.png){kind=logo}
Galatasaray SK, 1905 yılında, İstanbul ilinde kurulan spor kulübüdür. Sarı kırmızılı ekip, iç saha karşılaşmalarını 52.652 kapasiteli Türk Telekom Stadyumu'nda oynamaktadır.
Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan Galatasaray Lisesi (Mektebi Sultani), adını kurulduğu bölgeden almış ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlamıştır.
Okul, modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşmuştur. Okulun yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konulmuştur.
Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktayken; Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler, yıl 1870'tir... Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanmış ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" takdim edilmiştir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturmaktadır.
Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik), bir ilki daha başlatmıştır.
Bu çalışmaların ürünü, çok geçmeden alınmaya başlanmış ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlamıştır.
Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışmıştır.
Ki oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmakta idi. Ama artık futbol GSL'nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür...
1901 yılında, İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuş ancak 1903'te, takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuştur. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirerek, bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirmiş hem de çok üzmüştür. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmek olmuştur...
30 Ekim 1905'te, Mekteb-i Sultani'de Mehmet Ata Bey'in dersi sırasında arkadaşlarıyla konuşan Ali Sami Yen, bir futbol kulübü kurmaya karar vermiş; Asım Sonumut, Reşat Şirvani, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver ve Kamil Ulus Bey'in de ortaklığıyla, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu asbaşkanlığında Galatasaray Spor Kulübü kurulmuştur.
O zamanlar, tüm oyunculardan her hafta, bir kuruş toplanmıştır, Başkan Ali Sami Yen ise futbol topu ile ilgilenmiştir. Şöyle ki, domuz yağı ile temizlenen futbol topu yaralandığında ya da hasar gördüğünde; Ali Sami Yen kendi ayakkabısından bir parça keserek yamalar yapmıştır. Bu sıralarda, Cevdet Kalpakçıoğlu da formaları yıkamıştır. Kulübün ilk isminin Gloria ya da Audace koyulması istenmiş, ancak takımın oynadığı ilk maçında Rum rakibini 2-0 yenerken seyircilerin onlardan "Galata Sarayı Efendileri" diye söz etmesiyle bugünkü isim doğmuştur. Ali Sami Yen tarafından söylenen bir söz, Galatasaray Spor Kulübü'nün kuruluş ve varoluş amacını belirleyecektir:
‘’ Maksadımız İngilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme mâlik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek.’’
Galatasaray Spor Kulübü kurucu listesi, resmiyet kazanma sürecinde değişikliğe uğramıştır. 1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen, el yazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü Ihsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralamıştır:
1. Ali Sami Yen
2. Asım Tevfik Sonumut
3. Emin Bülent Serdaroğlu
4. Celal İbrahim
5. Boris Nikolof
6. Milo Bakiç
7. Pol Bakiç
8. Bekir Sıtkı Bircan
9. Tahsin Nahit
10. Reşat Şirvanizade
11. Hüseyin Hüsnü Kayacan
12. Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
13. Abidin Daver
1905'te, Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağı bulamamış; 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazanmıştır.
Yetkili makamlara, kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir:
1.Ali Sami Yen
2.Asım Tevfik Sonumut
3.Emin Bülent Serdaroğlu
4.Celal İbrahim
5.Bekir Sıtkı Bircan
6.Reşat Şirvanizade
7.Refik Cevdet Kalpakçıoğlu
8.Abidin Daver
Galatasaray, 1905-1906 sezonunda İstanbul Ligi'ne katılmış olup, 1907-1908'de ise şampiyonluk sevincini yaşamıştır. Yabancı takımlarla aynı ligde oynayan ve şampiyonluk yaşayan Galatasaray, yeni Türk takımlarının kurulması için de örnek olmuştur.
1911 yılında Macar Klojvar takımıyla deplasmanda yaptığı maçla da ülke dışına çıkarak ilk maç yapan takım Galatasaray olmuştur.
Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı, yine Ali Sami Yen tarafından kurulmuştur. Yıllar sonra Galatasaray Başkanlığı da yapacak olan Yusuf Ziya Öniş'in başkanlığında, 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Heyet-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur.
Profesyonellik öncesi dönemde, İstanbul Ligi, Cuma Ligi, Pazar Ligi gibi değişik isimlerle oynanan lig maçlarında Galatasaray, o dönemin diğer takımları Altınordu İdman Yurdu, Moda, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la birlikte şampiyonluk mücadelesi vermiştir.
Bu dönemde kazanılan kupalardan biri de 1928 yılındaki Gazi Büstü'dür.
Gazi Büstü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yaşarken adına düzenlenen ilk ve tek kupadır. Taksim Stadı'nda oynanan maçta, Fenerbahçe’yi 4-0 yenen Galatasaray galip taraf olmuştur. Bu büst, halen Galatasaray Müzesi'nde bulunmaktadır. Yılda bir defaya mahsus olmak üzere, 10 Kasım günleri yapılan anma törenlerinde kullanılmaktadır.
21 Şubat 1959 tarihinde, sadece İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının katılabildiği Türkiye 1. Futbol Ligi kurulmuş; beyaz ve kırmızı gruplar şeklinde düzenlenen ve 16 takımın bulunduğu ligde, Galatasaray, kırmızı grupta yer almıştır. İtalyan Teknik Direktör Leandro Remondini yönetimindeki sarı kırmızılı ekip, 7 galibiyet ve 6 beraberlik alıp 20 puanla grubunu lider tamamlamayı başarmıştır.
Finalde ise Beyaz Grubun lideri, ezeli rakibi Fenerbahçe ile karşılaşmıştır. İki maç şeklinde düzenlenen finalde, ilk maçı Metin Oktay'ın golüyle 1-0 kazanmasına karşın rövanşta, rakibine Yüksel Gündüz, Mustafa Güven, Naci Erdem ve Şeref Has'ın attığı gollerle 4-0 yenilerek, Türkiye 1. Futbol Ligi'nin ilk şampiyonluk unvanını ezeli rakibi Fenerbahçe'ye bırakmıştır.
Sezonun gol kralı, 13 gol ile Metin Oktay olmuştur.
Galatasaray 1960-61 sezonunda, 38 maçta 27 galibiyet 6 beraberlik ve 5 mağlubiyet alsa da ligi 1 puan farkla Fenerbahçe'nin arkasında bitirmiştir. 1961 yılında takımın başına Gündüz Kılıç getirilmiştir.
Bu sezonun en önemli gelişmelerinden birisi ise Metin Oktay'ın, 10 Temmuz 1961'de, 300.000'i Galatasaray'a ödenen 675.000 Türk lirası karşılığında, 1959 ile 1961 yılları arasında Galatasaray'ı çalıştıran Leandro Remondini'nin teknik direktörlüğünü yaptığı ve o sezon Serie A'ya yükselen İtalya'nın Palermo takımıyla 2 yıllık sözleşme imzalaması olmuştur. Oktay'ın aylık maaşı ise 250.000 İtalyan lirası (3.750 Türk lirası) olarak belirlenmiştir.
Böylece Metin Oktay; Şükrü Gülesin, Bülent Esel, Bülent Eken ve Lefter Küçükandonyadis'ten sonra İtalya'da top koşturan 5. Türk futbolcu olmuştur.
1961-62 sezonunda, 38 maçta 23 galibiyet, 11 beraberlik ve 4 mağlubiyet alan Galatasaray, tarihinde ilk Profesyonel lig kupasını müzesine götürmüştür. Bu kupayı müzeye götüren ilk teknik direktör olma gururunu ise Gündüz Kılıç ve yardımcısı Coşkun Özarı yaşamıştır.
Ayrıca Galatasaray 1956 sezonundan sonra tarihinde 2. kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanmıştır.
1962-63 sezonu öncesinde kadrosunu eski oyuncularından Metin Oktay ile güçlendiren ve 1962-1963 sezonuna kadar Avrupa Kupaları'nda yer alamayan Galatasaray, o sezon yine ilk turda Dinamo București’e rakip olmuştur. Fakat bu kez gülen taraf Galatasaray olacaktır...
Sarı kırmızılılar, 6 sene önce ilk galibiyeti aldığı rakibini bu kez kupada saf dışı bırakarak, ilk kez tur sevincini tatmıştır.
9 Eylül 1962 tarihinde, Bükreş’te oynanan maçtan, Metin Oktay’ın ağlara gönderdiği golle 1-1 beraberlikle ayrılan Galatasaray, bir hafta sonra İstanbul’daki maçta Kadri Aytaç ve Metin Oktay’ın kaydettiği gollerle 2-1 galip gelmiştir. Takım, o sezon ikinci turda Polonia Bytom takımını 4-1 ve 1-0'lık sonuçlarla eledikten sonra, çeyrek finalde eşleştiği İtalyan devi AC Milan'a iki maçta da mağlup olarak Şampiyon Kulüpler Kupası’na veda etmiştir.
Ligde ise ilk olarak Kırmızı Grubu 1. tamamlayan Galatasaray, Şampiyonluk Grubu'nda 22 maçta 14 galibiyet 7 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak tekrar şampiyonluk yaşamış; Metin Oktay da 38 gol ile gol kralı olmuştur.
1963-64 sezonunda ise ligi 42 puanda 3. sırada bitiren Galatasaray, tarihinde ilk kez UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır. 1963-64 sezonunun 15. haftasında Coşkun Özarı, 2. kez takımın başına getirilmiştir.
Sarı kırmızılılar ayrıca, o sezon 2. kez düzenlenen ve ilk sezon aldığı Türkiye Kupası'nın tekrar sahibi olmayı başarmıştır. Finalde Altay'ı hükmen mağlup eden Galatasaray'ın kazandığı kupa, Özarı'nın kariyerinde tek başına aldığı ilk kupa olmuştur.
1964-65 sezonuna da Galatasaray'ın baş antrenörü olarak yine Coşkun Özarı başlamıştır. Ligde üç maç, Kupa Galipleri Kupası'nda da Magdeburg karşısında iki maçta Galatasaray'ı yönetmiş, ancak Gündüz Kılıç'ın antrenörlüğe geri çağrılmasıyla takımdan ayrılmıştır.
Galatasaray, günümüzde oynanmayan UEFA Kupa Galipleri Kupası’nda ise ilk maçına 9 Eylül 1964 tarihinde çıkmıştır. Doğu Almanya temsilcisi Magdeburg ile Almanya’da ve Türkiye’de oynanan maçlar 1-1 eşitlikle sonuçlanınca, 3. maç Viyana’da oynanmış ve bu karşılaşma da 1-1 beraberlikle bitmiştir. 3. karşılaşmanın da berabere bitmesinin ardından, dönemin eliminasyon sistemiyle kura atışı yapılmış ve Galatasaray bir üst tura çıkmıştır.
Bir önceki sezon, ligi 39 puanla 3. sırada bitiren takım, bir kez daha UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı elde etmiştir. 1. turda İsviçre Kupası Şampiyonu FC Sion ile eşleşen Galatasaray, ilk maçı deplasmanda 5-1 kaybetmiş; kendi sahasında 2-1 kazansa da turnuvaya veda etmiştir. 1965-66 sezonunda Gündüz Kılıç yönetimindeki sarı kırmızılılar, ligi, Beşiktaş'ın 6 puan gerisinde tamamlayarak 2. olmuştur.
Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe'yi geçen Galatasaray, tekrardan kupayı müzesine taşımıştır.
1965-66 sezonunda, ligi lider Beşiktaş'ın 6 puan gerisinde, 2. sırada tamamlayan takım, lig şampiyonluğunu kaçırmış olsa da eli boş kalmamış; Türkiye Kupası finali ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda şampiyon Beşiktaş'ı geçerek her iki kupanın da sahibi olmuştur.
1966-67 sezonunda, UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda ilk turda Avusturya Kupası şampiyonu Rapid Wien ile eşleşen Galatasaray, deplasmanda 4-0; kendi sahasında da
5-3 yenilerek elenmiştir.
Ligi ise Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin gerisinde, 41 puanla 3. sırada tamamlamıştır. Bu gelişmelerin ardından sezon sonunda Gündüz Kılıç ile yollar ayrılmış yerine Bülent Eken getirilmiştir.
