top of page
Ara

KARŞIYAKA

Karşıyaka SK, 1912 yılında, İzmir'de kurulan ilk spor kulübüdür. Yeşil kırmızılı ekip, iç saha karşılaşmalarını 51.295 kapasiteli Atatürk Stadyumu'nda oynamaktadır.

Karşıyaka Spor Kulübü armasının içinde ay-yıldız taşıma hakkına sahip olan üç kulüpten biridir.


Takımın meşhur hitabı"Kaf Sin Kaf" K.S.K harflerinin eski dilde okunuşudur. Kaf Sin Kaf'ın yerine bugün kısaca Kaf Kaf 'da denilmektedir.


Kulüp, en büyük ününü futbol branşında yapmış olmakla birlikte, atletizm, basketbol, hentbol, yelken ve yüzme sporlarında Türkiye şampiyonluklarına ulaşmıştır.

İttihat ve Terakki Partisi’nin İkinci Meşrutiyet’i ilan ettiği 1908 yılında, Türkiye‘de futbol genellikle yabancılar tarafından oynanmakta idi.

İzmir’deki bütün takımlar Rumlar, Ermeniler ve İngilizler tarafından kurulmuş; Panionios Smyri ve Apollon Smyrni ise bu takımların önde gelenleriydi.

Maçlar azınlıklar arasında oynanmakta ve bu azınlıklar diğer şehirlerde olduğu gibi İzmir’de de futbola hakim durumdaydılar.


Bu tarihte Kadızade Zühtü Işıl, Kadızade Raşit, Süreyya İplikçi, Refik Civelek, Osman Nuri ve Örnekköylü Hüseyin'den oluşan 6 Karşıyakalı genç aralarında para toplayarak satın aldıkları futbol topuyla Rus asıllı Karşıyakalı bir aileye ait olan boş bir arsada futbol oynamaya başlamıştır.


Kuruluş aşamasında, altı genç ile birlikte; Hüsnü Tonak, Tahir Bor, Fevzi Fikri Altay ve Sezai Çullu da yer almıştır.


Bu tarihten, 1914'te Altay'ın kuruluşuna kadar Karşıyaka, İzmir'deki tek Türk Spor Kulübü olma özelliğine sahiptir.


Karşıyaka’nın tarihindeki ilk on biri; Kaptan Raşit Kadızade, Suat Karşıyaka, Refik Civelek, Kaleci Salih, Çakır Kemal, Örnekköylü Hüseyin, İtalyan Hanri Barter, Kemal Paşalı Sarı Ali, Muharrem Hüsamettin ve Zühtü Işıl’dan oluşmaktaydı.


Kurulan bu takım, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na kadar yabancılarla birçok çekişmeli maç oynamıştır.


Karşıyaka Spor Kulübü, kuruluşundan Kurtuluş Savaşı’na kadar geçen sürede hiçbir maçta yenilmemiş, İtalyan ve Yunan şampiyonlarını birçok kez mağlup ederek bu kulüplerin kapatılmasına dahi sebep olmuştur.


Karşıyaka Kulübü'nün bir numaralı üyesi ve kurucusu olan Kadızade Zühtü Işıl, I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele'de 8 yıl birçok cephede savaşmış, hatta Filistin cephesinde “Kanal Harekatı” sırasında İngilizler'e esir düşmüştür...


Kurtuluş Savaşı yıllarında İzmir'in çoğunluğunu Rum, Fransız ve diğer yabancılar oluştururken, Karşıyaka ise Türklerin yoğun yaşadığı bir yerleşim birimi olmuştur.

Bugün için söylenen "Biz Karşıyakalıyız" ifadesi de Türklerin Anadolu'ya geçerken kendilerini tanıtmak için kullandığı bir parolaydı.


Bu parola ile "Biz Türküz" denilmektedir.

Adnan Menderes'in (ortada) bulunduğu Karşıyaka kadrosu

Santrafor olarak oynayan eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in de bulunduğu takım, Kurtuluş Savaşı’na katılarak birçok cephede savaşmıştır.


Ayrıca, İzmir’e ilk giren Türk kuvvetleri içinde Karşıyakalı bazı sporcular da bulunmaktaydı.


Mustafa Kemal Atatürk, İzmir'in yeniden Türk Kuvvetleri'nin kontrolü altına girdiği günün gecesini Karşıyaka'daki bir köşkte geçirmiştir.


