli Teknik Direktör Vítor Pereira takımın başına geçmiştir. Fenerbahçe sezona hızlı ve önemli transferlerle başlamış; Abdoulaye Ba ve Fabiano Riberio, Portekiz Ekibi FC Porto'dan kiralanırken; Simon Kjaer, Şener Özbayraklı, Fernandão, Josef de Souza, Nani ve Robin van Persie gibi önemli futbolcuları kadrosuna katmıştır. Pierre Webó, Selçuk Şahin, Bekir İrtegün, Egemen Korkmaz, Mert Günok ve kaptan Emre Belözoğlu ile yollar ayrılmış; Emmanuel Emenike, Birleşik Arap Emirlikleri ekibi Al Ain FC kulübüne 1 yıllığına kiralanmıştır.
Sarı lacivertli ekip sezonu, 74 puanla 2. sırada tamamlamış, Türkiye Kupası finalinde, Galatasaray'a elenerek kupaya uzanamamıştır.
2016-17 sezonunda, takımdan izinsiz olarak ülkesine giden Vítor Pereira yerine teknik direktör olarak Hollanda asıllı Dick Advocaat takımın başında yer almıştır.
Bu sezonda Fenerbahçe, ligi Beşiktaş ve Başakşehir'in arkasında, 64 puanla 3. sırada tamamlamış, Türkiye Kupası'nın yarı finalinde Başakşehir'e elenmiştir.
2017-18 sezonu başında, takımın daha önce 2010-2013 yıllarında teknik direktörlüğünü yapan eski futbolcu Aykut Kocaman ile 2 yıllık sözleşme imzalanmıştır. Sezon başında UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turunda Sturm Graz'ı 1-2 ve 1-1'lik sonuçlarla eleyen takım, Play-Off turunda Makedon temsilci Vardar'a 2-0 ve 1-2'lik maçlarla yenilerek, Avrupa Kupası defterini erkenden kapatmıştır.
Süper Lig'e de iyi bir başlangıç yapamayan sarı lacivertli ekip, 11 haftanın sonunda 4 galibiyet, 5 beraberlik ve 2 mağlubiyet alarak 7. sıraya yerleşmiştir. Daha sonrasında çıkışa geçen Kocaman'ın öğrencileri, ilk yarıyı lider Medipol Başakşehir'in 3 puan gerisinde 3. sırada tamamlamıştır.
İkinci devrede 12 galibiyet gören Fenerbahçe, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet almış; bu sonuçlarla ezeli rakibi Galatasaray'ın 3 puan gerisinde, 72 puanla sezonu 2. tamamlayarak, bir sonraki sezonda Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme oynamaya hak kazanmıştır.
Sezonda 14'ü ligde olmak üzere toplam 15 gol atan Giuliano takımın en golcü ismi olmuştur.
2017-18 Türkiye Kupası'nda ise yarı finalde Beşiktaş'la eşleşen Fenerbahçe ilk maçta deplasmandan 2-2'lik beraberlikle dönmüş, 19 Nisan 2018'de oynanan rövanşta maç 0-0 devam ederken sahada çıkan olaylar nedeni ile hakem Mete Kalkavan maçı tatil etmiştir. 25 Nisan'da toplanan Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kurulu, maçın, kaldığı 57. dakikadan seyircisiz olarak devamına karar vermiştir. Beşiktaş alınan karara tepki olarak 3 Mayıs olarak belirlenen tarihte sahaya çıkmamış ve Fenerbahçe 3-0 hükmen galip olarak finalde Akhisar Belediyespor'un rakibi olmuştur. 10 Mayıs'ta Diyarbakır Stadyumu'nda oynanan final maçında, Akhisar Belediyespor'a 3-2 mağlup olan takım, Türkiye Kupası'nı 2. sırada tamamlamıştır.
2018-19 sezonu öncesinde, 3 Haziran 2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda 20 yıldır kulübün başkanı olan Aziz Yıldırım'ın karşısına Ali Koç başkan adayı olarak çıkmıştır. Kongre sonucunda 20.736 geçerli oyun 16.092'sini alan Ali Koç, Fenerbahçe'nin 37. başkanı seçilmiştir.
Başkanlık seçiminin ardından Fransız asıllı Damien Comolli sportif direktörlük görevine getirilmiştir. 18 Haziran 2018 tarihinde, Teknik Direktör Aykut Kocaman ile yolların ayrıldığı duyurulmuş ve 22 Haziran 2018'de, Hollandalı Teknik Direktör Phillip Cocu ile 3 yıllık sözleşme imzalandığı açıklanmıştır.
Lige kötü başlayan Fenerbahçe, 10 haftada 2 galibiyet, 3 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 9 puan toplayabilmiştir. 28 Kasım 2018 tarihinde MKE Ankaragücü ile oynanan karşılaşmadan 3-1 mağlup ayrılınca, Phillip Cocu ile yollar ayrılmış ve Galatasaray derbisinden önce Cocu yerine yardımcısı Erwin Koeman takımın başına geçmiştir.