1967-68 sezonunda ise ligi, yine ezeli rakiplerinin arkasından, 36 puanla 3. sırada tamamlayan Galatasaray, Türkiye Kupası yarı finalinde Altay'a elenerek kupaya veda etmiştir.
1968-69 sezonu öncesinde ise yeniden yapılanmaya giden kulüpte, teknik direktörlüğe Yugoslav Toma Kaleperovic getirilmiştir.
Sezon, başından sonuna kadar Eskişehirspor ve Galatasaray'ın mücadelesiyle geçmiş, takımlar bu düğümü çözmek için 16 Mart 1969 tarihinde Ali Sami Yen’de karşı karşıya gelmiştir.
Maçın ilk dakikaları Eskişehirspor'un ataklarıyla geçerken, Eskişehirspor'un da sezon başında kadrosuna katmak istediği fakat Galatasaray'a transfer olan Varol Ürkmez, ilk yarının 22. ve 25. dakikalarında, Eskişehirsporlu Nihat Atacan’ın iki golüne engel olmayınca soyunma odalarına 2-0’la gidilmiştir.
İkinci yarıda, Atılay Özgür oyuna alınmıştır. Eskişehirspor’un sonunu hazırlayan ilk golü 46. dakikada eski takımına atan Atılay, böylelikle Galatasaray formasıyla da ilk golünü kaydetmiştir. Metin Oktay, 49. dakikada penaltıyı gole çevirince, İstanbul’daki maç 2-2 sona ermiştir.
Son haftaya girerken Galatasaray’ın 44 Eskişehirspor’un 43 puanı vardır. Galatasaray, ligin son maçında Ankara’da Şekerspor’u 2-1 yenerken, Eskişehirspor Mersin İdman Yurdu’na 2-0 yenilince Galatasaray şampiyon, Metin Oktay da 17 gol ile gol kralı olmuştur.
Böylelikle sarı kırmızılı ekip, uzun bir aradan sonra Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
Ayrıca, Türk Futbolu'nun Taçsız Kral'ı Metin Oktay bu şampiyonluk ile jübilesini yapmıştır.
1969-70 sezonunda, Galatasaray ilk turda İrlanda Şampiyonu Waterford United ile eşleşmiş; ilk maçı kendi sahasında 2-0, 2. maçı da deplasmanda 3-2 galip gelerek turu geçmiştir. 2. turda rakip Çekoslovakya şampiyonu Spartak Trnava'dır. Trnava'daki maçı
1-0 kaybeden Galatasaray, BJK İnönü Stadyumu'nda, rakibini, Ergün Acuner'in golüyle kaybettiği skor olan 1-0 yenmiş ve kurayla çeyrek finale çıkmıştır. Çeyrek finalde Polonya şampiyonu Legia Warszawa ile eşleşen Cimbom, İnönü'deki maçta 1-1'lik sonuçla sahadan ayrılırken; Varşova'daki maçı 2-0 kaybederek kupaya bu turda veda etmiştir.
Sarı kırmızılılar, Süper Lig'i 30 puanla 8. sırada tamamlamıştır.
Coşkun Özarı'nın çalıştırdığı Galatasaray, 1970-71 sezonu öncesinde TSYD Kupası'nı kazanmış ve Yasin Özdenak gibi oyuncular kadroya katılmıştır. Takımın başına İngiliz Brian Birch'in getirilmesi ile Coşkun Özarı'nın teknik adamlığı sona erse de teknik danışman olarak takıma hizmet vermeye devam etmiştir.
Galatasaray 30 maçta 17 galibiyet, 8 beraberlik ve 5 mağlubiyet almış, 42 puan toplayarak 4. şampiyonluğuna uzanmıştır.
1970-71 sezonundaki şampiyonluğu unutulmaz kılan olay ise Fenerbahçelilerin kısa bir süre de olsa kendilerini şampiyon zannetmeleri olmuştur. Ligin son haftasına girilirken puan durumunda Fenerbahçe'ye karşı 40-38 üstün olan Galatasaray, 6 Haziran 1971 tarihinde Ankara'da PTT ile karşılaşırken, Galatasaray'ın mağlup oynadığı haberinin yayılması üzerine, İstanbul'da Beşiktaş'ı 1-0 yenen Fenerbahçeliler şampiyonluk sevinci yaşamaya başlamış ancak, Ankara'daki maçın 7-1 Galatasaray'ın lehine sonuçlandığının anlaşılmasıyla ezeli rakiplerin umudu boşa çıkmıştır.
1971-72 sezonu öncesinde, Brian Birch yönetimindeki Galatasaray, Sovyetler Birliği şampiyonu CSKA Moskova ile eşleşmiştir. Galatasaray kendi sahasında, rakibiyle 1-1 berabere kalmış; deplasmanda 3-0 kaybederek kupaya ilk turda veda etmiştir.
Ligde ise Brian Birch’ün tek yetkili olarak takımın başında bulunduğu bu sezonda, Galatasaray çıktığı 30 maçta bir önceki sezonda olduğu gibi 17 galibiyet, 8 beraberlik, 5 mağlubiyet almış ve 42 puan ile 5. şampiyonluğuna uzanmıştır.
1972-73 sezonu öncesinde ise Galatasaray, Batı Almanya şampiyonu Bayern Münih ile eşleşmiştir.
Sarı kırmızılılar kendi sahasında rakibiyle 1-1 berabere kalmış; deplasmanda ise 6-0 kaybederek kupaya ilk turda veda etmiştir.
Ligde ise 30 maçta 19 galibiyet, 9 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldığı bu sezonda, 47 puanla 3. kez üst üste şampiyon olmayı başarmıştır.
Brian Birch, Türkiye’de üst üste 3 şampiyonluk kazanan ilk teknik adam ünvanı almıştır.
1973-74 sezonu öncesinde ise Adana Demirspor ve Türkiye Millî Futbol Takımı'nın önemli orta saha oyuncusu Fatih Terim takıma transfer edilmiştir.
Şampiyon Kulüpler Kupası'nda, 1. turda İspanya şampiyonu Atlético Madrid ile eşleşen Galatasaray, rakibiyle iki maçta da 0-0 berabere kalmış; fakat kendi sahasında uzatmalara giden maçta yediği golle 1-0 yenilerek kupaya veda etmiştir.
Ligde ise 35 puan toplayarak, 5. sıraya yerleşmiştir.
1974-75 sezonunda, Brian Birch'in kulüpten ayrılmasıyla Jack Mansell göreve getirilmiştir.
Sezonu 38 puanla 2. sırada bitiren Galatasaray, Trabzonspor'u 1-0 mağlup ederek, Başbakanlık Kupası'nı müzesine götürmüştür. Ayrıca ligi 2'ncisi olması nedeniyle,
yeni adıyla UEFA Kupası'na tarihinde ilk kez katılma şansı kazanmıştır.
1975-76 sezonunda, Jack Mansell ile yollar ayrılmış ve Don Howe teknik direktörlüğe getirilmiştir. Don Howe yönetimindeki Galatasaray, ilk maçta deplasmanda 1-0 yenildiği Avusturya temsilcisi Rapid Wien'i, İstanbul'da 3-1 yenerek kupada bir üst tura çıkmıştır.
2. turda, Sovyetler Birliği takımı Torpedo Moskova ile eşleşen sarı kırmızılılar, rakibine içeride 4-2, dışarıda da 3-0 yenilerek elenmiştir.
Ligi ise 37 puanla, Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin arkasından 3. sırayı alan Cimbom, bir sonraki sezon için UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
1976-77 sezonu öncesinde ise teknik direktörlüğe Malcolm Allison getirilmiştir.
UEFA Kupa Galipleri Kupası 1. turda, Svenska Cupen şampiyonu AIK Solna ile eşleşen takım, deplasmanda 2-1 mağlup ettiği rakibiyle İstanbul'da 1-1 berabere kalmasına rağmen bir üst tura yükselebilmiştir.
2. turda ise rakip Beker van België galibi Anderlecht'ti. Her iki maçı da 5-1'lik skorlarla kaybeden takım, böylece kupaya bu turda veda etmiştir.
Normal sezonu ise 33 puanla 5. bitiren Galatasaray'da, sezon sonunda Malcolm Allison ile yollar ayrılmıştır.
1977-78 sezonu öncesinde, kadrosunu Erdoğan Arıca ile güçlendiren Galatasaray, teknik direktörlük görevine ise Lig'in 6. haftasında Fethi Demircan'ı getirmiştiri.
38 puan ile ligi 3. sırada bitiren Galatasaray böylelikle UEFA Kupası'na katılma şansı yakalamıştır.
1978-79 sezonunda, Coşkun Özarı yönetimindeki Galatasaray, UEFA Kupası 1. turunda İngiliz takımı West Bromwich Albion ile eşleşmiş ve rakibine her iki maçta da 3-1'lik skorlarla mağlup olarak kupada ilk turda elenmiştir.
Ligde ise Eskişehirspor'un ardından adını duyurmaya başlayan anadolu takımlarından Trabzonspor ile mücadele eden sarı kırmızılılar, 1 puanla şampiyonluğu Anadolu temsilcisine kaptırmış; 41 puanla 2. olarak UEFA Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
*25 Ağustos 1979 tarihinde Türkiye 1. Futbol Ligi'ne yabancı futbolcu transfer yasağı getirilmiştir.
1979-80 sezonunda, UEFA Kupası 1. tur maçında Yugoslavya takımı Crvena Zvezda ile eşleşen Galatasaray, ilk maçta sahadan 0-0 beraberlikle ayrılmış fakat deplasmanda rakibine 3-1 boyun eğerek kupadan elenmiştir.
İlk 5 haftada alınan başarısız sonuçların ardından Coşkun Özarı gönderilmiş ve yerine takımın kalecisi Turgay Şeren getirilmiştir. 22 hafta takımın başında kalan Şeren, bitime 3 hafta kala yerini Tamer Kaptan'a bırakmıştır.
Galatasaray bu sezonu 29 puanla 9. sırada bitirerek, ligdeki en kötü derecelerinden birini elde etmiştir.
1980-81 sezonunda ise teknik direktörlüğe Galatasaray ile 3 sene üst üste şampiyonluk yaşayan Brian Birch getirilmiş ve Birch, Süper Kupa'yı müzesine götürmüştür.
Takım ligde, 34 puan toplayarak 3. sıraya yerleşmiştir.
1981-82 sezonunda, yabancı futbolculara yönelik transfer yasağı kaldırılınca, Belçika'nın RFC Lüttich takımından Tarık Hodziç ve Mirza Sejdiç'i kadrosuna katan Galatasaray, yerli olarak ise Fenerbahçe'den Raşit Çetiner'i transfer ederken; Erdoğan Arıca, Fenerbahçe'ye yollanmıştır.
Sezona Birch ile başlayan sarı kırmızılı ekip, Türkiye Kupası'nı müzesine götürse de ligi 32 puanla 11. sırada tamamlayabilmiş ancak UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
1982-83 sezonuna, Özkan Sümer'i takımın başına getirerek başlayan Galatasaray, 1. turda Finlandiya kupası galibi Kuusysi Lahti ile eşleşerek, İstanbul'daki maçı 2-1 kazanmıştır. Deplasmanda da rakibiyle 1-1 berabere kalan Cimbom turu geçen taraf olmuştur. 2. turda ise Avusturya Wien ile eşleşen Galatasaray, sahasında 4-2 mağlup olmuş; deplasmanda 1-0 galip gelmesine rağmen turu geçemeyerek kupaya veda etmiştir.
Galatasaray, bu sezon ligi, 44 puanla 3. sırada bitirmiştir.
1983-84 sezonunda Özkan Sümer'in ayrılmasının ardından yerine Tomislav İviç getirilmiştir. Ayrıca Altay'ın en önemli oyuncularından biri olan Mustafa Denizli ile de
bir sezonluk sözleşme imzalanmıştır.
Galatasaray bu sezonu da 44 puanla 3. sırada bitirmiş; Tarık Hodziç attığı 16 gol ile gol kralı olmuştur.
Galatasaray formasıyla, sakatlığı nedeniyle sadece 15 maçta forma giyebilen ve 3 gol atan Mustafa Denizli, futbolu bırakmıştır.