O yıllarda İzmir’de, Göztepe, Altınordu, İzmirspor ve Bucaspor gibi kulüpler henüz kurulmamıştı. Karşıyaka ile birlikte İzmirli tek Türk takımı, Altay idi.


13 Ekim 1925 tarihinde kulübü ziyaret eden Mustafa Kemal Atatürk, kulübün şeref defterine şu satırları yazmıştır:

"Karşıyaka Spor Kulübü'nde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihara çok şayandır. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvveti, saadeti ne bariz görülmektedir."




Karşıyaka 1926 yılında İzmir Şampiyonu olmuştur.

Bu şampiyonluktan sonra, 24 Haziran 1926 tarihinde, Atatürk’ün kulübe ikinci ziyareti gerçekleşmiştir.


Atatürk'ün kulübü ikinci ziyareti (1926)

İsmet İnönü ve Fahrettin Altay ile kulübü ziyaret eden Atatürk, Karşıyaka Spor Kulübü’nün cepheden döndükten sonra yeniden kurmuş olduğu takımı ile İzmir Ligi’nde yabancı rakipleriyle yaptığı mücadele sonucunda hiç gol yemeden şampiyon olduğunu öğrenmiş ve bunun üzerine kulübün ambleminde

Ay-Yıldız kullanılmasını istemiştir.

Bu ziyaretinde de şeref defterine şunları yazmıştır: "Bu defa ki ziyaretimde geçen aylarda masarrıf ve mesai hizmetin kıymetli asarını gördüm. Teşekkür ve tebrik ederim."

Atatürk'ün KSK'nın şeref defterine yazdığı yazı (1926)

Mustafa Kemal Atatürk, değerli araştırmacı Sancar Maruflu'nun KSK'nin 95. yıldönümü nedeni ile düzenlenen paneldeki konuşmasında, Ulu Önder'in "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim" sözünü KSK'nin ikinci ziyaretinin etkisiyle söylediğini tarihçi Afet İnan'a atıf yaparak anlatmıştır. 1937'de şöyle demiştir Ulu Önder: "... Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim!"


İzmir Ligi şampiyonu Karşıyaka, Beşiktaş ile karşılaşıyor (en önde Fahrettin Altay) - 10 Ağustos 1926

Atatürk'ün isteğiyle Türk Bayrağı'nın konulduğu arma

Türk Bayraklı logonun kullanıldığı forma (1925)


Takım, 1937'de, dönemin İzmir Valisi Fazlı Güleç'in zorlaması sonucu Yamanlarspor adıyla Bornovaspor ile birleşmiş, bu birleşme yalnızca 1944'e kadar devam etmiştir.


1951-1959 yılları arasında 8 amatör branşta İzmir şampiyonluğu elde eden Karşıyaka,

17 branşta faaliyette bulunan tek spor kulübüdür.

Dönemin efsane oyuncularından Gode Cengiz (Kocatoros)

Türkiye 1.Ligi'nin kurucu üyelerinden olan KAF KAF, 1959'da başlayan lige,

1964 senesinde tutunamayarak ara vermek zorunda kalmıştır.

2 sene 2. Seviye Lig (1. Lig) serüveni yaşayan takım, 1966 yılında tekrardan 1.Lig'e (Süper Lig) yükselmiştir.

Karşıyaka idmanı Gode Cengiz- İsmet

1966 - 67 sezonunda, yeterli bir kadro kuramayan Karşıyaka, sezon sonunda 22 puanla son sırada yer alarak, 2. Seviye Lig'in (1. Lig) yolunu tutmuştur.


1970'de, bu ligde şampiyon olan Kaf Kaf, tekrardan Süper Lig seviyesine yükselmeyi başarmıştır.


Takvimler 1972 yılını gösterdiğinde, Karşıyaka için kötü bir sürecin başlangıcı olur; önce 2. Seviye Lig'e düşen takım, 1973-74 sezonuyla birlikte tarihinde ilk defa 3. Futbol Ligi'ne dek gerilemiştir.


6 sezon 3. Lig'de mücadele eden yeşil kırmızılılar, 1979-80 sezonu sonunda 2. Lig'e tekrar geri dönmeyi bilmiştir.


1980-81 sezonunda gerçekleşen lig karşılaşması, Türk, hatta Dünya Futbol Tarihi açısından önemli bir istatistiğe sahiptir; Karşıyaka - Göztepe Derbisi...