Türk Telekom Stadyumu'nda oynanan derbi maçı 2-2 beraberlikle sonuçlanmıştır.
Koeman takımla çıktığı 9 maçtan; 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 mağlubiyet ile ayrılmıştır. 14 Aralık 2018 tarihinde daha önceden de teknik direktörlük yapmış olan Ersun Yanal, taraftarın da isteğiyle, takımın yeni teknik direktörü olmuştur. Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan Fenerbahçe, ligin ilk yarısını 3 galibiyet, 7 beraberlik ve 7 mağlubiyetle 16 puanla 17. sırada bitirmiştir. Sezon sonunda ise 11 galibiyet, 13 beraberlik ve 10 mağlubiyet toplayan ekip, 46 puanda kalarak ligi 6. sırada tamamlamıştır.
2019-20 sezonu öncesi, kötü bir sezonun ardından ekonomik sıkıntıların da var olmasıyla birlikte kulüpte 'Fener Ol' Kampanyası başlatılmıştır. Bu kapsamda, geçen sezondan kalan sosyal ve ekonomik hasarın onarımı için taraftarların bütünlüğü ön planda olurken, Fenerbahçe bu kampanyadan yaklaşık 150 Milyon Türk Lirası gelir elde etmiştir. Kadroda kapsamlı değişikliklere gidilmiş; 13 yeni oyuncu transfer edilirken, 15 oyuncu ile yollar ayrılmıştır. Gelen oyuncular arasında, 4 yıl sonra yeniden Fenerbahçe'ye transfer olan Emre Belözoğlu, Max Kruse, Vedat Muriqi, Altay Bayındır, Deniz Türüç, Mevlüt Erdinç, Luiz Gustavo, Adil Rami ve Zanka gibi önemli isimler bulunmaktadır. Takımda 17 yıl boyunca forma giyen kaptan Volkan Demirel'in, Fenerbahçe kariyerine artık futbolcu olarak değil, antrenör olarak devam edeceği açıklanırken, 16 Milyon Euro karşılığında Napoli'ye transfer olan Elif Elmas, Moussa Sow ile birlikte en pahalıya satılan oyuncu rekoruna ortak olmuştur.
Bu sezonda da beklediği performansı yakalayamayan sarı lacivertli ekip, ligi 53 puanla 7. tamamlamış ve Türkiye Kupası'nda yarı finalde Trabzonspor'a elenmiştir. Sezon sonunda Emre Belözoğlu futbolu bıraktığını ve Fenerbahçe kariyerine kulübün sportif direktörü olarak devam edeceği açıklamasını yapmıştır.
2020-21 sezonu öncesi Ersun Yanal görevinden istifa ederken yerine 45 yaşındaki teknik adam Erol Bulut getirilmiştir. 6 Ağustos'ta ise yeni transferler Mert Hakan Yandaş, Gökhan Gönül, Caner Erkin ve Filip Novák takıma katılmıştır. Kötü geçen sezonun ardından yapılanmaya giden Fenerbahçe'de, Mame Thiam, José Sosa, Marcel Tisserand, Nazım Sangaré, Mbwana Samatta, Papiss Cissé, Diego Perotti ve Dimitris Pelkas gibi önemli isimler takıma katılırken; Mehmet Ekici, Hasan Ali Kaldırım, Alper Potuk, Mevlüt Erdinç, Tolgay Arslan, Jailson, Garry Rodrigues gibi isimlerle yollar ayrılmıştır. Aynı zamanda, 17,5 milyon euro bedel ile Lazio'ya transfer olan Vedat Muriqi, kulüp tarihinin en pahalıya satılan transferi olma rekorunu egale etmiştir.
Devre ortalarına doğru, adı uzun zamandır Fenerbahçe ile anılan Mesut Özil, Arsenal ile sözleşmesini feshederek 17 Ocak 2021'de, Londra'dan, İstanbul'a Başkan Ali Koç'un özel uçağıyla getirilmiştir. Pandemi nedeniyle 1 hafta karantinada kaldıktan sonra ise 24 Ocak 2021'de 3,5 yıllık resmî sözleşme imzalanmıştır. 25 Mart'ta Erol Bulut ile karşılıklı anlaşarak yollar ayrılırken Emre Belözoğlu sezon sonuna kadar takımın teknik sorumlusu olarak göreve geçmiştir. Sezon sonunda 40 maçta, 25 galibiyet 7 beraberlik ve 8 mağlubiyetle 82 puan toplayan Fenerbahçe ligi 3. sırada tamamlamış ve 2021-22 UEFA Avrupa Ligi'ne Play-Off turundan katılmaya hak kazanmıştır.
Türkiye Kupası'nda ise çeyrek finalde İstanbul Başakşehir'e uzatmalar sonucunda 2-1 kaybederek kupadan elenen takımda Emre Belözoğlu ile yollar ayrılmış, yeni sezon öncesi takımın başına, 2016-17 sezonundaki eski teknik direktörü olan Vitor Pereira getirilmiştir.
İLGİNİZİ ÇEKECEK BENZER İÇERİKLER
-
Comments