1984-85 sezonunda, teknik direktörlüğe Jupp Derwall getirilmiş ve kulüpte yeniden yapılanmaya gidilerek; Yusuf Altıntaş, Zoran Simović, Semih Yuvakuran ve Erdal Keser gibi futbolcular ile anlaşılmıştır. Takımın gol kralı Tarık Hodziç ise Sarıyer'e transfer edilmiştir.
Galatasaray sezonu 34 puanla 6. sırada bitirirken, Türkiye Kupası'nı alarak UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı elde etmiştir.
1985-86 sezonu öncesinde kadrosunu HNK Hajduk Split takımından Cevad Prekazi, Erhan Önal ve Arif Kocabıyık gibi oyuncularla güçlendirmiştir. UEFA Kupa Galipleri Kupası mücadelesi veren Galatasaray, 1. turda Puchar Polski şampiyonu Widzew Lodz ile eşleşerek rakibini ilk maçta 1-0 mağlup etmiş; deplasmanda 2-1 yenilmesine rağmen deplasman golü kuralı sayesinde bir üst tura yükselmiştir. 2. turda ise Batı Almanya Kupası galibi Bayer Uerdingen karşısında deplasmanda 2-0 mağlup olan sarı kırmızılılar diğer maçta rakibiyle 1-1 berabere kalarak kupaya bu turda veda etmiştir.
Ligde ise 36 maç oynayan takım, sezon boyunca Beşiktaş ile kıyasıya mücadele etmiştir. Galatasaray, ligi averajla 2. bitirmesine rağmen bir sezonu namağlup bitiren ilk takım unvanını almış ancak averajla rakibinin gerisinde kalarak ikinci sıraya yerleşmiş ve bir sonraki sezon UEFA Kupası'na gitmeyi garantilemiştir.
Takım kaptanı Fatih Terim ise sezon sonunda, 31 yaşında jübilesini yapmıştır.
1986-87 sezonu öncesinde kadrosunu; Bülent Korkmaz, Suat Kaya, Muhammed Altıntaş ve Uğur Tütüneker gibi futbolcularla güçlendiren Galatasaray, Erdal Keser ile yolları ayırmıştır.
UEFA Kupası'na katılan takım, kupanın 1. turunda Romanya'dan FC Universitatea Craiova ile eşleşmiş; deplasmanda 2-0 yenildiği rakibini diğer maçta 2-1 yenmesine rağmen kupaya ilk turdan veda etmiştir.
Ancak lige fırtına gibi başlayan Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray, sezona şampiyonluk parolasıyla giriş yapmıştır. Sezon boyunca Beşiktaş ile kıyasıya yarışa girmiş fakat 2. yarıda Beşiktaş, 10 maç üst üste galibiyet alarak 1959-60 sezonunda kırdığı 13 maç üst üste galibiyet rekoruna yaklaşmıştır. Ancak Galatasaray'a yenilince lider Beşiktaş ve Galatasaray'ın puanları, averaj Beşiktaş'ın lehine de olsa eşitlenmiştir. Beşiktaş daha sonra puan farkını ikiye çıkarsa da sezonun bitmesine üç hafta kala, 24 Mayıs 1987'de siyah beyazlılar, Malatyaspor deplasmanında beklenmeyen bir yenilgi almış ve Galatasaray ile puanlar eşitlenmiştir.
Sonraki hafta, yani 31 Mayıs 1987'de, Beşiktaş kendi sahasında Denizlispor'a karşı 1-0 önde giderken, 85. dakikada Denizlisporlu Erol Tolga frikikten golü atınca, maç 1-1 sona ermiş ve Galatasaray, kendi maçını kazanarak son haftaya 1 puan önde girmiştir. Son hafta iki takım da galibiyet yaşayınca Beşiktaş, şampiyonluğu kaybetmiş; 14 yıl aradan sonra, Jupp Derwall yönetimindeki Galatasaray kupaya uzanan taraf olmuştur.
Galatasaray 36 maçta 23 galibiyet, 8 beraberlik 5 de mağlubiyet alırken, 54 puan toplamıştır. Takımın en golcü futbolcusu ise 13 gol ile Bayern Münih'ten transfer edilen Uğur Tütüneker olmuştur. Ayrıca Galatasaray, böylelikle uzun bir aradan sonra bir sonraki sezon için Şampiyon Kulüpler Kupası bileti almıştır.
1987-88 sezonunda takım, kadrosunu Didier Six ve Samsunspor'un genç yıldızı Tanju Çolak ile güçlendirmiştir. Ayrıca altyapıdan Tugay Kerimoğlu A takıma dahil edilmiş, teknik direktörlüğe eski futbolcu Mustafa Denizli getirilmiştir. Jupp Derwall ise bu dönemde, takımın menajerliğini yapmaya başlamıştır.
Uzun bir aradan sonra Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele eden Galatasaray, 1. turda Hollanda şampiyonu PSV ile eşleşmiş; 3-0 kaybettiği ilk maçın ardından, İstanbul'da rakibini 2-0 yenmesine rağmen kupaya ilk turda veda etmiştir.
Ligde oldukça başarılı bir sezon geçiren takım, Mustafa Denizli'nin ilk sezonunda şampiyonluk yaşamıştır. 38 maçta 2 mağlubiyet alan Galatasaray, en yakın rakibi Beşiktaş'ın 12 puan önünde 90 puan toplayarak sezonu lider tamamlamıştır.
Ayrıca bu sezonda ilk kez 3 puan sistemi uygulanırken Galatasaray bir kez daha Şampiyon Kulüpler Kupası'na katılma hakkı elde etmiş, Samsunspor'dan transfer edilen Tanju Çolak ise 39 gol ile gol kralı olmuştur.
1988-89 sezonu öncesinde, Didier Six ve Raşit Çetiner ile yollarını ayıran Galatasaray, o sezonda Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etmiştir. 1. Turda Avusturya şampiyonu Rapid Wien ile eşleşen sarı kırmızılılar, deplasmanda 2-1 kaybettiği maçın rövanşında, İstanbul'da rakibini 2-0 yenerek 2. tura yükselmiştir.
Bu turda da deplasmandaki ilk maçta 3-0 mağlup olmuştur. Maçta sahaya atılan yabancı maddeler ve bazı kişilerin sahaya girmesi gibi olaylar yaşanmış ve maç sonunda Mustafa Denizli de UEFA'dan bir maç men cezası almıştır. Rövanş maçında taktikleri tribünden vermek zorunda kalan Denizli'nin takımı, maçı 5-0 kazanarak adını çeyrek finale yazdırmıştır.
Çeyrek final ilk maçında Monaco'yu 1-0'la geçen Galatasaray, cezası nedeniyle Köln'de oynadığı 2. maçta da rakibi ile 1-1 berabere kalarak adını yarı finale yazdırmayı başarmıştır. Yarı finalde, Romanya şampiyonu Steaua București'ye 4-0 ve 1-1 skorlarla elenince kupa macerası böylelikle son bulmuştur.
Türkiye Kupası'nda da çeyrek finalde elenen Galatasaray, ligde ise açık ara farkla 3. olmuş ve UEFA Kupası'nda mücadele etme hakkı elde etmiştir.
1989-90 sezonu öncesinde yönetim, Mustafa Denizli'den boşalan teknik direktörlük koltuğuna Alman teknik adam Sigfried Held'i getirmiştir. Held yönetimindeki Galatasaray, UEFA Kupası 1. turunda Crvena Zvezda ile eşleşmiş; rakibiyle ilk maçta 1-1 berabere kalan takım, deplasmanda 2-0 kaybedince kupaya ilk turda veda etmiştir.
Sezonu 63 puanla 4. sırada bitirse de eli boş kalmamış ve Trabzonspor'u geçerek Başbakanlık Kupası'nı müzesine götürmüştür.
1990-91 sezonunda, eski teknik direktörü Mustafa Denizli'yi göreve getirmiştir. Denizli, takıma dönmesiyle birlikte, U-18 takımından Arif Erdem'i A takıma dahil etmiştir.
İlk sezonunda uzatmalarda MKE Ankaragücü'ne üstünlük sağlayan Denizli ve Galatasaray, Türkiye Kupası'nı kazanmış; ligde ise Beşiktaş'ın ardından, 64 puanla 2. olarak UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
Takımın kalecisi Zoran Simovic ise futbolu bırakmıştır.
1991-92 sezonunda, Cevad Prekazi, Altay'a; Tanju Çolak ise ezeli rakip Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Galatasaray, kadrosunu Dominic Iorfa, Frank Berghuis, Selçuk Yula ve Hamza Hamzaoğlu ile güçlendirmiştir.
UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda mücadele eden takım, 1. turda Almanya Kupası galibi Stahl Eisenhüttenstadt ile eşleşmiş; iki maçı da 2-1 ve 3-0'lık skorlarla atlatarak bir üst tura yükselmiştir. 2. turda karşılaştığı Çekoslovakya Kupası şampiyonu Baník Ostrava'ya, sahasında 1-0 yenilen Galatasaray, deplasmanda 2-1 galip gelince deplasman golü kuralı sayesinde çeyrek finalist olmuştur. Çeyrek finalde yine bir Alman temsilcisi SV Werder Bremen'in rakibi olan sarı kırmızılılar, deplasmanda 2-1 mağlup olmu ve sahasında da
0-0'lık beraberlikle ayrılınca kupaya bu turda veda etmiştir.
Ligde yine istenilen sonuçları alamayıp, 60 puanla lig üçüncüsü olunca, yönetim ile anlaşamayan Mustafa Denizli, teknik direktörlüğü bir süreliğine bıraktığını açıklamıştır.
1992-93 sezonu öncesinde kadrosunu Elvir Bolic, Hakan Şükür, Suat Kaya, Falko Götz, Reinhard Stumpf ve Okan Buruk ile güçlendiren Galatasaray; Iosif Rotariu ve Roman Kosecki gibi futbolcularla yollarını ayırmıştır. Teknik direktörlüğe ise Alman teknik adam Karl-Heinz Feldkamp getirilmiştir.
Sezon öncesi düzenlenen resmi olmayan TSYD Kupası'nı kazanarak sezona başlayan Galatasaray, ligde çok iyi bir başlangıç yapmasa da ilk yarının sonlarına doğru ligin zirvesini zorlamaya başlamıştır.
12 Aralık 1992'de, Beşiktaş'ı 3-1 yenmiş ve rakipleriyle puan farkını 1'e indirmesinin yanı sıra Beşiktaş'ın 48 maçlık yenilmezlik serisini sonlandırmıştır.
25. haftada ise, ezeli rakibi Fenerbahçe'yi 10 kişi olmasına rağmen 4-1 yenerek, Beşiktaş'ın da Trabzonspor mağlubiyetiyle liderliği kazanmıştır. Böylelikle, 27. haftada Galatasaray ve Beşiktaş'ın puanları eşitlenmiştir. 28. haftada, Galatasaray'ın 5-0'lık Konyaspor galibiyetiyle Galatasaray averajda da öne geçmiştir.
Son haftada MKE Ankaragücü karşısında alınan 8-0'lık galibiyetle sarı kırmızılılar, 3 senelik Beşiktaş liderliğine son vererek şampiyonluğunu ilan etmiştir.
Feldkamp, sezon içindeki 3. kupası olan Türkiye Kupası'nı ise Bartınspor, Çanakkale Dardanelspor, Trabzonspor ve finalde de yine rakibi Beşiktaş'ı eleyerek müzeye taşımıştır.
1993-94 sezonu öncesi Karl-Heinz Feldkamp, sağlık problemleri nedeniyle teknik danışman olarak takımda kalıp yerine yardımcısı Reiner Hollmann takımın başına geçmiştir. Buna rağmen, Kalli'nin takım yönetiminde büyük katkıları olmuştur.
Sezon başında kadroya, Hakan Ünsal, Kubilay Türkyılmaz ve Ergün Penbe gibi oyuncularla takviye edilmiştir.
Hollmann ve ekibi Avrupa’nın 1 numaralı turnuvası olan Şampiyon Kulüpler Kupası, 1992-1993'te değişen adıyla UEFA Şampiyonlar Ligi'nde, 1. turda İrlanda temsilcisi Cork City ile eşleşmiş; ilk maçı 2-1 kazanan Galatasaray, ikinci maçta ise rakibini 1-0'lık skor ile mağlup etmiştir.