Sezonda, her iki ekip de 2. Seviye Lig’de (1. Lig) oynamaktayken, iki ezeli rakibin de

1. Lig'e (Süper Lig) çıkma iddiası oldukça yüksektir.


O zamanlar 2. Seviye Lig, bugünkü statüden farklı olarak; A, B ve C olmak üzere 3 grup halinde oynanmakta ve grup liderleri doğrudan Süper Lig'e çıkmaktaydı.


A Grubu'nda, ligin bitimine iki hafta kala Karşıyaka grup lideri iken, Göztepe ise rakibini 1 puan geriden takip etmekte idi.


33. haftada grubun lideri ile ikincisi karşı karşıya gelirken, Atatürk Stadı’nın yolunu tutan futbolseverler ise bir dünya rekoruna ortak olacağından habersizdir... 16 Mayıs günü, heyecan ve gerilimi oldukça yüksek geçecek bu maça giden hiç kimse, yıllar sonra maçın skorundan çok, maça giden taraftar sayısının konuşulacağını bilmiyordu. 61 Bini biletli tamı tamına 80 Bin taraftar İzmir'in büyük derbisi için tribünlerde yerini almıştı.

Karşıyaka, bu maçı kazandığı takdirde ligin bitimine bir hafta kala grup lideri olmayı, yani 1. Lig’e çıkmayı garantileyecekti.


Yeşil kırmızılı ekip, en kötü ihtimalle bu maçtan beraberlik çıkarıp, ligin son fikstüründe Bandırmaspor deplasmanında rakibini yenmeyi hesap ediyordu.


Göztepe ise bu maçı kazanıp son haftaya Karşıyaka’nın 1 puan önünde girme kaygısı taşımaktaydı.


İki takım taraftarlarının dışında, özellikle çevre illerden pek çok futbolseverin ilgi gösterdiği karşılaşma, 0-0 golsüz beraberlikle sonuçlanmış; Karşıyaka son haftaya, Göztepe'nin 1 puan önünde, lider girmiştir.


Fakat ligin son maçı olan Bandırmaspor deplasmanından da 0-0'lık sonuçla ayrılmış ve

Göztepe'nin, Balıkesirspor'u 3-2 mağlup etmesiyle de son hafta şampiyonluğu ezeli rakibine kaptırmıştır.


7 sezondur 2. Lig mücadelesi veren takım, 1986-87 Türkiye 2. Futbol Ligi B Grubu'nu,

2'nci İzmirspor'un 10 puan önünde şampiyon olarak tamamlayınca, Süper Lig'e geri dönmüştür.


1990-91 sezonunda, 16 takımdan oluşan ligi 15. sırada tamamlayarak düştüğü bir alt ligde fazla uzun kalmayan Karşıyaka, 1991-92 sezonunu 2'nci Antalyaspor'un 7 puan önünde 78 puanla şampiyon tamamlayarak tekrar Süper Lig'e tırmanmayı başarır.


2 sezon daha bu ligde oynayan Karşıyaka, 1993-94 sezonunda yeniden 1. Lig'e düşmüştür.


1994-95 sezonunda, 2. Grubu, Play-Off dışında kalan 3. takımın (o takım Göztepe'dir)

15 puan üzerinde lider olarak tamamlayınca Play-Off şansı elde etmiştir.


Play-Off'ların çift devreli lig usulü oynandığı sezonda, 10 takımlı ligi ilk 2 sırada bitiren takım Süper Lig bileti alacaktır.


Yeşil kırmızılılar bu grubu da şampiyon olarak tamamlayıp, son kez Süper Lig'e çıkma başarısı göstermiştir.

1. Lig'de Şampiyon Olup Son Kez Süper Lig'e Çıkan Kadro

İzmir Ekibi, 1995-96 sezonunda Kayserispor ve Eskişehirspor gibi diğer köklü rakipleri ile birlikte 1. Lig'e düşmüştür.


1996'dan, 2016 yılına kadar (2001-2003 arası haricinde) TFF 1. Lig'de mücadele eden Karşıyaka, 20 yıl boyunca her sezon Süper Lig'i radarına alsa da bir türlü bu hedefe ulaşamamıştır...


2008-2009 ve 2009-2010 sezonlarında Play-Off oynayan takım, 2008-2009'da Boluspor'u eleyerek finalde Kasımpaşa'nın rakibi olmuştur.


Maçın başında Ferhat Kiraz'la 1-0'lık üstünlüğü yakalayan Kaf Kaf, ilk yarıyı da bu skorla önde kapatmış fakat ikinci yarının 55. dakikasında Kasımpaşa'nın beraberliği yakalamasıyla maç uzatmalara gitmiştir..