2. turda karşısında İngiltere şampiyonu Manchester United’ı bulan Cimbom, 20 Ekim 1993 günü, Old Trafford’daki ilk maçta, 15 dakikada 2-0 geriye düşmüş fakat üstün bir çabayla, karşılaşmayı 3-3 sonlandırmayı bilmiştir. Rövanş ise Galatasaray'ın sert savunmasıyla 0-0 tamamlanınca, böylelikle Galatasaray adını gruplara yazdırmıştır.
UEFA Şampiyonlar Ligi grubunda ise FC Barcelona, Spartak Moscow ve Monaco ile eşleşen takım, grubu galibiyet alamadan bitirmiş ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ilk sezonunda grubu sonuncu tamamlamıştır.
Reinhard Holmann’ın teknik direktörlüğünde, 30 maçta 22 galibiyet, 4 beraberlik ve 4 mağlubiyet ile 70 puan toplayan Galatasaray, 10. şampiyonluğuna ulaşmıştır.
1994-95 sezonu öncesinde ise Reinhard Saftig'i teknik direktörlüğe getiren takım,
yerli olarak Saffet Sancaklı ve Sedat Balkanlı gibi oyuncuları kadrosuna katarken yabancı olarak ise sadece Norman Mapeza ile imza atmıştır. Bunun yanı sıra Falko Götz, Reinhard Stumpf, Yusuf Altıntaş, Roger Ljung gibi futbolcularla yollarını ayıran takımın futbolcularından Erdal Keser futbolculuğu bıraktığını açıklamıştır. Bir önceki sezonu şampiyon bitiren sarı kırmızılılar, yine geçen sezon ilk kez katıldığı UEFA Şampiyonlar Ligi'ne ön elemelerden katılma hakkı kazanmıştır.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme turunda, Lüksemburg Ligi ekiplerinden Avenir Beggen ile eşleşen Türk temsilcisi, ilk maçı deplasmanda 5-1 ile geçerken rövanşta ise kendi evinde 4-0 galip gelerek, gruplara katılma hakkı kazanmıştır. Gruplarda Manchester United, FC Barcelona ve IFK Göteborg ile eşleşen Galatasaray, 6 maçtaki tek galibiyetini, 2-0 ile Barcelona müsabakasında almış ve grubu sonuncu tamamlayarak turnuvaya veda etmiştir.
Ligi ise 34 haftalık maratonun ardından, 69 puan alarak, Beşiktaş ve Trabzonspor'un arkasında, 3. sırada bitirmiş ve UEFA Kupası'na gitmeye hak kazanmıştır.
Türkiye Kupası finalinde, Trabzonspor ile eşleşen sarı kırmızılı ekip, ilk maçta kendi evinde 3-2 mağlup olmuş; 2. maçta da 1-0 ile boyun eğerek, kupayı Trabzonspor'a kaptırmıştır.
1995-96 sezonunda, teknik direktörlük görevi Graeme Souness'e emanet edilmiş ve Souness'in isteğiyle kadro, Aston Villa'nın ünlü forveti Dean Saunders, Mike Marsh ve kaleci Brad Friedel'ın dışında altyapıdan Ceyhun Eriş ile güçlendirilmiştir.
Galatasaray UEFA Kupası ön eleme turunda Çek temsilcisi Sparta Prag'a deplasmanda
3-1 mağlup olmuş, kendi sahasında da rakibiyle 1-1 berabere kalarak kupaya bu turda veda etmiştir.
Türkiye Kupası çeyrek finalinde Beşiktaş; yarı finalde ise Samsunspor'u elemiş ve finale çıkmıştır. Finalin ilk ayağını Dean Saunders'ın golüyle Fenerbahçe karşısında 1-0 kazanan Cimbom, 2. ayakta ise Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda, 34. dakikada gelen Aykut Kocaman'ın golüne engel olamamıştır. Maçta uzatmalara gidilirken bitime 4 dakika kala Dean Saunders sahneye çıkmış golü atarak Galatasaray'a tarihindeki 11. Türkiye Kupası'nı getirmiştir. Ayrıca maçın sonunda teknik direktör Graeme Souness stadyumun tam ortasında Galatasaray bayrağı dikmiş ve ezeli rakiplerinin taraftarlarının tepkisini toplamıştır. Souness'e maçtan sonra taraftarlar Ulubatlı Souness lakabını takmıştır.
Ligde ise 68 puan toplayan Galatasaray, ligi 4. sırada tamamlamış ve bir sonraki sezon UEFA Kupa Galipleri Kupası'na katılma hakkı kazanmıştır.
1996-97 sezonunda, Graeme Souness ile yollar ayrılmış; teknik direktörlüğe, Galatasaray'ın ve Türkiye Milli Futbol Takımı'nın eski kaptanı Fatih Terim getirilmiştir.
Fatih Terim'in gelmesinin ardından Ümit Davala, Vedat İnceefe, Rasim Süksür, Ersan Doğu, Volkan Kilimci, Burhanettin Kaymak ve Adrian Knup kadroya dahil edilmiştir. Bu oyuncuların yanı sıra altyapıdan Alp Küçükvardar ve Emre Belözoğlu A takıma alınmıştır. Galatasaray, en önemli transferini ise 31 Temmuz 1996 tarihinde Gheorghe Hagi'yi alarak yapmıştır. Kariyerinde Real Madrid ve FC Barcelona gibi takımlarda oynamış Karpatların Maradonası lakaplı Hagi, 3.750.000 € bonservisle Galatasaray'a transfer edilmiş, Hagi'nin transferi tüm dünyada yankı yapmıştır.
Bir önceki sezon Türkiye Kupası'nı müzesine götürerek Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanan takım; ilk turda Moldova kupası galibi Constructorul ile eşleşmiş ve rakibini 1-0 ve 4-0'lık skorlarla yenerek, adını üst tura yazdırmayı başarmıştır. 2. turda ise Coupe de France şampiyonu PSG ile eşleşen Cimbom, Hayrettin Demirbaş'ın ufak hataları nedeniyle ilk maçta kalesinde 2 gol görse de 4 gol ile cevap vermiştir. Fakat 2. maçta rakibine 4-0 mağlup olarak turnuvadan elenmiştir.
Devre arasında ise kadro Iulian Filipescu ve Adrian İlie ile güçlendirilmiştir.
İlk yarıda olduğu gibi 2. yarının çoğunda Beşiktaş ile mücadele eden Galatasaray, sezon sonunda 34 maçta 25 galibiyet, 7 beraberlik ve 2 mağlubiyet ile 82 puan toplayarak 11. kez şampiyon olmuştur. Fatih Terim, henüz ilk sezonunda takımı zirveye çıkarırken, bir sonraki sezon için UEFA Şampiyonlar Ligi biletini de cebine koymuştur.
1997-98 sezonunda, Ionut Lutu, Adnan İlgin, Osman Coşkun ve Mehmet Gönülacar gibi futbolcuları kadrosuna katan Galatasaray'ın, en önemli transferi ise takımın bir sezon önce kadrosuna kattığı Gheorghe Hagi gibi Rumen olan Gheorghe Popescu olmuştur. Popescu 29 yaşında 4.500.000 € bonservis bedeliyle FC Barcelona'dan transfer edilmiştir.
Sezona TSYD Kupası ile başlayan Galatasaray, ilk maçta, 20 Temmuz günü Beşiktaş ile karşılaşmış, Beşiktaş'ı Adrian İlie (3), Suat Kaya (2) ve Hakan Ünsal'ın golleriyle 6-0 ile geçmesiyle, bu maç en farklı derbi maçları arasında yerini almıştır. İkinci maçta ise Fenerbahçe ile karşılaşan Galatasaray; Gheorghe Hagi, Ümit Davala, Ergün Penbe ve Hakan Ünsal'ın attığı gollerle rakibini 4-2 mağlup ederek, kupanın sahibi olmuştur.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ise FC Sion'u 2. ön eleme turunda, iki maçta da 4-1'lik skorlarla geçen sarı kırmızılılar, grup aşamasında ise Borussia Dortmund, Parma ve Sparta Prag ile aynı gruba düşmüştür. Grupta sadece 4 puan alabilen Galatasaray, sonuncu sırada yer alınca elenmiştir.
Türkiye Kupası yarı final maçında Trabzonspor ile ilk maçta deplasmanda 0-0 berabere kalmış; ikinci maçı ise 4-2 kazanarak finale çıkmış ve karşısında Beşiktaş'ı bulmuştur.
Müsabakalar, çift maçlı eliminasyon sistemine göre oynanmış; iki maç da 1-1 berabere bittiği için penaltılara kalan 2. maçta rakibine 4-2 üstünlük sağlayan siyah beyazlı ekip, 1997-98 Türkiye Kupası şampiyonu olmuştur.
Süper Lig'de son 1 hafta kalaya kadar Fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray, sezonun 33. haftasında, İstanbulspor'u sahasında 4-1 yenerken Fenerbahçe o hafta berabere kalmış ve Galatasaray puan farkını 4'e çıkararak son haftaya şampiyon olarak girmiştir. Lig sonunda 75 puanla en üst sıraya oturan Cimbom, üst üste 2. şampiyonluğunu almıştır.
1998-1999 sezonu öncesinde, kaleci mevkii için araştırma içine giren takım, o dönemler Atlético Mineiro'da forma giyen Brezilya'nın futbol tarihindeki en iyi kalecisi olarak gösterilen Cláudio Taffarel'i transfer etmiştir. Bu oyuncunun dışında kadrosuna, Tolunay Kafkas ve Milan Pecelj gibi futbolcuları katan takımda, A2 takımından sağ bek Fatih Akyel ve kaleci Orkun Usak A takıma alınmıştır. Galatasaray o dönemde ise Ankaragücü'nde forma giyen ve Fenerbahçe'nin verdiği yüksek ücrete rağmen yaptığı bir açıklamada "Çocukluğumdan beri hayalini kurduğum takım Galatasaray" diyen Hasan Şaş'ı 5.000.000 € bonservis bedeliyle kadrosuna katmıştır.
Sezona, geçen sene olduğu gibi, Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası'nı kazanarak başlayan takım, Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme turlarına dahil olmuştur.
Ön eleme turunda, İsviçre'nin Grasshopper takımıyla eşleşen Galatasaray, rakibini ilk maçta 2-1 mağlup ederken deplasmanda da 3-2'lik skor ile geçmiştir.
Grup aşamasında ise Juventus, Rosenborg ve Athletic Bilbao ile aynı gruba düşmüş ve 8 puan ile 2. sırada yer alarak elenmiştir.
Ligin ilk yarısını 3. sırada tamamlayan sarı kırmızılılar, ikinci devrede ivme kazanarak, hiç mağlubiyet yüzü görmemiş ve sezonu, 78 puanla lider tamamlayarak üst üste 3., toplamda 13. şampiyonluğuna uzanmıştır.
Fatih Terim yönetimi ve Faruk Süren başkanlığındaki Galatasaray, 1999-2000 sezonunda, kadrosunu Mehmet Yozgatlı, Ahmet Yıldırım, Emrah Eren, Capone ve Bruno ile güçlendirmiş; Tolunay Kafkas, Ceyhun Eriş, Ufuk Talay ve Orkun Uşak gibi oyuncular ise takımdan ayrılmıştır.
Sezona önceki sezonlarda olduğu gibi, son kez düzenlenen TSYD Kupası ile başlayan Galatasaray, ilk maçta kendi evinde, Beşiktaş'ı 87. dakikada, Hakan Ünsal'ın attığı gol ile geçmiştir. İki gün sonra oynanan 2. maçta, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda, ezeli rakibi ile maç yapan takım, Alpay Özalan ve Gheorghe Hagi'nin karşılıklı golleriyle berabere kalmış ve son kez düzenlenen TSYD Kupası'nı müzesine götürmüştür.
Şampiyonlar Ligi'ne kötü başlangıç tapan sarı kırmızılılar, 14 Eylül 1999 tarihinde Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan ilk grup maçında Hertha Berlin ile 2-2 berabere kalmıştır. 22 Eylül 1999'daki 2. maçında İtalyan devi Milan'a 2-1'lik skorla yenilerek gruptaki ilk mağlubiyetini almış olan Galatasaray, 29 Eylül 1999'daki 3. maçında da Chelsea FC'ye 1-0 mağlup olmuştur. 19 Ekim 1999'daki 4. maçta Chelsea'den tarihi bir fark yiyerek, Ali Sami Yen Stadı'nda Chelsea'ye 5-0 yenilgi almıştır. Bu maç ile birlikte, UEFA Şampiyonlar Ligi'nden elenmesi kesinleşen Galatasaray'da tek hedef UEFA Kupası'na katılmak olmuştur. 5. maçında Hertha Berlin'i 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen durumu 4-1 lehine çeviren Galatasaray, son maçta AC Milan ile karşılaşacaktır. Bu maç iki tarafında gruptaki konumu nedeniyle birçok otorite tarafından en zor maç olarak gösterilmiş, ancak Galatasaray AC Milan'ı son dakikalarda Ümit Davala'nın bulduğu penaltı ile 3-2 geçerek adını UEFA Kupası'na yazdırmayı başarmıştır.
Süper Lig'de ise ilk yarıyı 42 puan ile 31 puanlı Beşiktaş'ın 11 puan önünde bitirirken, tek mağlubiyetini 1. haftada Desire Mbonabucya'nın golleriyle 2-0 geri düştüğü Gaziantepspor müsabakasında almıştır. Devre arasında Sergen Yalçın ve Márcio Mexerica kadroya katılırken takımın önemli oyuncusu Tugay Kerimoğlu Rangers'a transfer olmuştur.
Galatasaray, Şampiyonlar Ligi H Grubu'nda, 3. olarak gitmeye hak kazandığı UEFA Kupası'na 3. turdan dahil olmuştur. Bu turda, İtalya'nın güçlü ekibi Bologna ile 23 Kasım 1999 tarihindeki ilk maçta, deplasmanda karşılaşan Galatasaray, 68. dakikada Giuseppe Signori'nin golüyle 1-0 geriye düşmüş, fakat 83. dakikada gelen gol ile skoru 1-1 eşitleyince, İstanbul'da oynanacak 2. maç için avantaj sağlamıştır.
9 Aralık 1999 tarihindeki 2. maçta taraftarının da desteğini alan sarı kırmızılı ekip maça hızlı başlamıştır. Henüz 4. dakikada Hasan Şaş, kaleci Gianluca Pagliuca'nın yanından topu ağlara göndererek 1-0'lık üstünlüğü sağlamış; 4 dakika sonra ise Nicola Ventola durumu 1-1 berabere getirmiştir. 29. dakikada ise Emre Belözoğlu'nun 30 metreden sol ayağı ile ceza sahasına yaptığı ortayı değerlendiren Ümit Davala, Galatasaray'ı bir kez daha öne geçirmiş, kalan dakikalarda Bologna golü bulamayınca, maç Galatasaray'ın 2-1'lik üstünlüğüyle bitmiş ve tur atlayan takım Galatasaray olmuştur.
4. turda, Alman devi Borussia Dortmund ile eşleşen Galatasaray, Westfalenstadion'da,
2 Mart 2000 tarihinde oynanan maçta, gurbetçi taraftarların desteğinden fazlasıyla yararlanmıştır. İlk yarım saatte Galatasaray'ın birçok atağını kaleci Jens Lehmann kurtarmış; Hakan Şükür ve Gheorghe Hagi'nin golleriyle 90 dakika, 2-0 Cimbom lehine tamamlanmış ve çeyrek final için büyük avantaj elde edilmiştir.
9 Mart 2000 tarihinde, Ali Sami Yen'de oynanan rövanş maçı bol pozisyonlu geçmiş, taraflar 90 dakika sonucunda birbirine üstünlük sağlayamayınca, Galatasaray çeyrek finale giden ekip olmuştur.
16 Mart 2000 tarihindeki ilk çeyrek final maçı, İspanya'nın ünlü sahil kenti Mallorca'da, RCD Mallorca'ya karşı oynanmıştır. İlk maç için daha avantajlı gösterilen RCD Mallorca, evinde çok büyük bir hayal kırıklığına uğramıştır. 44. dakikada 1-0 öne geçen Galatasaray, 2. yarıya daha atak başlamış, 48. dakikada 2-0, 58. dakikada da 3-0'a çevrilen maç, 90 dakikanın sonunda, 4-1 sarı kırmızılılar lehine sonuçlanmıştır.
23 Mart 2000 tarihinde, tıklım tıklım dolu Ali Sami Yen tribünlerinin önünde oynanan rövanş maçı da 6-2'lik skorluk Galatasaray galibiyetiyle son bulunca, takım yarı final biletini rahatlıkla almıştır.
Galatasaray'ın yarı finaldeki rakibi, İngilizlerin o zamanki güçlü ekiplerinden Leeds United idi. 6 Nisan 2000 tarihinde kendi sahasındaki maça çok hızlı başlayan sarı kırmızılılar, 13. dakikada 1-0 üstün taraf olmuştur. Bu golden sonra morali iyice bozulan Leeds United, ataklarını sürdürmüş fakat Cláudio Taffarel'in kalesindeki yüksek performansı gole müsaade etmemiştir. 44. dakikada ceza alanı içinde oluşan karambolde Capone, topu savunmadan sökerek yerden sert vurmuş, Kaleci Martyn'e de çarpan top ağlarla buluşunca, Galatasaray durumu 2-0'a getirerek ilk yarı skorunu belirlemiştir.
İkinci devrede, Leeds United ve Galatasaray'ın yaptıkları ataklar sonuç vermeyince, 90 dakika 2-0 Galatasaray'ın üstünlüğüyle sone ermiştir. Final maçı için çok büyük bir avantaj yakalayan Galatasaray, Leeds'e moralli gitmiş, ancak İstanbul'daki UEFA Kupası yarı final maçından önce çıkan olayda iki Leeds Unitedlı taraftar bıçaklanarak öldürülünce, UEFA tarafından, Leeds'teki rövanş maçına Galatasaray taraftarı alınmaması kararlaştırılmıştır.
20 Nisan 2000 tarihinde, Elland Road Stadyumu'nda oynanan rövanş maçında, önceki maçta bıçaklanarak öldürülen 2 taraftar için saygı duruşunda bulunulmuş ve tüm futbolcular maça kollarına siyah bant takarak çıkmıştır. Karşılaşmaya, daha önceki maçlarda olduğu gibi çok hızlı başlayan Galatasaray, henüz 5. dakikada bir penaltı kazanmış; topun başına geçen Gheorghe Hagi, kaleci Martyn'i mağlup ederek Galatasaray'ı 1-0 öne geçiren skoru bulmuştur. 16. dakikada ise korner atışı kullanan Leeds United, Norveçli golcüsü Eirik Bakke'nin kafa golü ile durumu 1-1'e getirmiştir.
42. dakikada, Galatasaray'ın bulduğu golle 2-1'e giden maçta İlk yarı bu skorla tamamlanmıştır. 2. yarıda daha atak olan Leeds United, 67. dakikada yine korner atışından Eirik Bakke'nin kafa golüyle skoru 2-2'ye çevirmiştir. Kalan sürelerde Emre Belözoğlu ve Harry Kewell peş peşe kırmızı kart görerek oyundan atılmışlar, fakat toplamda 4-2'lik galibiyet elde eden Galatasaray finale yükselmeyi başarmıştır.
Galatasaray ile İngiltere kulübü Arsenal arasında oynanan ve normal süresi 0-0 biten maçı Galatasaray, penaltı vuruşları sonucu 4-1 kazanarak kupanın sahibi olmuştur.
Bu şampiyonlukla beraber İlk kez bir Türk Kulübü, Avrupa Kupası'nı kazanma başarısını göstermiştir. Tarihi maç, 38.919 biletli seyirci tarafından izlenmiştir.
Süper Lig'de ise bitime iki hafta kala rakibine 6 puan fark atan Galatasaray, 79 puan toplayarak, 4 sene üst üste şampiyon olan ilk takım olmuştur.
Türkiye Kupası'nda da finale kalan sarı kırmızılılar, çeyrek finalde Trabzonspor'u 2-1, Yarı finalde MKE Ankaragücünü 2-0 yenerek finale yükselmiştir. Finalde Antalyaspor ile eşleşen Galatasaray, rakibini 5-3 yenerek bu kupayı da müzesine taşımıştır.
2000-01 sezonu öncesinde ise Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, kazandığı kupayla tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve Serie A ekibi Fiorentina takımının yolunu tutmuştur. Teknik adamın yerine ise Rumen asıllı Mircea Lucescu getirilmiştir. Tolunay Kafkas Denizlispor'a, Saffet Akyüz ise Kocaelispor'a, Arif Erdem, Real Sociedad'a, Hakan Şükür ise 6.500.000 € bedel ile Inter'e transfer olmuştur.
Bu isimlerin ayrılmasıyla 5.000.000 € bedel ile Samsunspor'dan Serkan Aykut, İstanbulspor'dan stoper Emre Aşık ve 5.500.000 € bedel ile Denizlispor'dan Bülent Akın alınırken takım en büyük transferini ise FC Porto takımından 17.050.000 € bedel ile Mário Jardel'i alarak gerçekleştirmiştir. Ayrıca bu transfer Türk Futbol Tarihi ve kulüp tarihinin en pahalı transferi olarak tarihe geçmiştir.
Galatasaray, sezon öncesinde UEFA Süper Kupası müsabakasında Real Madrid CF ile eşleşmiş ve normal süresi 1-1 biten maç altın gol kuralı geçerli olmak şartıyla uzatmalara gitmiş ve Mário Jardel, uzatmalarda attığı gol ile takımına kupayı kazandıran isim olmuştur.
Bu sezon, Süper Lig'i 73 puanla, Fenerbahçe'nin arkasından 2. bitiren sarı kırmızılı ekip, Türkiye Kupası'na yarı finalde veda etmiştir.
2001-02 sezonu öncesinde, Gheorghe Popescu, Mário Jardel, Ümit Davala, Emrah Eren ve sözleşmesi yenilenmeyince boşta kalan Saffet Akyüz, ligin başlamasından birkaç hafta sonra takımdan ayrılmıştır. Giden oyuncuların yerine ise Erhan Namlı, João Batista ve Murat Sözkesen ile sözleşme imzalanmıştır.
Şampiyonlar Ligi elemelerinde, Arnavutluk ligi ekiplerinden Vllaznia'yı, ilki 2-0 biten maçın rövanşında 4-1 mağlup ederek bir sonraki tura yükselen takım, Levski Sofya ile eşleşmiştir. Bu takımı da 2 maç sonucunda 4-2 ile geçen Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına katılma hakkı kazanmıştır. Kuralarda Nantes, PSV ve SS Lazio'nun aralarında bulunduğu gruba düşen takım, grubu 10 puanla 2. sırada tamamlamış;
2. turda ise; FC Barcelona, AS Roma ve Liverpool FC ile aynı gruba düşmüştür. Bu grubu 5 puanla sonuncu bitiren Cimbom, elenerek turnuvaya veda etmiştir.
Mircea Lucescu'nun önerisiyle ara transfer döneminde kadrosunu Klodian Duro, Jersson González ve Radu Niculescu ile güçlendiren Galatasaray; Mbo Mpenza, Pavel Horváth, Robert Špehar, Richard Kingson, Alper Tezcan, Rasim Vardar, Ufuk Talay, Klodian Duro ve Erhan Namlı ile de yollarını ayırmıştır. Bu oyuncular dışında, Faruk Atalay 30 Kasım 2001'de, Hakan Ünsal ise 1 Mart 2002'de takımdan ayrılmıştır.
Galatasaray, bu sezonu 78 puanla şampiyon tamamlamıştır.
2002-03 sezonunda ise Mircea Lucescu'nun takımdan ayrılmasının ardından, Fatih Terim teknik direktörlüğe geri dönmüştür. Fatih Terim'in isteğiyle Galatasaray; Sergio Almaguer, Christian, Sarr, Felipe, Hakan Ünsal, Ümit Davala, Mehmet Polat, Cihan Haspolatlı, Fábio Pinto, Elvir Baljić, Abel Xavier, Suat Usta, Volkan Arslan, Haim Revivo, Ali Lukunku, Aykut Erçetin ve Klodian Duro'yu kadrosuna katmıştır. Şampiyonlar Ligi'nde ise FC Barcelona, Lokomotiv Moskva ve Club Brugge ile aynı gruba düşen sarı kırmızılılar, 4 puanla grubu son sırada tamamlayarak elenmiştir.