Uzatma dakikaları karşılıklı pozisyonlarla sürerken, uzatmaların 2. yarısında, dakika 113'te, Kasımpaşa skoru 2-1'e getirmiş ve Ankara'da Süper Lig biletini alan taraf olmuştur.


Böylece 20 yılı Süper Lig hedefiyle geride bırakan Karşıyaka, 2015-16 sezonu için oldukça iddalı bir kadro kurmuştur.


KSK'nın kadrosuna kattığı Necati Ateş - Gökhan Ünal

Amaç, sezonu ilk 2'de bitirip doğrudan Süper Lig'e çıkmaktır.

Bu doğrultuda takım; Necati Ateş, Gökhan Ünal, Djiby Fall, Mehmet Eren Boyraz, Tonia Tisdell, Senijad Ibricic, Engin Baytar, Mustafa Aşan ve Çağlar Birinci gibi önemli oyuncuları kadrosuna katmıştır.


11. haftadaki Göztepe derbisine kadar yalnızca 2 galibiyet yüzü gören takımda,

Göztepe derbisi bir değişim ve yükselişin başlangıcı olarak hedeflenmişti...


İzmir Atatürk Stadı'nı yarı yarıya paylaşan tribünler muhteşem bir atmosfer oluşturmuştur.

Bu tansiyonu yüksek derbide alınan karar tüm Türkiye'nin gözlerini bu maça çevirmesinde son derece etkili olmuştur.Kemal Özdeş yönetimindeki Karşıyaka ve Metin Diyadin yönetimindeki Göztepe, ligde bulundukları durum itibariyle bu maçı, ligin kırılma maçı olarak görmekteydi.

Engin Baytar'ın son dakika golü sevinci

Maçın 24. dakikasında, Göztepeli Barış Başdaş'ın kırmızı kart görmesiyle 66 dakika 1 kişi fazla oynayan Kaf Kaf, kendisine üstünlük getiren skoru, dakika 53'te Gökhan Ünal'ın yerine giren Engin Baytar'ın ayağından 89. dakikada bulmuştur.

Oynanan kötü futbola rağmen golün son dakikada gelmesi ve kazanılan derbi, Karşıyaka'daki kötü bulutları dağıtıp, camia tarafından, gelecek için büyük bir yükselişin başlangıcı olarak görülmüştür.


Ancak gerçek, tahmin edilenden çok farklı olur...


Karşıyaka 1-0 kazandığı Göztepe maçından, ligin 2. yarındaki 2-0 yenildiği rövanş maçı dahil, oynadığı 17 maçta sadece 1 galibiyet çıkartabilmiştir.


2 Mayıs 2016 tarihinde 2-0 önde olduğu Yeni Malatya karşılaşmasından da 3-3 beraberlikle ayrılınca nefesi tükenen takım, ligi 27 puan ile 18. sırada tamamlayarak 2. Lig'e düşmüştür.


Ertesi sezon, 2. Lig Play-Off'larını 4 puan ile kıl payı kaçıran yeşil kırmızılı ekip, 2017-18 sezonunda mali zorluklar ve aldığı cezalar yüzünden oldukça zorlu zamanlar geçirmiştir.

6 puanı silinen Karşıyaka, eski dönemdeki borçları nedeniyle yeni cezalarla da boğuşmak durumunda kalmıştır.

3. Lig' düşen Karşıyaka'nın üzüntüsü (2018)

Taraftarların, yardım kampanyasına büyük ilgisi sayesinde bu durumu aşmayı başarsa da sezon sonu ligi 17. tamamlayarak, 3. Lig'e düşüşü engellenememiştir.


2018-19 sezonunda, 3. Lig 2. Grup'ta yer alan Karşıyaka, Ufuk İskender ile başladığı ligde, 2. haftanın ardından Aytekin Sümbül, 7. haftanın ardından Mesut Toros yönetiminde mücadele etmiştir. 34 maçta elde etmiş olduğu 15 galibiyet, 10 beraberlik ve 9 mağlubiyet ile 55 puan toplayarak grubunu 4. tamamlamış, Play-Off oynamaya hak kazanmıştır. Play-Off Yarı Finali'nde, Van Büyükşehir Belediyespor'a 0-0 ve 2-1'lik maçlar sonucunda elenen takım, 2. Lig'e çıkma şansını kaybetmiştir.