Türkiye Kupası'nda Malatyaspor'a çeyrek finalde elenerek veda eden takım, Süper Lig'i 77 puanla, Beşiktaş'ın arkasından 2. sırada tamamlamıştır.
2003-04 sezonunda, yeniden bir yapılanmaya giden Galatasaray, ilk olarak Gabriel Tamaș, Abdullah Ercan, Frank de Boer, Hakan Şükür, Ömer Erdoğan, Orhan Ak, César Prates, Ovidiu Petre, Florin Bratu, Murat Erdoğan, Dániel Tőzsér ve Necati Ateş ile kadrosunu güçlendirmiş; Suat Kaya, Kerem İnan, Emre Aşık, Xavier, Vedat İnceefe, Revivo, Ümit Davala ve Ali Lukunku ile yollarını ayırmıştır. UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde CSKA Sofya takımını geçen sarı kırmızılı ekip, Juventus FC, Olimpiakos ve Real Sociedad ile aynı gruba düşmüştür. Bu grubu 3. tamamlayan Galatasaray, turnuvaya veda etmiş ve yoluna UEFA Kupası'nda devam etmiştir.
Bu arenada ise Villarreal CF ile eşleşen takım, ilk maç berabere kalmış, 2. maçta ise mağlup olarak bu turnuvadan da elenmiştir. Galatasaray 20 Mart 2004 gününde Çaykur Rizespor ile karşılaşmıştır. Bu müsabaka oynanırken Özhan Canaydın 2. kez başkan seçilmiştir. Galatasaray bu maçtan 2-1 mağlup ayrılmış ve maçın ardından Fatih Terim istifa ettiğini açıklamıştır. Fatih Terim'in yerine ise eski öğrencisi Gheorghe Hagi getirilmiştir.
Galatasaray bu sezonu ise 54 puanla 6. sırada tamamlamıştır.
2004-05 sezonunda, 100. yılını kutlayan Galatasaray, kadrosunu Song, Tomas, Conceição ve Alioum Saidou ile güçlendirmiştir. Gheorghe Hagi ayrıca Galatasaray A2 takımından Arda Turan, Uğur Uçar, Zafer Şakar ve Mülayim Erdem'i A Takım'a almıştır. Devre arasında kadrosuna Hasan Kabze ve Hakan Yakın'ı da katan takım, yabancı olarak ise genç yıldız adayı olarak gösterilen Franck Ribéry'yi transfer döneminin son gününde satın alma opsiyonuyla 6 aylığına kiralamıştır.
Süper Lig'i 76 puanla 3. sırada bitiren Galatasaray, Türkiye Kupası final karşılaşmasında ise Fenerbahçe ile randevulaşmış ve sahadan 5-1 galip ayrılmıştır. Maçın yıldızı ise 1 gol 1 asist yapan Frank Ribéry olmuştur. Böylelikle 2005 Türkiye Kupası sahibi Galatasaray olmuştur.
2005-06 sezonu Gheorghe Hagi'den boşalan teknik direktörlük koltuğuna Erik Gerets getirilmiş fakat takımın, Norveç ekibi Tromsö'ye deplasmanda 1-0 yenilgisinden sonra Ali Sami Yen Stadyumu'nda da 1-1 berabere kalması büyük hayal kırıklığı yaratmıştır.
Süper Lig'de, Fenerbahçe ile kıyasıya bir şampiyonluk yarışı içerisinde olan Galatasaray, ligin son haftasına ezeli rakibi ile 80'er puanda girmiştir. Sarı kırmızılı ekip, son haftada, kendi sahasında Kayserispor'u 3-0 mağlup ederken Fenerbahçe küme düşmeme mücadelesi veren Denizlispor ile Denizli'de karşılaşmıştır. Galatasaray'ın maçı kazanmasının ardından statta localardan televizyondan Fenerbahçe-Denizlispor karşılaşması takibe alınmış ve sonuna 16 dakika ilave edilen maç tüm seyirciler tarafından büyük dikkatle izlenmiştir. Fenerbahçe bu maçın sonucunda Denizlispor ile
1-1 berabere kalırken, Denizlispor ligde kalmış; Galatasaray ise 83 puan toplayarak 16. şampiyonluğunu ilan etmiştir. Ayrıca ligde en golcü üçlü: Necati Ateş (18), Ümit Karan (16), Saşa İliç (12) seçilmiştir.
2006-07 sezonu öncesinde kadroya; Mehmet Topal, Marcelo Carrusca, Okan Buruk ve Junichi İnamoto katılmıştır.
UEFA Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda Çek Cumhuriyeti'nin Mladá Boleslav takımını eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne kalan sarı kırmızılı ekip, Liverpool, PSV ve Bordeaux ile mücadele ettiği (C) Grubu'nda 4 puan toplayarak, sonuncu olmuştur.
Sezon başından itibaren istikrarsız bir grafik sergileyen Galatasaray, üç büyük takımın da üst üste puan kayıpları yaşadığı ligde son haftalara kadar iddiasını sürdürmesine karşın eline geçen fırsatları bir türlü değerlendirememiştir.
Ligi 56 puanla 3. sırada tamamlayan takım, Şampiyonlar Ligi'ne katılabilme hayallerini bir sonraki sezona bırakmış ve de mayısta Erik Gerets ile yollar ayrılmıştır.
2007-08 sezonunda, Erik Gerets'in yerine Karl-Heinz Feldkamp'ın getirilmesinin ardından; Hakan Balta, Serkan Çalık, Volkan Yaman, Barış Özbek, Cassio Lincoln, Tobias Linderoth, Orkun Usak, Servet Çetin, Ismaël Bouzid ve Shabani Nonda kadroya katılmıştır. Cassio Lincoln transferi için büyük uğraş veren Galatasaray, bu transfere 4.400.000 £ bedel ödemiştir.
Takım, UEFA Kupası ön eleme turunda Slaven Koprivnica ve FC Sion takımlarını elemiştir. Grup aşamasında ise H Grubu'nda Bordeaux, Helsingborg, Panionios ve Austria Wien takımlarıyla mücadele etmiş ve grubu 3. sırada bitirerek Son 32'ye kalmıştır. İlk maçta Bayer 04 Leverkusen'le Ali Sami Yen Stadyumu'nda 0-0 berabere kalan Galatasaray, ikinci maçta ise deplasmanda 5-1 mağlup olarak elenmiştir.
22 Mart 2008 tarihinde, Kulüp Başkanı Özhan Canaydın, hastalığı sebebiyle başkanlığı Adnan Polat'a bırakmıştır. 1 Nisan 2008 tarihinde de Alman Teknik Adam Karl-Heinz Feldkamp yönetimle anlaşmazlık ve sağlık sorunları nedeniyle takımın başından ayrılmıştır. Geri kalan dönemde ise Feldkamp'ın yardımcısı Cevat Güler takımı yönetmiştir. Bu periyotta, Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan ve Galatasaray'ın Shabani Nonda'nın golüyle 1-0 kazandığı maçta dahil olmak üzere 6 maçın tamamını kazanan takım, 79 puanla şampiyon olmuştur.
2008-09 sezonu öncesinde, birçok ünlü teknik adam ile görüşen Galatasaray, Alman asıllı Michael Skibbe ile anlaşmıştır. Teknik direktörlük koltuğunu Skibbe'ye emanet eden takım, kadrosuna; Morgan De Sanctis, Fernando Meira, Harry Kewell ve Milan Baroš'u katmıştır. Özellikle Liverpool'un ünlü futbolcusu Harry Kewell ve yine Liverpool'da forma giymiş olan ve Olympique Lyonnais'dan 4.840.000 £ bedel ile transfer edilen Milan Baroš'un transfer edilmesi takımdaki beklentileri yükseltmiştir.
Sezon öncesinde ise Kayserispor ile 2008 Türkiye Süper Kupası mücadelesinde karşılaşan Galatasaray, rakibini Harry Kewell ve Shabani Nonda'nın golleriyle 2-1 mağlup ederek tarihindeki ilk Türkiye Süper Kupası'nı müzesine götürmüştür.
Sarı kırmızılılar bu sezonda UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyi çok istese de Steaua București'ye ön elemede elenmiş ve UEFA Kupası'nda yoluna devam etmiştir. Metalist Harkiv, Olimpiakos, Hertha Berlin ve Benfica ile aynı grupta bulunan Galatasaray bu grubu 2. bitirerek Son 32'ye katılma hakkı kazanmıştır. Süper Lig'in 21. haftasında Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan Kocaelispor maçında 5-2 mağlup olan takımda, Michael Skibbe ile yollar ayrılmış, yerine ise kulübün eski oyuncularından ve kaptanı Bülent Korkmaz getirilmiştir.
Son 32 turunda Bordeaux ile eşleşen Galatasaray, ilk maçta deplasmanda 0-0 berabere kalmıştır, bu maçın rövanşı ise Bülent Korkmaz'ın ilk resmi maçı olmuştur. Galatasaray bu maçı Sabri Sarıoğlu'nun 90. dakikada attığı gol ile 4-3 kazanmış ve Son 16 bileti almıştır. Son 16'da ise ilk müsabakanın oynandığı Almanya'da, Marcell Jansen ve Ayhan Akman'ın golleriyle 1-1 berabere kalınırken, Türkiye'de birçok oyuncudan yoksun çıktığı maçta defans mevkiinde Harry Kewell'ı oynatmak zorunda kalan takım, 3-2 mağlup olarak elenmiştir.
Bu sezon Süper Lig'i 61 puanla 5. sırada bitiren takımda, Bülent Korkmaz ile yollar ayrılmıştır.
2009-10 sezonunda, önceki sezonu ligde 5. sırada tamamlayan Galatasaray, sezon başında teknik direktör değişikliğine giderek göreve Bülent Korkmaz'ın yerine eski FC Barcelona teknik direktörü Frank Rijkaard'ı getirmiştir. Yeni teknik adamla birlikte sezon başında birçok transfer yaparak kadroda değişikliklere giden takım; Mustafa Sarp, Gökhan Zan, Ufuk Ceylan ve Caner Erkin'i katan Galatasaray, yabancı olarak ise Manchester City'nin Brezilyalı yıldızı Elano Blumer, Atlético Madrid'in uzun süre kalesini koruyan Uruguay'lı file bekçisi Leo Franco ve Olympique Lyonnais formasıyla gösterdiği performansla birçok kez Fransa'da yılın futbolcusu seçilen Abdul Kader Keita ile anlaşmıştır.
Süper Lig'e, deplasmanda aldığı 3-2'lik Gaziantepspor galibiyetiyle başlarken, ilk 6 hafta oynanan tüm maçlardan galip ayrılmıştır. 7. haftada Ali Sami Yen Stadyumu'nda oynanan maçta Eskişehirspor'la 1-1 berabere kalarak ilk puan kaybını yaşamış; ertesi hafta deplasmanda oynanan MKE Ankaragücü maçını da 3-0 kaybederek ilk mağlubiyetini almıştır.
Galatasaray devre arasında, eski Barcelonalı Giovani dos Santos, Manchester Cityli Jo ve Avustralya Milli Takımı Kaptanı Lucas Neill ile ilave transferler gerçekleştirmiştir. Sezon boyunca inişli-çıkışlı bir grafik sergileyen takım, aldığı 19 galibiyet, 7 beraberlik, 8 yenilgi ile ligi 64 puanla 3. sırada tamamlamıştır.
Önceki sezonu 5. sırada bitirmesinden dolayı 2009-10 sezonunda UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele etmeye hak kazanarak, turnuvaya 2. ön eleme turundan dahil olmuştur. İki maçlı eliminasyon sistemiyle oynanan turları geçerek gruplara kalan takım, grubunu
1. tamamlayıp, gruptan çıkmayı başarsa da 2. turda, İspanyol ekibi Atlético Madrid'e toplamda 3-2'lik skorla yenilerek kupadan elenmiştir.
Türkiye Kupası'na ise direkt gruplardan katılan Galatasaray, grubunu 10 puanla lider tamamlayarak bir üst tura çıkmıştır. Bu turda eşleştiği Antalyaspor'la iki maç yapan sarı kırmızılı ekip, skorun toplamda 4-4 olmasına rağmen, deplasman golü kuralı sebebiyle kupadan elenmiştir.
2010-11 sezonunda, yerli futbolcu transferine yoğunlaşan takım, Serdar Özkan, Mehmet Batdal, Musa Çağıran, Çağlar Birinci ve Ali Turan'ı kadrosuna katmıştır. Yabancı olarak Arnavutluk Milli Takımı ve Marsilya Kaptanı Lorik Cana, Monaco'dan Juan Pablo Pino ve Liverpool'un Arjantinli sol bek oyuncusu Emiliano Insúa ile anlaşırken, en önemli transferini ise VfL Wolfsburg'un oyun kurucusu ve asist rekortmeni Zvjezdan Misimović'i katarak yapmıştır. Bu arada Mehmet Topal, Leo Franco, Emre Güngör, Uğur Uçar, Caner Erkin, Giovani dos Santos, Jô ve sürpriz bir şekilde Abdul Kader Keita ile yollar ayrılmıştır.
3. ön eleme turunda Beograd'ı eleyen Galatasaray, Play-Off turunda Karpaty Lviv'e elenerek UEFA Kupası'na veda etmiştir. Ligdeki başarısız sonuçların ardından ise Frank Rijkaard ile yollar ayrılmıştır. Frank Rijkaard'tan boşalan teknik direktörlük koltuğuna ise tekrardan Gheorghe Hagi getirilmiş ve gelişiyle birlikte, idmanda sakız çiğneyen ve disiplinsiz davranan Zvjezdan Misimović'i kadro dışı bırakmıştır. Teknik adam, ilk maçına Fenerbahçe karşısında Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda çıkmış ve beraberlik almıştır. Hagi dönemindeki ilk galibiyet ise bir hafta sonra Antalyaspor karşısında gelmiştir. Bu maçın ardından inişli-çıkışlı performans sergileyen takımda, Elano Blumer de kendi isteğiyle Grêmio takımına transfer olmuştur.
12 Aralık 2010 tarihinde Galatasaray, Süper Lig tarihinde Ali Sami Yen Stadyumu'na son kez çıkmış fakat Hurşut ve Orhan Şam'ın gollerine karşılık veremeyerek, sahadan 2-0 mağlup ayrılmıştır.
Devre arasında ise Gheorghe Hagi'nin tavsiyesiyle kadroya; Bogdan Stancu, Juan Emmanuel Culio ve Fenerbahçe'de kadro dışı kalan Colin Kâzım Richards dahil edilmiştir. 11 Ocak 2011'de ise Ali Sami Yen Stadyumu'nun son resmi müsabakası olan Beypazarı Şekerspor maçında Galatasaray 1-0 geriye düşmüş fakat Arda Turan, Servet Çetin ve Kazım Kazım'ın golleriyle, rakibini 3-1 mağlup etmiştir. Yeni transfer Colin Kâzım Richards ilk resmi maçında gol atmış ve ayrıca Ali Sami Yen Stadyumu'nda atılan son golün sahibi olmuştur. Türk Telekom Arena Stadyumu'nun açılışı ise 15 Ocak 2011 günü düzenlenen Ajax karşılaşması ile gerçekleşmiştir.
Süper Lig'in 2. yarısının 2. maçında, Türk Telekom Arena'daki ilk resmi müsabakasına Sivasspor karşısında çıkan Galatasaray, bu maçı Servet Çetin'in golüyle 1-0 kazanmıştır. Bu maçın ardından da dengesiz bir performansa devam eden takım, 26. hafta Fenerbahçe ile karşılaşmıştır. Türk Telekom Arena'da oynanan ilk derbi karşılaşmasının 14. dakikasında eski takımına gol atan Colin Kâzım Richards; böylelikle bu statta derbilerde gol atan ilk futbolcu olarak tarihe geçmiştir. Fakat Galatasaray, Semih Şentürk ve Alex de Souza'nın gollerine engel olamayarak, 2-1 yenilmiştir. Bu maçın ardından Gheorghe Hagi istifasını vermiştir.
Hagi yerine sezon sonuna kadar takımın başında, Fatih Terim döneminde yardımcı antrenörlük yapan Bülent Ünder durmuştur.
13 Mayıs 2011'de, Olağanüstü Genel Kurul'a giden Galatasaray'da, başkanlığa Ünal Aysal getirilmiştir. Ligde 34 maçta 14 galibiyet, 4 beraberlik ve 16 yenilgi alan sarı-kırmızılılar, 1979-80 sezonu ile birlikte tarihinin en kötü sezonunu geride bırakmıştır. Sezonu, 46 puanla ligi 8. bitiren takımın, ligde bir sezonu ilk kez eksi averajla tamamladığı görülmüştür. Sarı kırmızılılar, bundan önceki en kötü averajı 1981-82 sezonunda sıfırla (26-26) elde etmişti.
2011-12 sezonunda, Ünal Aysal'ın başkanlığa getirilmesinin ardından, teknik direktör olarak takımın futbolcusu, kaptanı ve eski teknik direktörü Fatih Terim'i takımın başına geçirmiştir.
Sezon öncesi yeni bir yapılanmaya giden takımda; Johan Elmander, Selçuk İnan, Tomáš Ujfaluši, Emmanuel Eboué, Ceyhun Gülselam, Albert Riera, Sercan Yıldırım, Okan Derici, Engin Baytar, Felipe Melo ve Fernando Muslera gibi oyuncular kadroya dahil olurken; Róbinson Zapata, Emiliano Insúa, Barış Özbek, Harry Kewell, Lucas Neill, Lorik Cana, Emmanuel Culio, Mehmet Batdal, Juan Pablo Pino, Bogdan Stancu ve Mustafa Sarp ile yollar ayrılmıştır. En son olarak ise takımın kaptanı Arda Turan, La Liga ekiplerinden Atlético Madrid'e 12.000.000 € bedel ile transfer olmuş ve kulüp tarihinin en yüksek ücret ile satılan oyuncusu olmuştur.
Fatih Terim, yardımcılığına takımın eski oyuncularından Ümit Davala ve Hasan Şaş'ı, kaleci antrenörlüğüne ise yine eski ekipten Cláudio Taffarel'i getirmiştir. Galatasaray 2011-12 sezonu öncesinde, Inter, Liverpool FC ve Real Madrid CF gibi takımlar ile hazırlık maçı yapmıştır.
Bir önceki sezondaki pozisyonu nedeniyle sadece Süper Lig ve Türkiye Kupası'nda mücadele eden takım, 2011-12 sezonunun ilk mağlubiyetini ilk haftada İBB karşısında almıştır. Ligin 14.haftasında ise Fenerbahçe'yi Emmanuel Eboué, Johan Elmander ve Felipe Melo'nun golleriyle 3-1 mağlup ederek liderlik koltuğuna oturmuş ve 34. haftaya kadar Süper Lig'i 1. sırada tamamlamıştır.
Türkiye Kupası'nda ise 3. Tur'da, Adana Demirspor'u 4-1 mağlup eden sarı kırmızılılar,
20 Mart 2012 tarihindeki 4. Tur maçında Sivasspor ile karşılaşmış ve rakibine yenilerek bu kulvardan elenmiştir.
Devre arasında ise kadrosunu Necati Ateş ve Yiğit Gökoğlan gibi futbolcularla güçlendiren Galatasaray'da; Ufuk Ceylan, Yekta Kurtuluş, Serkan Kurtuluş, Servet Çetin, Aykut Erçetin ve Çağlar Birinci dışında kaleci Fernando Muslera dahil tüm futbolcular gol atmıştır. 2011-12 sezonu gereği, ligin 34.haftası tamamlandıktan sonra Süper Lig'i ilk 4 sırada bitiren takımın puanları ikiye bölünmüştür ve bu puanlar ile altışar maçlık bir periyot geçirilmiştir.
Süper Final'in ilk haftasında Beşiktaş'ı BJK İnönü Stadyumu'nda 2-1 mağlup eden Galatasaray, 2. haftada ise maçın hakimi olmasına rağmen kendi sahasında Fenerbahçe'ye 1-2 mağlup olmuştur. 4. ve 5. hafta, Trabzonspor ve Beşiktaş ile berabere kalan Galatasaray'ın, Fenerbahçe ile puan farkı 1'e inmiştir. Sezonun son maçında ise Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda, Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalan sarı kırmızılılar; 18. Süper Lig şampiyonluğuna uzanmıştır.
2012-13 sezonunda, Nordin Amrabat, Dany Nounkeu, Furkan Özçal, Hamit Altıntop, Umut Bulut, Cris gibi oyuncuları kadroya dahil eden Galatasaray, 2011-12 sezonunda kiraladığı Felipe Melo ile sözleşmesini uzatma kararı almıştır. Bu oyuncuların dışında ise kadrosuna 2011-12 Süper Lig gol kralı Burak Yılmaz 5 milyon € bonservis bedeli karşılığında kadroya katılmıştır.
Bir önceki sezonun Türkiye Kupası şampiyonu Fenerbahçe ile 2012 Türkiye Süper Kupası'nda karşılaşmıştır. 12 Ağustos günü Erzurum'da, Kâzım Karabekir Stadyumu'nda oynanan karşılaşmayı 3-2 kazanan Galatasaray, 12. kez bu kupayı müzesine götürmüş ve Umut Bulut maçın adamı seçilmiştir. Ayrıca bu karşılaşmada, hakem Cüneyt Çakır'a yaptığı fiziksel eylemden dolayı kırmızı kart gören Engin Baytar, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu tarafından 11 maç oynamama cezasına çarptırılmıştır. Lig ve kupa karşılaşmalarında geçerli olan bu ceza sonucunda 11 maç oynamayan Engin Baytar, 18 Kasım günü oynanan Kardemir Karabükspor karşılaşmasıyla sahalara dönmüştür.
Bir önceki sezonu şampiyon bitiren Galatasaray, bu unvanla birlikte UEFA Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılma hakkı kazanmış ve Manchester United, CFR Cluj ve SC Braga ile eşleşmiştir. 5 Aralık günü oynanan Braga maçını Burak ve Aydın'ın golleriyle kazanan Galatasaray, grubunu 2. sırada bitirerek Şampiyonlar Ligi'nde son 16 takım arasına kalmıştır. Bu maçta attığı golle Şampiyonlar Ligi'nde 6 gole ulaşan Burak Yılmaz, bir sezonda Şampiyonlar Ligi'nde en fazla gol atan Türk futbolcu olmuştur. Ayrıca Fatih Terim, Galatasaray'ın başında ilk kez Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkmayı başarmıştır.
Türkiye Kupası 5. tur mücadelesi için PTT 1. Lig ekiplerinden 1461 Trabzon ile 11 Aralık günü karşılaşan Galatasaray, kendi evindeki maçı 2-1 kaybederek kupadan elenmiştir. 23 Aralık'ta ise Trabzonspor ile 0-0 berabere kalarak ligin ilk yarısını, topladığı 33 puanla
(9 galibiyet, 6 beraberlik ve 2 yenilgi) lider tamamlamıştır. Süper Lig'e yaklaşık 1 ay ara verilmiş ve Ocak ayı sonunda müsabakalara devam edilmiştir. 22 Ocak günü ise Inter takımının Hollandalı yıldız orta saha oyuncusu Wesley Sneijder, 3,5 yıllığına transfer edilmiş, bir hafta sonra ise Shanghai Shenhua takımının Fildişi Sahilli yıldız golcüsü Didier Drogba, bonservis bedeli ödenmeden 1,5 yıllığına takıma katılmıştır.
9 Nisan günü, Galatasaray, kendi evinde Real Madrid'i 3-2 mağlup etmiş fakat ilk maçı Real Madrid 3-0 yendiğinden dolayı sarı kırmızılılar UEFA Şampiyonlar Ligi'ne veda etmiştir. Galatasaray'ın devre arasında Inter'den transfer ettiği Hollandalı futbolcusu Wesley Sneijder maçın oyuncusu seçilmiştir.
5 Mayıs günü, Türk Telekom Arena'da, Sivasspor ile karşılaşan Galatasaray, 4-2 kazandığı maçın ardından, en yakın takipçisinin 10 puan önüne geçerek 19. şampiyonluğunu ilan etmiştir.
2012-13 sezonunu lider tamamlayan takım, Süper ligin en çok gol atan (66) ve en az gol yiyen (35) takımı olurken, Burak Yılmaz gol kralı seçilmiştir.