2019-20 sezonunda, 3.Lig 2. Grup'ta mücadele etmeye devam eden Karşıyaka, sezona yine Teknik Direktör Mesut Toros ile başlamış fakat ilk 3 hafta sadece 1 puan alınması sonucunda Mesut Toros ile yollarını ayıran yeşil kırmızılı takımda göreve eski hocası Soner Tolungüç getirilmiştir. 4 sezondur transfer yasağı bulunan takım, alt yapıdan yetiştirdiği gençlerle ettiği mücadelede başarılı sonuçlar elde etmiştir. Pandemi nedeniyle son haftaları oynanmayan ligde çıktığı 26 karşılaşmada, 12 galibiyet, 7 beraberlik ve 7 mağlubiyet elde eden İzmir Ekibi, 43 puan toplayarak ligi 5. sırada tamamlamıştır. Bir kez daha Play-Off şansı yakalayan Karşıyaka, rövanşsız gerçekleşen Play-Off Yarı Finali'nde, Belediye Derincespor'u 1-0 geçmiş fakat finalde Turgutluspor'a penaltılar ile 5-3 yenilerek 2. Lig'e terfi etmeyi başaramamıştır.


2020-21 sezonunda 3. Lig 3. Grup'ta Soner Tolungüç ile mücadele eden Karşıyaka sezona oldukça güçlü bir giriş yapmış ve ligin ilk 8 haftasında yenilgi yüzü görmemiştir. Ancak ligin15. haftasından itibaren üst üste 3 mağlubiyet alan takımda Tolungüç ile yollar ayrılarak 8 Şubat'ta göreve İbrahim Cezayir getirilmiştir. Karşıyaka sezonu 44 puan ile 7. sırada tamamlayarak ligi play off hattından 5 puan geride tamamlamıştır.


2021-22 sezonunda ise tekrardan 3. Grup'ta yer alan takım, sezona Cüneyt Biçer ile başlamış ancak ligin ilk 6 haftasında tek bir galibiyet alınmasının üzerine Biçer ile yollar ayrılarak 15 Ekim'de Ahmet Taşyürek boşalan teknik direktör koltuğunu devralmıştır. Yine galibiyet bulmakta güçlük yaşayan kulüp 25 Ocak'ta Ahmet Taşyürek ile de yolları ayırmış ve yerine Erman Güraçar getirilmiştir. Erman Güraçar ile çıkışa geçen Karşıyaka, yeni hocası ile 15 maçta yalnızca 1 yenilgi alarak ligin son 11 haftasını namağlup geçirerek üst sıralara yükselmeyi başarmıştır. Ancak sezon ortasında yapılan puan kayıpları ile Play Off'a dahil olamayan İzmir temsilcisi, sezonu 49 puan ile 8. sırada tamamlamıştır.


*

Karşıyaka'nın meşhur taraftar grubunun adı ÇARŞI'dır.

Çarşı'nın yakın olarak gördüğü kardeş takımlar ise Fatih Karagümrük ve Beşiktaş tribünleridir.


Karagümrük ve Karşıyaka tribün kültürü olarak birbirlerine çok benzer ve Karagümrük tribünlerinin Beşiktaş Çarşı Grubu'nun büyük bir kesimini de oluşturması, Beşiktaş'ın ve Karşıyaka'nın taraftar gruplarının isimlerinin aynı olması, Beşiktaş Çarşı'nın yapmış olduğu organizasyon ve eylemlerde Karşıyaka Çarşı tarafından da destek görmesi bu iki takım taraftarını birbirlerine yakınlaştırmıştır.


Son zamanlarda futbolda Karşıyaka ve Beşiktaş'ın birbirleriyle karşılaşmaması, bu durumun çokça yayılmasını engellemiş, basketbol maçında bu durumdan habersiz bazı taraftarların tartışması sonucu iki taraftar grubu da olay çıkaranları kınamıştır.


Karşıyaka - Karagümrük kardeşliğinin en güzel örneklerinden biri de 26 Kasım 2017'de oynanan Karagümrük Karşıyaka müsabakasıdır;


Her iki takım taraftarı da maçı omuz omuza seyretmiş, maç önü ve sonrasında yemek yiyip, sohbet etmiştir.


Maçı, Karşıyaka 5-3 ile kazanmış, atılan her golde iki takım taraftarı da alkışlarını eksik etmemiştir.



İLGİNİZİ ÇEKECEK BENZER İÇERİKLER

-

İlgili Yazılar

Comments


bottom of page