2013-14 sezonunda, Teknik Direktör Fatih Terim Türkiye Milli Futbol Takımı'ndan gelen teklifi kabul etmiş, böylelikle hem Galatasaray'ı hem de Milli Takımı çalıştıracağını açıklamıştır. Bir önceki sezonun Süper Lig şampiyonu, kadrosuna Aurélien Chedjou, Bruma ve Erman Kılıç'ı katmış; bu oyuncuların dışında bir önceki sezon takımda kiralık olarak forma giyen Umut Bulut ve Felipe Melo'nun bonservisleri alınmıştır. 2012-13 sezonu öncesi olduğu gibi, 2013-14 sezonunda da Türkiye Süper Kupası maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Galatasaray, Didier Drogba'nın attığı gol ile Fenerbahçe'yi mağlup ederek bir kez daha bu kupayı müzesine götürmüştür. Sezon ortasında ise Fatih Terim'in bir yandan Milli Takım'ı çalıştırması nedeni ile teknik adamla yollar ayrılarak yerine Roberto Mancini getirilmiştir.
10 Aralık 2013 günü ise UEFA Şampiyonlar Ligi'nde kader maçına çıkan Galatasaray, Juventus maçının 31. dakikasında yoğun kar yağışı nedeniyle bu maçı bir gün sonra oynamak zorunda kalmıştır.
11 Aralık 2013 günü 15:00'a alınan ve 31. dakikadan başlayan maçta Galatasaray, rakibini Wesley Sneijder'in 85. dakikada attığı gol ile 1-0 mağlup etmiştir. Sarı kırmızılılar grubu 7 puan ile 2. sırada tamamlarken Real Madrid CF ise 16 puan ile lider tamamlamıştır. Galatasaray böylelikle üst üste 2 sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'nde gruplardan çıkma başarısı gösteren ilk Türk takımı olmuştur.
Şampiyonlar Ligi 2. turunda karşılaştığı Chelsea'yle, Türk Telekom Arena'da 1-1 berabere kalmasının ardından, İngiltere'deki rövanştae 2-0 yenilerek Şampiyonlar Ligi'ne veda etmiştir.
Türkiye Kupası'nda ise yarı finalde 2-0 geriye düştüğü maçı 5-2 kazanan Galatasaray, finalde Eskişehirspor'u, Wesley Snejder'in golüyle 1-0 geçerek, tarihindeki 15. Türkiye Kupası'nı kazanmıştır.
Süper Lig'i 65 puanla 2. sırada bitiren takım, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma hakkı kazanmıştır. Sezonun sona ermesinin ardından, Teknik Direktör Roberto Mancini'yle masaya oturan yönetim, Galatasaray'ın ligi, Fenerbahçe'nin 9 puan gerisinde, ikinci sırada bitirmesi, Şampiyonlar Ligi’nde Chelsea karşısında ortaya konan kötü futbol, devre arasında yapılan transferlerin takıma hiçbir katı verememesi gibi nedenlerle Mancini'nin sözleşmesini karşılıklı olarak feshetmiştir.
2014-15 sezonunda, takımın başına Cesare Prandelli getirilirken, takımın 12 senelik oyuncusu ve kaptanı Sabri Sarıoğlu başta olmak üzere Emmanuel Eboué, Yiğit Gökoğlan, Engin Baytar ve Sercan Yıldırım gibi 10 futbolcu kadro dışı bırakılmıştır.
O transfer döneminde kadroya; Sinan Gümüş, Kaan Baysal, Goran Pandev, Blerim Dzemaili, Tarık Çamdal, Sinan Bolat (kiralık) ve Olcan Adın takıma katılırken; Ceyhun Gülselam, Izet Hajrovic ve Didier Drogba gibi
oyuncularla yollar ayrılmıştır.
O sezon son La Liga şampiyonu Atlético Madrid ile yapılan hazırlık maçında 0-0 berabere kalınmış ve maçın tüm hasılatı Soma'ya bağışlanmıştır. Takım ilk resmi müsabakasına ise 2014 Türkiye Süper Kupası maçında son lig şampiyonu Fenerbahçe karşısında çıkmış; Fernando Muslera'nın maçın adamı seçildiği maçta penaltılarla rakibine boyun eğmiştir. O sezon ilk Süper Lig maçında ise Bursaspor'u 2-0 yenen Galatasaray, üst üste 3. defa katıldığı UEFA Şampiyonlar Ligi'nde Arsenal FC, Borussia Dortmund ve RSC Anderlecht ile aynı gruba düşmüştür.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde grubunu son sırada tamamlayan sarı kırmızılı ekip, yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu önderliğinde çıktığı Türkiye Kupası grup ilk maçında Eskişehirspor'dan aldığı 4-2'lik galibiyetle, yeni bir başlangıç yaparak lig ve kupada yoluna dolu dizgin devam etmiş ve sezon sonunda, 2 yıl aradan sonra tekrar Süper Lig şampiyonu olmuştur. Takım bu 20. şampiyonluğu ile beraber Türkiye futbol tarihinde 4. yıldızı armasına dahil etme hakkını kazanan ilk resmi takım olma başarısını da elde etmiştir.
Ardından Türkiye Kupası final maçında rakibini 3-2 mağlup ederek kupaya bir yıl aradan sonra tekrar sahip olmuş ve sezonu, 15 yıl aradan sonra çifte kupa ile tamamlamıştır.
2015-16 sezonu başında Lukas Podolski'yi kadrosuna katan Galatasaray, Türkiye Kupası finalinde karşılaştığı Bursaspor ile Ankara da Osmanlı Stadyumu'nda randevulaşmış ve rakibini 1-0 mağlup ederek, 2 yıl aradan sonra kupayı kazanmayı başarmıştır. Takım böylelikle, 22 yıl aradan sonra bir sezonda 3 kupa kazanma başarısını da egale etmiştir.
Sezona, ligde ilk iki maçta yaşadığı puan kayıpları ile başlayan sarı kırmızılı takım Süper Lig'de ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde aldığı istikrarsız sonuçların üzerine 3 kupalı teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ile yollarını ayırmış ve kulübün eski hocalarından Mustafa Denizli takımın başına geçirilmiştir. Denizli'nin takımın başına geçmesi ile toparlanması beklenen takımda aynı istikrarsızlık devam etmiş ve Süper Lig sezonu ortasında lider ile puan farkı oldukça açılmıştır.
UEFA Şampiyonlar Ligi grubunu ise 3. sırada tamamlayan Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam etme hakkı almasına karşılık İtalya'nın SS Lazio takımı ile kendi sahasında 1-1 berabere kaldığı maçın rövanşında deplasmanda rakibine 3-1 boyun eğerek Avrupa macerasına nokta koymuştur.
Ligde oluşan puan farkının kapanmasının zorlaşması ve sezon içerisinde UEFA tarafından 1 yıl avrupadan men cezası alınması ile birlikte hedefini Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluğu olarak belirleyen Galatasaray, bu iki kulvarın aksine namağlup yoluna devam ederek finalde ezeli rakibi Fenerbahçe ile eşleşmiştir. Türkiye Kupası finali tarihinde, rakibi ile oynadığı 4 finalin de tamamını kazanan Galatasaray, Antalya Stadyumu'nda oynanan finalde Lukas Podolski'nin 31. dakikada attığı gol ile zafere ulaşmış ve sezonu kupa ile tamamlamıştır.
Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu unvanı ile 2016 Türkiye Süper Kupası'nda mücadele etme hakkı kazanan takım, 2015-16 sezonu şampiyonu Beşiktaş ile eşleşmiş ve normal süresi 0-0 biten maçın uzatmasının da 1-1 sonuçlanmasıyla seri penaltı atışlarında 3-0 ile geçmiş ve 15. kez Süper Kupası'nın sahibi olmuştur.
Sarı kırmızılılar sezonu, 51 puanla 6. sırada tamamlamıştır.
2016-17 sezonuna, önceki sezon iki kupa kazanan ve kulübün alt yapı hocalığını da yapmış olan Jan Olde Riekerink ile başlayan Galatasaray, ligde ve kupada istediği sonuçları alamadığı için 15 Şubat 2017'de Hollandalı teknik adamdan boşalan koltuğa; Igor Tudor'u getirmiştir. 64 puan toplayan takım, ligi averajla 4. sırada tamamlayarak UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turuna katılmayı hak kazanmıştır.
2017-18 sezonuna iddialı bir kadro ile giriş yapan Cimbom, UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turunda eşleştiği Östersunds FK'ya elenerek Avrupa Kupaları tarihindeki en erken vedalarından birini yaşamıştır.
Ligde ise ilk 10 maçta 2 beraberlik 1 mağlubiyet alan takım, bundan sonraki haftalarda sadece kendi evinde kazanmaya devam etmiş ve deplasmanlarda mağlup olmuştur. Kötü gidişat devam ederken, 16. haftada alınan Yeni Malatyaspor mağlubiyeti sonrası Igor Tudor ile yollar ayrılmış ve kulübün başına 22 Aralık 2017'de
4. kez Fatih Terim getirilmiştir.
Fatih Terim önderliğinde ligde ve kupada yoluna devam eden Galatasaray, Türkiye Kupası'nda, Akhisar Belediyespor'a ilk maçta, deplasmanda 2-1 kazanmış olmasına karşılık rövanşta kendi evinde 2-0 mağlup olarak turnuvaya yarı finalde veda etmiştir. Bundan sonraki süreçte ligde aldığı 1-0'lık Gençlerbirliği mağlubiyetinden sonra oynadığı tüm maçları kazanan ekip 75 puan toplayarak, tarihindeki 21. Süper Lig şampiyonluğunu elde etmiştir.
2018-19 sezonuna son şampiyon unvanı ile başlayan sarı kırmızılılar, lige, üst üste 3 galibiyet görerek iyi bir giriş yapmıştır.
UEFA Şampiyonlar Ligi grup mücadelesinde başladığı sezonu, tek galibiyet ve beraberlik ile son sırada tamamlayan takım Avrupa'ya erken veda etmiştir.
Türkiye Kupası'na ise iddialı başlanmış; çeyrek finalde Hatayspor, yarı finalde ise Yeni Malatyaspor geçilerek finalde Akhisar Belediyespor ile eşleşilmiştir. Takım, önceki sezon yarı finalde Türkiye Kupası'nda, bu sezon başı ise Süper Kupa'da boğun eğdiği rakibine karşın bu sefer şanssızlığını kırmış ve finalde rakibini 3-1 mağlup ederek tarihindeki 18. Türkiye Kupası şampiyonluğunu elde etmiştir. Sezondaki kupa şampiyonluğu sonrası ligde oynadığı maçlarda da istediği sonuçları elde eden Galatasaray, 69 puan toplayarak tarihindeki 22. Süper Lig şampiyonluğunu elde etmiştir.
Çifte kupalı şampiyon olarak tamamladığı sezonda, 2019 Türkiye Süper Kupası'nda, Türkiye Kupası finalisti Akhisar Belediyespor ile oynayan takım, rakibini 1-0 mağlup ederek tarihindeki 16. Türkiye Süper Kupası zaferine de ulaşmayı başarmıştır.
2019-20 sezonunda, Fatih Terim yönetiminde yola devam eden Galatasaray, lige 2-0'lık Denizlispor mağlubiyeti ile kötü bir başlangıç yapmıştır. İlk yarının sonlarına dek istikrar yakalayamayan takım, 5-0'lık Antalyaspor galibiyetiyle kötü gidişatı kırarak, üst üste 8 galibiyet elde etmiştir. Fakat bu periyot şampiyonluğa yeterli gelmeyince, sarı kırmızılı ekip ligi, 56 puanla 6. sırada bitirmiştir.
Avrupa'da da istediği sonuçları alamayan Galatasaray; Real Madrid, Paris Saint Germain, Club Brugge gibi isimlerle aynı gruba düşünce, yalnızca 2 beraberlik (Club Brugge) ile 2 puan toplayarak, sonuncu olmuş ve turnuvaya veda etmiştir.
Türkiye Kupası'nda çeyrek finale yükselen takım, bu aşamada Alanyaspor'a elenince, sezonu eli boş tamamlamıştır.
İLGİNİZİ ÇEKECEK BENZER İÇERİKLER
-
Comments